KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
AYET MEALLERİ   SURE MEAL   SAYFA MEAL   CÜZ MEAL   SECDE AYETLERİ
KUR'AN-I KERİM 15-Hicr Suresi ne GÖRE AYETLERİ SΙRALAMA

SURE
AYET NO
ARAPÇA OKUNUŞU DİYANET VAKFI ELMALILI CELAL YILDIRIM  CÜZÜ
SAYFA
15-Hicr Suresi

1.Ayet

Mekke
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الر ۚ تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُبِينٍ -1 Elif lam ra tilke ayatül kitabi ve kur´anim mübın Elif Lâm Râ. Bunlar, kitabın ve apaçık olan Kur’an’ın âyetleridir. Elif, Lam, Ra, bu işte kitabın ve bir Kur´anı mübînin âyetleri. Elif - Lâm - Râ. Bunlar Kitab´ın ve apaçık olan, açıklayan Kur´ân´ın âyetleridir. 14 / 261
15-Hicr Suresi

2.Ayet

Mekke
رُبَمَا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْ كَانُوا مُسْلِمِينَ -2 Rubema yeveddüllezıne keferu lev kanu müslimın İnkâr edenler, “Keşke müslüman olsaydık” diye çok arzu edeceklerdir. Bir zemân olur küfredenler arzu çekerler ki müsliman olsa idiler Kâfirler çok defa Müslüman olmayı arzu edeceklerdir. 14 / 261
15-Hicr Suresi

3.Ayet

Mekke
ذَرْهُمْ يَأْكُلُوا وَيَتَمَتَّعُوا وَيُلْهِهِمُ الْأَمَلُ ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ -3 Zerhüm ye´külu ve yetemetteu ve yülhihimül emelü fe sevfe ya´lemun Bırak onları yesinler (içsinler), yararlansınlar; emelleri onları oyalayadursun. İleride (gerçeği) bilecekler. Bırak onları yesinler içsinler, zevketsinler, emel, kendilerini eğliye dursun, sonra bilecekler Bırak da onları, yesinler (nefs ve şehvet otlağında) geçinip yararlansınlar ; emel (=sonu gelmeyen arzu) onları avundursun. İleride (böylesine sefih bir hayatın sonunun nereye varacağını) bileceklerdir. 14 / 261
15-Hicr Suresi

4.Ayet

Mekke
وَمَا أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ -4 Ve ma ehlekna min karyetin illa veleha kitabüm ma´lum Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır. Biz hiç bir memleketi her halde ma´lûm bir yazısı olmaksızın helâk etmedik Hiç bir kasabayı yok etmedik ki, onun bilinen belli bir yazısı olmasın. 14 / 261
15-Hicr Suresi

5.Ayet

Mekke
مَا تَسْبِقُ مِنْ أُمَّةٍ أَجَلَهَا وَمَا يَسْتَأْخِرُونَ -5 Ma tesbiku min ümmetin eceleha ve ma yeste´hırun Hiçbir toplum ecelini geçemez ve ondan geri de kalamaz. Hiç bir ümmet ecelini ne sebkeder ne de geriletebilirler Hiç bir ümmet ecelinin ne önüne geçebilir, ne de ondan geri kalabilir. 14 / 261
15-Hicr Suresi

6.Ayet

Mekke
وَقَالُوا يَا أَيُّهَا الَّذِي نُزِّلَ عَلَيْهِ الذِّكْرُ إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ -6 Ve kalu ya eyyühellezi nüzzile aleyhiz zikru inneke le mecnun Dediler ki: “Ey kendisine Zikir (Kur’an) indirilen kimse! Sen mutlaka delisin!” Bir de ey o kendisine zikr indirilmiş olan, dediler: mutlaka sen mecnunsun! Dediler ki: «Ey o kendisine zikir (Kitâb) indirildiğini (iddia edip duran) kişi! Doğrusu sen delisin. 14 / 261
15-Hicr Suresi

7.Ayet

Mekke
لَوْ مَا تَأْتِينَا بِالْمَلَائِكَةِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ -7 Lev ma te´tına bilmelaiketi in künte mines sadikıyn “Eğer doğru söyleyenlerden isen bize melekleri getirsene!” Getirsena o Melâikeyi sadıklardan isen! Eğer doğrulardan isen bize melekleri getirseneI.» 14 / 261
15-Hicr Suresi

8.Ayet

Mekke
مَا نُنَزِّلُ الْمَلَائِكَةَ إِلَّا بِالْحَقِّ وَمَا كَانُوا إِذًا مُنْظَرِينَ -8 Ma nünezzilül melaikete illa bil hakkı ve ma kanu izem münzarin Biz, melekleri ancak hak ve hikmete uygun olarak indiririz. O zaman da onlara mühlet verilmez. Biz o Melâikeyi ancak hakkile indiririz ve o vakıt onlara göz açtırılmaz Melekleri ancak hak´ka dayalı bir hikmet) ile indiririz ve o zaman da (inkarcılara) mühlet verilmez, göz açtırılmaz. 14 / 261
15-Hicr Suresi

9.Ayet

Mekke
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ -9 İnna nahnü nezzelnez zikra ve inna lehu le hafizun Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz. Şüphe yok o zikri biz indirdik biz, her halde biz onu muhafaza da edeceğiz Şüphesiz ki Kur´ân´ı biz indirdik ve elbette biz onun koruyucularıyızdır. 14 / 261
15-Hicr Suresi

10.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ فِي شِيَعِ الْأَوَّلِينَ -10 Ve le kad erselna min kablike şiyeıl evvelin Ey Muhammed! Andolsun, senden önceki topluluklara da peygamber gönderdik. Celâlim hakkı için senden önce evvelkilerin şîaları içinde de Resuller gönderdik And olsun ki, senden önceki topluluklara kendilerinden (uyarıcı peygamberler) göndermişizdir. 14 / 261
15-Hicr Suresi

11.Ayet

Mekke
وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ -11 Ve ma ye´tıhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun Onlar kendilerine gelen her peygamberle alay ediyorlardı. Ve onlara hiç bir Resul gelmiyordu ki onunla istihza eder olmasınlar Ne var ki onlara ne kadar bir peygamber geldiyse, mutlaka onu alaya aldılar. 14 / 261
15-Hicr Suresi

