KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

42-ŞURA SURESI (53 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Şura Suresi 7  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 42/7
42-ŞURA SURESI - 7. AYET    Mekke
وَكَذَٰلِكَ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ قُرْآنًا عَرَبِيًّا لِتُنْذِرَ أُمَّ الْقُرَىٰ وَمَنْ حَوْلَهَا وَتُنْذِرَ يَوْمَ الْجَمْعِ لَا رَيْبَ فِيهِ ۚ فَرِيقٌ فِي الْجَنَّةِ وَفَرِيقٌ فِي السَّعِيرِ -7
Ve kezalike evhayna ileyke kur´anen arabiyyel li tünzira ümmel kura ve men havleha ve tünzira yevmel cem´ı la raybe fıl ferıkun fil cenneti ve ferıkun fis seıyr
42-Şura Suresi 7. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve işte sana böyle Arapça bir Kur´an vahyettik ki, Ümmü´lKurâ´yı ve onun çevresinde bulunanları korkutasın ve kendinde şüphe olmayan o toplanma gününden korkutasın. Bir fırka cennettedir ve bir fırka da cehennemdedir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve işte sana böyle arapça bir Kuran vahy ettik ki. Şehirlerin anasını (Mekke'yi) onun çevresinde bulunanları korkutasın ve kendinde şüphe olmayan O toplanma günüyle korkutasın. Bir bölümü cennettedir ve bir bölümü de cehennemdedir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Kur'an-ı Kerim'in arap lisânı üzere inişinin hikmetini ve insanların iki fırkaya ayrılıp birinin cennete, diğerinin de cehenneme sevk edileceğini bildiriyor. Cenab-ı Hak'kın insanları bir ümmet hâlinde kılmaya kaadir olduğunu velâkin bir hikmet gereği olarak onları kendi irâdelerinden dolayı ihtilâfa düşürmüş bulunduğunu beyân ve zâlimlerin nelerden mahrum kalacaklarını ihtar buyuruyor. Kudreti, büyüklüğü ve ölüleri dirilteceği sabit olan Yüce Yaratıcıya başkalarını ortak edinmenin nasıl bir cehalet eseri olduğuna işaret ediyor ve ihtilâf edilen meselelerde Allah'ın hükmüne müracaatın lüzumunu ve ancak Hak Teâlâ'ya tevekkül edilmesini ve sığınılmasını beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: (ve) Ey Son Peygamber!, (işte sana böyle) Pek güzel, mükemmel ve açık şekilde (arapça bir Kur'an vahy ettik) sana dinî hükümleri ilham ettik ve bildirdik (ki, şehirlerin anasını) yâni Mekke-i Mükerreme ahâlisini (ve onun çevresinde bulunanları) diğer beldeler ahâlisini (korkutasın) O Kur'an'daki hükümleri ve o hükümlere muhalefet edenler hakkındaki ilâhî azabı kendilerine bildirerek onları uyanmaya dinî hükümlere riâyete davet edesin (Ve kendisinde şüphe olmayan o toplama gününden korkutasın) yâni: Kıyamet gününden korkutasın ki, Allah Teâlâ o günde göklerdeki ve yerdeki ahâliyi toplayacaktır, ruhlar, cesetler ile beraber toplanacaktır ve herkes kendi ameline göre mükâfata veya cezaya kavuşacaktır. İşte o gün o toplanacaklardan (bir fırka) îmanlarından, güzel amellerinden dolayı (cennettedir) onların haklarında öyle büyük bir ilâhî rahmet, bir ilâhî lütuf tecelli edecektir, (bir fırka da) dünyadaki küfrlerinden, Allah'ın dinine muhalefetlerinden dolayı (cehennemdedir) mahşerde toplandıktan sonra ayrılarak müthiş bir âteş içine atılmış olacaklardır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014