12.Ayet

Mekke
كَذَٰلِكَ نَسْلُكُهُ فِي قُلُوبِ الْمُجْرِمِينَ -12 Kezalike neslükühu fı kulubil mücrimin Aynı şekilde (onların tutumlarına uygun olarak) biz onu suçluların kalbine sokarız. Biz ona mücrimlerin kalblerinde böyle bir sülûk veririz Bunun gibi onu (sapıklık, inkâr, alay ve şirki) suçlu günahkârların kalblerine sokarız (öncekilerin kalblerine soktuğumuz gibi). 14 / 261
15-Hicr Suresi

13.Ayet

Mekke
لَا يُؤْمِنُونَ بِهِ ۖ وَقَدْ خَلَتْ سُنَّةُ الْأَوَّلِينَ -13 La yü´minune bihı ve kad halet sünnetül evvelin Önceki milletlerin (helâkine dair Allah’ın) kanunu geçmiş iken onlar buna (Kur’an’a) inanmazlar. Ona iyman etmezler, halbuki önlerinde evvelkilerin sünneti geçmiştir Kur´ân´a inanmazlar. Halbuki öncekilerin (bu yüzden başlarına) bir sünnet (ilâhî hüküm) de gelip geçmiştir, (misâli vardır). 14 / 261
15-Hicr Suresi

14.Ayet

Mekke
وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا مِنَ السَّمَاءِ فَظَلُّوا فِيهِ يَعْرُجُونَ -14 Ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fıhi ya´rucun (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar, yine “Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz” derlerdi. (14-15) Üzerlerine Semadan bir kapı açsak da orada urûc ediyor olsalar, diyeceklerdi ki her halde gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyüye tutulmuş bir kavmiz. (14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir milletiz. 14 / 261
15-Hicr Suresi

15.Ayet

Mekke
لَقَالُوا إِنَّمَا سُكِّرَتْ أَبْصَارُنَا بَلْ نَحْنُ قَوْمٌ مَسْحُورُونَ -15 Le kalu innema sükkirat ebsaruna bel nahnü kavmün meshurun (14-15) Onlara gökten bir kapı açsak da oradan yukarı çıkmaya koyulsalar, yine “Gözlerimiz döndürüldü, biz herhâlde büyülenmiş bir toplumuz” derlerdi. (14-15) Üzerlerine Semadan bir kapı açsak da orada urûc ediyor olsalar, diyeceklerdi ki her halde gözlerimiz döndürüldü, belki biz büyüye tutulmuş bir kavmiz. (14-15) Kendilerine gökten bir kapı açsak, onlar da yukarı yükselip çıksalar yine de diyecekler ki, gözlerimize perde kapanmış, belki de biz büyülenmiş bir milletiz. 14 / 261
15-Hicr Suresi

16.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ جَعَلْنَا فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَزَيَّنَّاهَا لِلنَّاظِرِينَ -16 Ve le kad cealna fis semai bürucev ve zeyyennaha lin nazırın Andolsun, biz gökte burçlar yaptık ve onu, bakanlar için süsledik. Şanım hakkı için biz Semâda burclar yaptık ve onu ehli nazar için tezyin eyledik Şanıma and olsun ki, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için süsleyip (çekici görünümde) donattık. 14 / 262
15-Hicr Suresi

17.Ayet

Mekke
وَحَفِظْنَاهَا مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ رَجِيمٍ -17 Ve hafıznaha min külli şeytanir racım Onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Hem onu her «şeytanirracîm» den hıfz ettik. Hem onları kovulmuş her şeytandan koruduk. 14 / 262
15-Hicr Suresi

18.Ayet

Mekke
إِلَّا مَنِ اسْتَرَقَ السَّمْعَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ مُبِينٌ -18 İlla menisterekas sem´a fe etbeahu şihabüm mübın Ancak kulak hırsızlığı eden olursa, onu da parlak bir ateş takip etmektedir. Ancak kulak hırsızlığı eden olur, onu da parlak bir şihab ta´kıb etmektedir Ancak kulak hırsızlığıyla bir şeyler çalmak isteyenleri parlak bir ateş parçası izleyip kovalar. 14 / 262
15-Hicr Suresi

19.Ayet

Mekke
وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ شَيْءٍ مَوْزُونٍ -19 Vel erda medednaha ve elkayna fıha ravasiye ve embetna fıha min külli şey´im mevzun Yeri de yaydık, ona sabit dağlar yerleştirdik ve orada ölçülü (bir biçimde) her şeyi bitirdik. Arzı meddettik ve ona ağır baskılar bıraktık ve onda mevzun her şeyden bitirdik, Yeryüzünü de yaydık, orada ağırlığı olan sabit dağlar koyduk ve orada ölçülmüş (miktar ve özelliği belirlenmiş) her şeyi yetiştirdik. 14 / 262
15-Hicr Suresi

20.Ayet

Mekke
وَجَعَلْنَا لَكُمْ فِيهَا مَعَايِشَ وَمَنْ لَسْتُمْ لَهُ بِرَازِقِينَ -20 Ve cealna leküm fıha meayişe ve mel lestüm lehu bi razikıyn Orada hem sizin için, hem de sizin rızık vermediğiniz kimseler için geçimlikler meydana getirdik. hem sizin için, hem sizin razikı olmadığınız kimseler için onda geçimlikler husule getirdik Yine yeryüzünde size ve sizin rızık veremiyeceğiniz kimselere (canlılara) geçimlikler meydana getirdik. 14 / 262
15-Hicr Suresi

21.Ayet

Mekke
وَإِنْ مِنْ شَيْءٍ إِلَّا عِنْدَنَا خَزَائِنُهُ وَمَا نُنَزِّلُهُ إِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ -21 Ve im min şey´in illa ındena hazinühu ve ma nünezzilühu illa bi kaderim ma´lum Hiçbir şey yoktur ki hazineleri yanımızda olmasın. Biz onu ancak belli bir ölçüyle indiririz. Hiç bir şey yoktur ki bizim yanımızda hazineleri olmasın, fakat biz, onu ancak ma´lüm bir mıkdar ile indiririz Hiç bir şey yoktur ki, onun hazineleri katımızda olmasın ve biz onu ancak belirli bir ölçüde indiririz. 14 / 262
15-Hicr Suresi

22.Ayet

Mekke
وَأَرْسَلْنَا الرِّيَاحَ لَوَاقِحَ فَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَسْقَيْنَاكُمُوهُ وَمَا أَنْتُمْ لَهُ بِخَازِنِينَ -22 Ve erselner riyaha levakıha fe enzelna mines semai maen fe eskaynakümuh ve ma entüm lehu bi hazinın Rüzgârları da aşılayıcı olarak gönderip yukarıdan su indirerek sizi onunla suladık. Onu toplayıp depolayan da siz değilsiniz. Bir de aşılayıcı rüzgârlar gönderdik de Semâdan bir kadrile bir su indirip sizi onunla suvardık, onu hazînelerde tutan siz değilsiniz Rüzgârları da aşılayıcılar olarak gönderdik. Gökten su indirdik de onunla sizi suladık; yoksa siz onu toplayıp depolayacak değilsiniz. 14 / 262
15-Hicr Suresi

23.Ayet

Mekke
وَإِنَّا لَنَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَنَحْنُ الْوَارِثُونَ -23 Ve inna le nahnü nuhyı ve nümıtü ve nahnül varisun Hiç şüphesiz biz diriltir, biz öldürürüz ve biz (her şeye gerçek) varisleriz Her halde biz, mutlak hem bir hayat veririz hem öldürürüz, hepsine vâris de biziz Şüphesiz ki biz, diriltir ve öldürürüz ve vâris olanlar da biziz. 14 / 262
15-Hicr Suresi

24.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَقْدِمِينَ مِنْكُمْ وَلَقَدْ عَلِمْنَا الْمُسْتَأْخِرِينَ -24 Ve le kad alimnel müstakdimıne minküm ve le kad alimnel müste´hırın Andolsun biz, sizden önce gelip geçenleri de biliriz, sonraya kalanları da. Kasem olsun ki içinizden öne geçmek istiyenler de ma´lûmumuz, geri kalmak istiyenler de ma´lûmumuz And olsun ki, sizden öne geçmek isteyenleri de bilmişizdir; arkada kalmak isteyenleri de... 14 / 262
15-Hicr Suresi

25.Ayet

Mekke
وَإِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَحْشُرُهُمْ ۚ إِنَّهُ حَكِيمٌ عَلِيمٌ -25 Ve inne rabbeke hüve yahşüruhüm innehu hakımün alım Şüphesiz senin Rabbin onları diriltip bir araya getirecektir. Şüphesiz O, hüküm ve hikmet sahibidir, hakkıyla bilendir. Ve hakıkat rabbın o, onları hep haşredecek, hakıkat o, hakîmdir, alîmdir Şüphesiz ki, Rabbin onları diriltip biraraya getirecek. Çünkü O, mutlak hikmet sahibidir, yegâne bilendir. 14 / 262
15-Hicr Suresi

26.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ -26 Ve le kad halaknel insane min salsalim min hameim mesnun Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık. Filhakika biz insanı bir «salsâl» den, mesnun bir balçıktan yarattık Şanıma and olsun ki, insanı pişmedik balçıktan yarattık. 14 / 262
15-Hicr Suresi

27.Ayet

Mekke
وَالْجَانَّ خَلَقْنَاهُ مِنْ قَبْلُ مِنْ نَارِ السَّمُومِ -27 Vel canne halaknahü min kablü min naris semum Cinleri de daha önce dumansız ateşten yaratmıştık. Cann, onu da bundan evvel «narissemum»dan yaratmıştık Cânn´ı da daha önce dumansız zehirli ateşten yarattık. 14 / 262
15-Hicr Suresi

28.Ayet

Mekke
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ -28 Ve iz kale rabbüke lil melaiketi innı haliküm beşeram min salsalim min hameim mesnun (28-29) Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti. Ve düşün o vaktı ki Rabbın Melâikeye: ben, demişti: salsâlden, mesnun bir balçıktan bir beşer halkedeceğim. Bir vakitler Rabbin meleklere : «Gerçekten ben, pişmedik kuru çamurdan, biçimlendirilmiş balçıktan bir beşer (insan) yaratacağım. 14 / 262
15-Hicr Suresi

29.Ayet

Mekke
فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِنْ رُوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ -29 Fe iza sevveytühu ve nefahtü fıhi mir ruhıy fekau lehu sacidın (28-29) Hani Rabbin meleklere, “Ben kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş balçıktan bir insan yaratacağım. Onu düzenleyip içine ruhumdan üflediğim zaman, onun için hemen saygı ile eğilin” demişti. Binaenaleyh onu tesviye ettiğim ve içine ruhumdan nefheylediğim vakıt derhal onun için secdeye kapanın Bu bakımdan onu düzenleyip ruhumdan ona üflediğimde derhal secdeye kapanın» demişti. 14 / 262
15-Hicr Suresi

30.Ayet

Mekke
فَسَجَدَ الْمَلَائِكَةُ كُلُّهُمْ أَجْمَعُونَ -30 Fe secedel melaiketü küllühüm ecmeun Bunun üzerine bütün melekler saygı ile eğildiler. Onun üzerine Melâike, hepsi toptan secde ettiler Bu buyruk üzerine meleklerin hepsi birden secde ettiler. 14 / 262
15-Hicr Suresi

31.Ayet

Mekke
إِلَّا إِبْلِيسَ أَبَىٰ أَنْ يَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ -31 İlla iblıs eba ey yekune meas sacidın Ancak İblis, saygı ile eğilenlerle beraber olmaktan kaçındı. ancak İblîs secde edenlerle beraber olmaktan ibâ eyledi Ancak İBLİS secde edenlerle beraber olmaktan çekinip (emre uymadı, Âdem´e secde etmedi). 14 / 262
15-Hicr Suresi

32.Ayet

Mekke
قَالَ يَا إِبْلِيسُ مَا لَكَ أَلَّا تَكُونَ مَعَ السَّاجِدِينَ -32 Kale ya iblısü ma leke ella tekune meas sacidın Allah, “Ey İblis! Saygı ile eğilenlerle beraber olmamandaki maksadın ne?” dedi. Ya İblis, dedi: sen neye secde edenlerle beraber olmadın? Allah, «ey İblîs», dedi, «neyin var, neden secde edenlerle beraber olmadın ?» 14 / 263
15-Hicr Suresi

33.Ayet

Mekke
قَالَ لَمْ أَكُنْ لِأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَإٍ مَسْنُونٍ -33 Kale lem ekül li escüde li beşerin halaktehu min salsalim min hameim mesnun İblis dedi ki: “Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem.” Benim, dedi: bir salsâlden, bir mesnun balçıktan yarattığın bir beşere secde etmem kabil değildir İblîs, «pişmedik kuru, şekillendirilmiş balçıktan yarattığın bir beşere (insana) secde etmem için ben var olmadım» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

34.Ayet

Mekke
قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ -34 Kale fahruc minha fe inneke racım (34-35) Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. O halde, dedi: çık oradan çünkü sen racîmsin Bunun üzerine Allah ona: «Çık oradan ; çünkü doğrusu sen koğulmüş ve sürülmüşsün ! 14 / 263
15-Hicr Suresi

35.Ayet

Mekke
وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَىٰ يَوْمِ الدِّينِ -35 Ve inne aleykel la´nete ila yevmid dın (34-35) Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi. Ve bu lâ´net ceza gününe kadar üzerindedir Ve doğrusu hesap-cezâ gününe kadar elbette lanet senin üzerindedir,» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

36.Ayet

Mekke
قَالَ رَبِّ فَأَنْظِرْنِي إِلَىٰ يَوْمِ يُبْعَثُونَ -36 Kale rabbi fe enzırnı ila yevmi yüb´asun İblis: “Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver” dedi. Rabbım! dedi, öyle ise bana onların ba´s olunacakları güne kadar mühlet ver İblîs, «Rabbim, öyle ise bana onların dirilip kalkacakları güne kadar mühlet ver» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

37.Ayet

Mekke
قَالَ فَإِنَّكَ مِنَ الْمُنْظَرِينَ -37 Kale fe inneke minel münzarın (37-38) Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi. (37-38) Haydi dedi: sen vakti ma´lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin (37-38) Allah da, «sen bilinen vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

38.Ayet

Mekke
إِلَىٰ يَوْمِ الْوَقْتِ الْمَعْلُومِ -38 İla yevmil vaktil ma´lum (37-38) Allah da, "O hâlde, sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi. (37-38) Haydi dedi: sen vakti ma´lûm gününe kadar mühlet verilenlerdensin (37-38) Allah da, «sen bilinen vaktin gününe kadar mühlet verilenlerdensin» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

39.Ayet

Mekke
قَالَ رَبِّ بِمَا أَغْوَيْتَنِي لَأُزَيِّنَنَّ لَهُمْ فِي الْأَرْضِ وَلَأُغْوِيَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ -39 Kale rabbi bima ağveytenı le üzeyyinenne lehüm fil erdı ve le uğviyennehüm ecmeıyn (39-40) İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi. Rabbım, dedi: beni azdırmana kasem ederim ki her halde ben onlar için Arzda tezyinat yapacağım ve hepsini iğvâ edeceğim İblîs, «Rabbim, dedi, beni azdırman hakkı için yeryüzünde insanlara (günah ve kötülükleri) iyice süsleyeceğim ve hepsini de azdıracağım. 14 / 263
15-Hicr Suresi

40.Ayet

Mekke
إِلَّا عِبَادَكَ مِنْهُمُ الْمُخْلَصِينَ -40 İlla ıbadeke minhümül muhlesıyn (39-40) İblis, “Rabbim! Beni azdırmana karşılık, andolsun ki yeryüzünde kötülükleri onlara güzel göstereceğim, içlerinde ihlâsa erdirilmiş kulların hariç, onların hepsini azdıracağım” dedi. Ancak içlerinden ıhlâs verilen kulların müstesnâ Ancak içlerinden ihlâs (gösterişten uzak, katıksız bir samimiyetle Allah rızası gözeterek amel etme şuurunu) verdiğin kulların müstesna...» 14 / 263
15-Hicr Suresi

41.Ayet

Mekke
قَالَ هَٰذَا صِرَاطٌ عَلَيَّ مُسْتَقِيمٌ -41 Kale haza sıratun aleyye müstekıym (41-42) Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi. Bu, dedi: bir câdde «teahhüd ederim» dosdoğru Allah, «işte bu bana göre dosdoğru yoldur !» dedi. 14 / 263
15-Hicr Suresi

42.Ayet

Mekke
إِنَّ عِبَادِي لَيْسَ لَكَ عَلَيْهِمْ سُلْطَانٌ إِلَّا مَنِ اتَّبَعَكَ مِنَ الْغَاوِينَ -42 İnne ıbadı leyse leke aleyhim sültanün illa menittebeake minel ğavın (41-42) Allah, “İşte bu bana ulaştıran dosdoğru yoldur. Azgınlardan sana uyanlar dışında, kullarım üzerinde senin hiçbir hâkimiyetin yoktur” dedi. Hakıkat o kullarım, senin onlar üzerine bir sultan yoktur, ancak azgınlardan sana uyanlar başka Şüphesiz ki, kullarımın üzerinde senin hiçbir sultan yoktur; ancak şaşkın azgınlardan senin peşine takılanlar müstesna. 14 / 263
15-Hicr Suresi

43.Ayet

Mekke
وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمَوْعِدُهُمْ أَجْمَعِينَ -43 Ve inne cehenneme le mev´ıdühüm ecmeıyn Şüphesiz cehennem, onların hepsinin buluşacağı yerdir. Elbet bunların da hepsinin mevıdleri şüphesiz Cehennem Ve gerçekten Cehennem hepsine va´dolunan yerdir. 14 / 263
15-Hicr Suresi

44.Ayet

Mekke
لَهَا سَبْعَةُ أَبْوَابٍ لِكُلِّ بَابٍ مِنْهُمْ جُزْءٌ مَقْسُومٌ -44 Leha seb´atü ebvab likülli babim minhüm cüz´üm maksum Onun yedi kapısı vardır ve her kapıya onlardan bir grup ayrılmıştır. Onun yedi kapısı vardır, her kapıya onlardan bir cüz´i maksum Onun yedi kapısı vardır; her kapıdan onlar için ayrılmış bir kısım ve pay mevcuttur. 14 / 263
15-Hicr Suresi

45.Ayet

Mekke
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ -45 İnnel müttekıyne fı cennativ ve uyun Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, cennetler içinde ve pınarlar başındadır. Elbette müttekıyler, Cennetler, pınarlar içinde Şüphesiz ki takva sahipleri (Allah´tan saygı ile korkup fenalıklardan sakınanlar) Cennetlerde pınarlar (başlarında zevk-u safa içinde)dirier. 14 / 263
15-Hicr Suresi

46.Ayet

Mekke
ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ آمِنِينَ -46 Üdhuluha bi selamin aminın Onlara, “Girin oraya esenlikle, güven içinde” denilir. Girin onlara selâmetle emîn emîn Girin oraya, esenlik ve güven içinde ! (denilir). 14 / 263
15-Hicr Suresi

47.Ayet

Mekke
وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِمْ مِنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَىٰ سُرُرٍ مُتَقَابِلِينَ -47 Ve neza´na ma fı sudurihim min ğıllin ıhvanen ala sürurim mütekabilın Biz, onların kalplerindeki kini söküp attık. Artık onlar sedirler üzerinde, kardeşler olarak karşılıklı otururlar. Sinelerindeki kînleri soymuşuzdur da ıhvan olarak köşkler üzere karşı karşıya otururlar Kalblerindeki kini söküp çıkarmışızdır. Sedirler üzerinde karşılıklı oturan kardeşlerdir onlar. 14 / 263
15-Hicr Suresi

48.Ayet

Mekke
لَا يَمَسُّهُمْ فِيهَا نَصَبٌ وَمَا هُمْ مِنْهَا بِمُخْرَجِينَ -48 La yemessühüm fıha nesabüv ve ma hüm minha bi muhracın Onlara orada hiçbir yorgunluk dokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değillerdir. Orada kendilerine hiç bir zahmet dokunmaz, onlar oradan çıkarılacak da değildirler Orada onlara hiçbir zahmet ve yorgunluk dokunmaz ve onlar bir daha oradan çıkarılacak da değillerdir. 14 / 263
15-Hicr Suresi

49.Ayet

Mekke
نَبِّئْ عِبَادِي أَنِّي أَنَا الْغَفُورُ الرَّحِيمُ -49 Nebbi´ ıbadı ennı enel ğafurur rahıym (49-50) Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver. Haber ver kullarıma ki hakıkat ben, benim öyle gafur, öyle rahîm (49-50) Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben, evet ben, çok bağışlayan, çok merhamet edenim ve doğrusu azabım da çok elem verici bir azâbdır. 14 / 263
15-Hicr Suresi

50.Ayet

Mekke
وَأَنَّ عَذَابِي هُوَ الْعَذَابُ الْأَلِيمُ -50 Ve enne azabı hüvel azabül elım (49-50) Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver. Bununla beraber azâbım da azâbı elîm (49-50) Kullarıma haber ver ki, gerçekten ben, evet ben, çok bağışlayan, çok merhamet edenim ve doğrusu azabım da çok elem verici bir azâbdır. 14 / 263
15-Hicr Suresi

51.Ayet

Mekke
وَنَبِّئْهُمْ عَنْ ضَيْفِ إِبْرَاهِيمَ -51 Ve nebbi´hüm an dayfi ibrahım Onlara İbrahim’in misafirlerinden de haber ver. Hem onlara İbrahimin müsafirlerinden bahs et (Ey Muhammed !) Onlara İbrahim´in konuklarından da haber ver. 14 / 263
15-Hicr Suresi

52.Ayet

Mekke
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ إِنَّا مِنْكُمْ وَجِلُونَ -52 İz dehalu aleyhi fe kalu selama kale inna minküm vecilun Hani misafirler İbrahim’in yanına girmiş ve “Selâm” demişlerdi. O da, “Gerçekten biz sizden korkuyoruz” demişti. O vakıt ki yanına girdiler de, selâm dediler, biz dedi: sizden cidden korkuyoruz Bir vakit İbrahim´in yanına gelerek «selâm !» demişlerdi. O da, «doğrusu biz sizden korkuyoruz» demişti. 14 / 264
15-Hicr Suresi

53.Ayet

Mekke
قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ -53 Kalu la tevcel inna nübeşşiruke bi ğulamin alım Onlar, “Korkma, biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz” dediler. Korkma, dediler: biz sana alîm bir oğul tebşir ediyoruz Onlar, «korkma, çünkü biz seni bilgin bir oğulla müjdeliyoruz» demişlerdi. 14 / 264
15-Hicr Suresi

54.Ayet

Mekke
قَالَ أَبَشَّرْتُمُونِي عَلَىٰ أَنْ مَسَّنِيَ الْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ -54 Kale e beşşertümunı ala em messeniyel kiberu fe bime tübeşşirun İbrahim, “Bana yaşlılık gelip çatmış iken beni mi müjdeliyorsunuz? Bana neyi müjdeliyorsunuz?” dedi. Beni mi, dedi: tebşir ettiniz? Bana ihtiyarlık gelib çatmışken, artık beni ne suretle tebşir edersiniz? Yaşlılık gelip yapışmışken, beni mi müjdeliyorsunuz? Hem neye göre müjdeliyorsunuz ? demişti. 14 / 264
15-Hicr Suresi

55.Ayet

Mekke
قَالُوا بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْقَانِطِينَ -55 Kalu beşşernake bil hakkı fe la teküm minel kanitıyn “Biz sana gerçeği müjdeledik. Sakın ümitsizlerden olma” dediler. Seni dediler: emri hakkile tebşir ettik, onun için ümidi kesenlerden olma Dediler ki: «Seni hak ile müjdeledik. Artık sen ümitsizlerden olma !» 14 / 264
15-Hicr Suresi

56.Ayet

Mekke
قَالَ وَمَنْ يَقْنَطُ مِنْ رَحْمَةِ رَبِّهِ إِلَّا الضَّالُّونَ -56 Kale ve mey yaknetu mir rahmeti rabbihı illed dallun Dedi ki: “Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser?” Rabbının rahmetinden, dedi: sapkınlardan başka kim ümidi keser? O da, «sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden ümidini keser ?» demişti. 14 / 264
15-Hicr Suresi

57.Ayet

Mekke
قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ أَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ -57 Kale fe ma hatbuküm eyyühel murselun İbrahim, “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” dedi. Ey mürseller, dedi: bunu müteakıb me´muriyyetiniz nedir? «Ey elçiler! Göreviniz ne?» diyerek sormuştu. 14 / 264
15-Hicr Suresi

58.Ayet

Mekke
قَالُوا إِنَّا أُرْسِلْنَا إِلَىٰ قَوْمٍ مُجْرِمِينَ -58 Kalu inna ürsilna ila kavmim mücrimın Şöyle dediler: “Şüphesiz biz suçlu bir millete gönderildik. Haberin olsun dediler: biz mücrim bir kavme gönderildik Onlar da: «Doğrusu biz suçlu günahkâr bir kavme gönderildik.» 14 / 264
15-Hicr Suresi

59.Ayet

Mekke
إِلَّا آلَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمْ أَجْمَعِينَ -59 İlla ale lut inna le müneccuhüm ecmeıyn (59-60) Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz, onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik. Ancak âli Lût müstesna biz onların hepsini behemehal kurtaracağız «Ancak Lût ailesi müstesna, onların hepsini elbette kurtaracağız. 14 / 264
15-Hicr Suresi

60.Ayet

Mekke
إِلَّا امْرَأَتَهُ قَدَّرْنَا ۙ إِنَّهَا لَمِنَ الْغَابِرِينَ -60 İllemraetehu kadderna inneha le minel ğabirın (59-60) Lût’un ailesi başka (Onlar suçlu değillerdir). Lût’un karısı dışında onların hepsini kurtaracağız. Biz, onun geride kalanlardan olmasını takdir ettik. Ancak karısını takdir ettik o muhakkak kalacaklardandır Yalnız Onun karısını değil; onun (helak olmasını) takdîr etmişizdir ; o elbette geride kalanlardandır» demişlerdi. 14 / 264
15-Hicr Suresi

61.Ayet

Mekke
فَلَمَّا جَاءَ آلَ لُوطٍ الْمُرْسَلُونَ -61 Felemma cae ale lutnil murselun (61-62) Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi. Bunun üzerine vaktâ ki âli Lûta mürseller geldiler Ne vakit ki, Lût ailesine elçiler geldi, 14 / 264
15-Hicr Suresi

62.Ayet

Mekke
قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ -62 Kale inneküm kavmümü münkerun (61-62) Elçiler (melekler) Lût’un ailesine gelince, Lût onlara, “Gerçekten siz tanınmayan kimselersiniz” dedi. Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz Lût, onlara : «Elbette (yabancısınız) tanınan bir topluluk değilsiniz,» dedi. 14 / 264
15-Hicr Suresi

63.Ayet

Mekke
قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا فِيهِ يَمْتَرُونَ -63 Kalu bel ci´nake bima kanu fıhi yemterun Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.” Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik Onlar da, «kavmin, hakkında şüphe edip durdukları şeyi (gelecek azabı) sana getirdik. 14 / 264
15-Hicr Suresi

64.Ayet

Mekke
وَأَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ -64 Ve eteynake bil hakkı ve inna le sadikun “Biz, sana gerçeği getirdik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.” Ve sana emri hakkile geldik, emin ol biz sadıklarız Sana Hakk´ın (buyruğuyla) geldik; şüphen olmasın ki biz doğrularız. 14 / 264
15-Hicr Suresi

65.Ayet

Mekke
فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ اللَّيْلِ وَاتَّبِعْ أَدْبَارَهُمْ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ أَحَدٌ وَامْضُوا حَيْثُ تُؤْمَرُونَ -65 Fe esri bi ehlike bi kıt´ım minel leyli vettebı´ edbarahüm ve la yeltefit minküm ehadüv vemdu haysü tü´merun “Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Hiçbiriniz arkaya bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) geçin gidin.” Hemen gecenin bir kısmında ehlini yürüt ve sen arkalarından git ve içinizden hiç bir kimse ardına bakmasın, emrolunduğunuz yere geçin gidin Gecenin bir bölümünde aileni yola koy, sen de arkalarından onları izle ve sakın sizden hiçbiri dönüp arkasına bakmasın ; emrolunduğunuz yere geçip gidin» dediler. 14 / 264
15-Hicr Suresi

66.Ayet

Mekke
وَقَضَيْنَا إِلَيْهِ ذَٰلِكَ الْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰؤُلَاءِ مَقْطُوعٌ مُصْبِحِينَ -66 Ve kadayna ileyhi zalikel emra enne dabira haülai maktuum musbihıyn Ona şu durumu kesin olarak bildirdik: “Sabaha çıkarken onların sonu kesilmiş olacak.” Ona kat´î olarak şu emri vahyettik: sabaha çıkarlarken şunların arkaları kat´iyyen kesilecek Lût´a şu emri hükmettiğimizi bildirdik: «Sabahladıklarında bunların kökü kesilmiş olacak.» 14 / 264
15-Hicr Suresi

67.Ayet

Mekke
وَجَاءَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ -67 Ve cae ehlül medıneti yestebşirun Şehir halkı sevinerek geldiler. Şehir ahalisi de haber alıb keyf içinde gelmişlerdi (Memleketlerine yabancı kimselerin geldiğini haber alan) şehir halkı birbirine müjde vererek (Lût´a) geldiler. 14 / 264
15-Hicr Suresi

68.Ayet

Mekke
قَالَ إِنَّ هَٰؤُلَاءِ ضَيْفِي فَلَا تَفْضَحُونِ -68 Kale inne haülai dayfı fe la tefdahun Lût, dedi ki: “Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin.” Amanın dedi onlar benim müsafirlerim, artık beni rüsvay etmeyin O da «şüpheniz olmasın ki, bunlar benim konuklarımdır; beni rüsvay etmeyin ; 14 / 264
15-Hicr Suresi

69.Ayet

Mekke
وَاتَّقُوا اللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ -69 Vettekullahe ve la tuhzun “Allah’a karşı gelmekten sakının, beni utandırmayın” dedi. Allahtan korkun, beni utandırmayın Allah´tan korkun da beni utandırıp üzmeyin» dedi. 14 / 264
15-Hicr Suresi

70.Ayet

Mekke
قَالُوا أَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ الْعَالَمِينَ -70 Kalu e ve lem nenheke anil alemın Onlar, “Biz seni insanlarla ilgilenmekten men etmemiş miydik” dediler. Seni dediler, âlemden nehyetmedikmi? Onlar: «Biz seni yabancıları (konuk edinmek)den men´etmemiş miydik ?» dediler. 14 / 264
15-Hicr Suresi

71.Ayet

Mekke
قَالَ هَٰؤُلَاءِ بَنَاتِي إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ -71 Kale haülai benatı in küntüm faılın Lût: “İşte kızlarım. Eğer yapacaksanız (onlarla evlenebilirsiniz)” dedi. Tâ şunlar kızlarım, eğer yapacaksanız dedi O da, «işte kızlarım, eğer yapmak (evlenmek) istiyorsanız, (onları size nikâhlıyabilirim)» dedi. 14 / 265
15-Hicr Suresi

72.Ayet

Mekke
لَعَمْرُكَ إِنَّهُمْ لَفِي سَكْرَتِهِمْ يَعْمَهُونَ -72 Le amruke innehüm le fı sekratihim ya´mehun (Melekler, Lût’a:) “Ömrüne andolsun ki onlar (şehvetten) gözleri dönmüş hâlde, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlar (Bu durumda asla seni dinlemezler)” dediler. Resulüm! ömrüne kasem olsun ki hakikaten onlar serhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı (Peygamberim !) hayatına yemin olsun ki, onlar sarhoşlukları içinde ne yaptıklarını bilmiyorlardı. 14 / 265
15-Hicr Suresi

73.Ayet

Mekke
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ -73 Fe ehazethümüs sayhatü müşrikıyn Derken güneşin doğuşu sırasında, o korkunç uğultulu ses onları yakalayıverdi. Derken işrak vaktine girdikleri sırada bunları o sayha tutuverdi Güneş doğarken bir ses, bir uğultu onları yakalayıverdi. 14 / 265
15-Hicr Suresi

74.Ayet

Mekke
فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ -74 Fe cealna aliyeha safileha ve emtarna aleyhim hıcaratem min siccıl Hemen onların altını üstüne getirdik. Üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık. Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık Şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine çamurdan pişirilmiş taş yağdırdık. 14 / 265
15-Hicr Suresi

75.Ayet

Mekke
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِلْمُتَوَسِّمِينَ -75 İnne fı zalike le ayatil lil mütevessimın Şüphesiz bunda düşünüp görebilen kimseler için ibretler vardır. elbette bunda fikr-u firaseti olanlara âyetler var Şüphesiz ki bunda seziş, anlayış, görüş yeteneği olanlara öğütler, ibretler, belgeler vardır. 14 / 265
15-Hicr Suresi

76.Ayet

Mekke
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُقِيمٍ -76 Ve inneha le bisebılim mükıyn O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor. Hem o harabe yol üstünde duruyor Ve şehrin kalıntısı, öteden beri işlek olan yol üzerinde duruyor. 14 / 265
15-Hicr Suresi

77.Ayet

Mekke
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِلْمُؤْمِنِينَ -77 İnne fı zalike le ayatel lil mü´minın Şüphesiz bunda inananlar için bir ibret vardır. elbette bunda iymanı olanlar için bir âyet var Doğrusu bunda mü´minler için âyetler vardır. 14 / 265
15-Hicr Suresi

78.Ayet

Mekke
وَإِنْ كَانَ أَصْحَابُ الْأَيْكَةِ لَظَالِمِينَ -78 Ve in kane ashabül eyketi le zalimın “Eyke” halkı da şüphesiz zalim idiler. Hakikaten eshabı eyke de zalimler idi EYKE halkı da cidden zâlimlerdi. 14 / 265
15-Hicr Suresi

79.Ayet

Mekke
فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٍ مُبِينٍ -79 Fentekamna minhüm ve innehüma le bi imamim mübın Onlardan da intikam aldık. İkisi de (Lût kavminin yaşadığı Sodom ile Şu’ayb kavminin yaşadığı Eyke) belirgin bir anayol üzerinde idiler. Onlardan da intikam aldık, ikisi de apaçık önde bulunuyor O yüzden onlardan da intikam aldık. (Sözünü ettiğimiz) şehirlerin ikisi de açık bir (yolun) önünde bulunuyordur. 14 / 265
15-Hicr Suresi

80.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ كَذَّبَ أَصْحَابُ الْحِجْرِ الْمُرْسَلِينَ -80 Ve le kad kezzebe ashabül hıcril murselın Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı. Hakikaten eshabı hıcir dahi Peygamberleri tekzib ettiler And olsun ki, Hicir halkı da peygamberleri yalanlamışlardı. 14 / 265
15-Hicr Suresi

81.Ayet

Mekke
وَآتَيْنَاهُمْ آيَاتِنَا فَكَانُوا عَنْهَا مُعْرِضِينَ -81 Ve ateynahüm ayatina fe kanu anha mu´ridıyn Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi. Ve biz onlara âyetlerimizi vermiştik de ondan i´raz ediyorlardı Biz ise onlara âyetler (açık belgeler ve mu´cizeler) verdik; buna rağmen ondan yüzçevirdiler. 14 / 265
15-Hicr Suresi

82.Ayet

Mekke
وَكَانُوا يَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا آمِنِينَ -82 Ve kanu yenhıtune minel cibali büyuten aminın Onlar güven içinde dağlardan evler yontuyorlardı. Dağlardan emniyetli emniyetli evler yontuyorlardı (82-83) Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı; derken sabahladıklarında onları müthiş bir ses ve uğultu yakalayıverdi. 14 / 265
15-Hicr Suresi

83.Ayet

Mekke
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُصْبِحِينَ -83 Fe ehazethümüs sayhatü musbihıyn Onları da sabaha çıkarlarken o korkunç uğultulu ses yakalayıverdi. Bunları da sabahleyin sayha tutuverdi (82-83) Dağlarda evler yontarak güven içinde bulunuyorlardı; derken sabahladıklarında onları müthiş bir ses ve uğultu yakalayıverdi. 14 / 265
15-Hicr Suresi

84.Ayet

Mekke
فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَكْسِبُونَ -84 Fe ma ağna anhüm ma kanu yeksibun Kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda vermedi. de o kesb edegeldikleri şeylerin kendilerine hiç faidesi olmadı. Artık elde ettikleri şeylerin kendilerine hiç de yararı olmadı. 14 / 265
15-Hicr Suresi

85.Ayet

Mekke
وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ ۗ وَإِنَّ السَّاعَةَ لَآتِيَةٌ ۖ فَاصْفَحِ الصَّفْحَ الْجَمِيلَ -85 Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma illa bil hakk ve innes saate le atiyetün fasfehıs safhal cemıl Biz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları ancak hakka ve hikmete uygun olarak yarattık. Kıyamet günü mutlaka gelecektir. Sen şimdi güzel bir şekilde hoşgörü ile muamele et. Öyle ya biz Samavât-ü Arzı ve mabeynlerini ancak hakkile halkettik ve elbette saat muhakkak gelecek, şimdi sen safh-ı cemil ile muamele et! Gökleri, yeri ve bu ikisi arasındaki şeyleri ancak Hak ile yarattık. Kıyamet mutlaka gelecektir. O halde onları bağışla da güzel-tatlı davranmaya devam et. 14 / 265
15-Hicr Suresi

86.Ayet

Mekke
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ -86 İnne rabbeke hüvel hallakul alım Şüphesiz, Rabbin hakkıyla yaratanın (ve her şeyi) bilenin ta kendisidir. Çünkü rabbın o öyle hallâk öyle alîm Şüphesiz ki senin Rabbin (gerektiği ölçüde) yaratan ve (her şeyi hakkıyle) bilendir. 14 / 265
15-Hicr Suresi

87.Ayet

Medine
وَلَقَدْ آتَيْنَاكَ سَبْعًا مِنَ الْمَثَانِي وَالْقُرْآنَ الْعَظِيمَ -87 Ve le kad ateynake seb´am minel mesanı vel kur´anel azıym Andolsun, biz sana tekrarlanan yedi âyeti ve büyük Kur’an’ı verdik. Celâlim hakkı için sana «seb´ul mesâni»´yi ve Kur´anı azımi verdik And olsun ki sana tekrarlanan yedi ikili âyeti ve çok büyük kutsal Kur´ân´ı verdik. 14 / 265
15-Hicr Suresi

88.Ayet

Mekke
لَا تَمُدَّنَّ عَيْنَيْكَ إِلَىٰ مَا مَتَّعْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْهُمْ وَلَا تَحْزَنْ عَلَيْهِمْ وَاخْفِضْ جَنَاحَكَ لِلْمُؤْمِنِينَ -88 La temüddenne ayneyke ila ma metta´na bihı ezvacem minhüm ve la tahzen aleyhim vahfıd cenahake lil mü´minın Kâfirlerden bir kısmını faydalandırdığımız şeylerde sakın gözün kalmasın. Onlara karşı mahzun olma ve mü’minlere (şefkat) kanadını indir. Sakın o kâfirlerden bir takımlarını zevkıyap ettiğimiz şeylere göz atma ve onlara karşı mahzun olma da mü´minlere kanadını indir Kâfirlerden bir kısmına —birbirine emsal sayılacak ölçüde— verdiğimiz servete gözlerini dikme, onların imân etmemesine karşı üzülme ; bir de (tevazu) kanadını mü´minlere indir. 14 / 265
15-Hicr Suresi

89.Ayet

Mekke
وَقُلْ إِنِّي أَنَا النَّذِيرُ الْمُبِينُ -89 Ve kul innı enen nezırul mübın De ki: “Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım.” Ve de ki haberiniz olsun; ben o nezîri mübîn ben Ve de ki: Şüphesiz ben açık bir uyarıcıyım. 14 / 265
15-Hicr Suresi

90.Ayet

Mekke
كَمَا أَنْزَلْنَا عَلَى الْمُقْتَسِمِينَ -90 Kema enzelna alel muktesimın Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik. Tıpkı indirdiğimiz gibi o taksimcilere Nitekim işbölümü yapanlara. 14 / 265
15-Hicr Suresi

91.Ayet

Mekke
الَّذِينَ جَعَلُوا الْقُرْآنَ عِضِينَ -91 Ellezıne cealül kur´ane ıdıyn Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir. O, Kur´anı kısım kısım tefrık edenlere Kur´ân´ı parça parça edenlere de (azâb indirmiştik). 14 / 266
15-Hicr Suresi

92.Ayet

Mekke
فَوَرَبِّكَ لَنَسْأَلَنَّهُمْ أَجْمَعِينَ -92 Fe ve rabbike le nes´elennehüm ecmeıyn (92-93) Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız. (92-93) Ki rabbın hakkı için, biz onların hepsine mutlak ve muhakkak soracağız (92-93) Rabbin hakkı için elbette onların hepsinden, yapageldikleri şeylerden bir bir soracağız. 14 / 266
15-Hicr Suresi

93.Ayet

Mekke
عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ -93 Amma kanu ya´melun (92-93) Rabbine andolsun, onların hepsine yapmakta olduklarını mutlaka soracağız. (92-93) Ki rabbın hakkı için, biz onların hepsine mutlak ve muhakkak soracağız (92-93) Rabbin hakkı için elbette onların hepsinden, yapageldikleri şeylerden bir bir soracağız. 14 / 266
15-Hicr Suresi

94.Ayet

Mekke
فَاصْدَعْ بِمَا تُؤْمَرُ وَأَعْرِضْ عَنِ الْمُشْرِكِينَ -94 Fasdoa´bima tü´meru ve a´rıd anil müşrikın Ey Muhammed! Şimdi sen, sana emrolunanı açıkça ortaya koy ve Allah’a ortak koşanlara aldırış etme. Şimdi sen her ne ile emrolunuyorsan kafalarına çatlat ve müşriklere aldırma (Ey Şanlı Peygamber!) Artık sen ne ile emrolunuyorsan (onu hak ile bâtılın arasını) ayıracak şekilde ortaya koy. Allah´a ortak koşanlardan yüzçevir (de aldırış etme onlara). 14 / 266
15-Hicr Suresi

95.Ayet

Mekke
إِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِئِينَ -95 İnna kefeynakel müstehziın (95-96) Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler. Her halde biz sana o müstehzîlerin haklarından geliriz (95-96) Şüphen olmasın ki, Allah ile beraber başka ilâh tanıyan o alaycı gruba karşı biz sana yeteriz. İleride (ne olacağını) bilecekler. 14 / 266
15-Hicr Suresi

96.Ayet

Mekke
الَّذِينَ يَجْعَلُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ ۚ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ -96 Ellezıne yec´alune meallahi ilahen ahar fe sevfe ya´lemun (95-96) Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler. Allah ile beraber diğer ilâh tutan o heriflerin yarın bilirler (95-96) Şüphen olmasın ki, Allah ile beraber başka ilâh tanıyan o alaycı gruba karşı biz sana yeteriz. İleride (ne olacağını) bilecekler. 14 / 266
15-Hicr Suresi

97.Ayet

Mekke
وَلَقَدْ نَعْلَمُ أَنَّكَ يَضِيقُ صَدْرُكَ بِمَا يَقُولُونَ -97 Ve le kad na´lemü enneke yedıyku sadruke bima yekulun Andolsun, onların söyledikleri şeylerden dolayı göğsünün daraldığını biliyoruz. Celâlim hakkı için biliyoruz ki onların tefevvühatına senin cidden göğsün daralıyor Şanıma yemin olsun ki, biz onların dediklerinden dolayı senin göğsünün daraldığını biliyoruz. 14 / 266
15-Hicr Suresi

98.Ayet

Mekke
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَكُنْ مِنَ السَّاجِدِينَ -98 Fe sebbıh bi hamdi rabbike ve küm mines sacidın O hâlde, Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt) ve secde edenlerden ol. O halde Rabbına hamdile tesbih et ve secdekârlardan ol Sen Rabbine hamd ile tesbîh et ve secde edenlerden ol! 14 / 266
15-Hicr Suresi

99.Ayet

Mekke
وَاعْبُدْ رَبَّكَ حَتَّىٰ يَأْتِيَكَ الْيَقِينُ -99 Ve´büd rabbeke hatta ye´tiyekel yekıyn Sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et. Ve Rabbına kulluk yap tâ sana o yâkîn gelene kadar Sana yakın (hak ile ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibâdet et! 14 / 266
KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014