KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

8-ENFAL SURESI (75 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Enfal Suresi 68  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 8/68
8-ENFAL SURESI - 68. AYET    Medine
لَوْلَا كِتَابٌ مِنَ اللَّهِ سَبَقَ لَمَسَّكُمْ فِيمَا أَخَذْتُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ -68
Lev la kitabüm minellahi sebeka lemesseküm fıma ehaztüm azabün azıym
8-Enfal Suresi 68. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Eğer Allah Teâlâ´dan bir yazı geçmiş olmasa idi, almış olduğunuz şey hususunda size elbette pek büyük bir azap dokunurdu.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Eğer Allah T e âlâ'd an bir yazı geçmiş olmasa idi, almış olduğunuz şey hususunda size elbette pek büyük bir azap dokunurdu.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ey esirlerden fidye alan müslümanlar!. (Eğer Allah Teâlâ'dan bir yazı geçmiş olmasaydı) yani: Eğer müslümanlar için ganimet malarının helâl olacağı veya içtihatlarında hata edecek kimselerin cezalandırılmayacaklar veya Bedir'de bulunan İslâm erlerinin azaba uğramayacakları vaktiyle levhı mahfuzda yazılmış bulunmasa idi (almış olduğunuz şey hususunda) esirlerden aldığınız fidye = bedelden dolayı (size elbette pek büyük bir azap dokunurdu.) Fakat o levhı mahfuzdaki sabit, af f miza ait ilâhî hüküm sayesinde bu azaptan kurtulmuş bulunuyorsunuz. "Rivayete göre Bedir savaşında Eshab-ı kiram, düşmanlardan yetmiş kişiyi esir etmişlerdi. Bunların içinde Peygamberimizin amcası Abbas ile Ebu Talib'in oğlu Ukayl de vardı. Bunlar daha sonra müslüman olmuşlardı. Bu esirlerin hakında ne muamele yapılması için müşavere yapıldı. Hz. Ebu Bekir, bunlar Rasûlullah'ın akrabasından kimselerdir, bunlardan fidye alınmakla yetinilmelidir, o fidye ile ordumuzu kuvvetlendirmiş oluruz, bunların daha sonra tövbe edip müslüman olmaları da düşünülebilir, diyerek görşünü bildirdi. Hz. Ömer de: Ya Rasûlüllah bunlar seni yalanladılar, seni yurdundan çıkardılar, bunlar kâfirlerin reisleri bulunuyorlar. Cenab'ı Hak seni onların fidyelerine ihtiyaçsız kımıştır. Onların boyunlarını vurdur, diye görüş bildirdi. Saad Ibni Muaz gibi bir kısım zatlar da Hz. Ömer'in bu görüşüne iştirak ettiler. Sonunda fidye alınması ciheti tercih edildi, buna karar verildi. Rivayete göre bu fidyenin miktarı, yüz kıyye altın imiş. Her kıyye ise kırk dirhem miktarında bulunuyormuş. Bunun kırk kıyyesi yalnız Hz. Abbas'tan alınmıştı. İşte bu fidyenin alınmasını müteakip bu âyeti kerime nazil oldu, bunun alınmasının uygun olmadığı bildirildi. Bundan dolayı Rasûlü Ekrem Efendimiz çok üzülmüştü. Hatta deniliyor ki: Bu sırada Hz. Ömer, Rasûlü Ekrem Efendimizin makamına gitmiş o Yüce Peygamber ile Hz. Ebu Bekiri ağlar bir halde bulmuştu. Ya Rasûlüllah!. Ne için ağlıyorsunuz!. Diye sormuş, O Rasûlü Ekrem de: fidye alındığından dolayı eshabın hakıknda ağlıyorum, Hz. Peygamber'in makamına yakın bir ağacı İşaret ederek "onların azabı bana bu ağaçtan daha yakın olarak arz edildi, eğer gökten bir azap inecek olsa idi Ömer ile Sad Ibni Muaz'dan başkası kurtulamazdı" diye buyurmuştur. § Bu fidye alınması, bir içtihat mes'elesi bulunmuştu. Fidye alınması görüşünde bulunanlar, düşmanların kâfi derecede kuvvetten mahrum kaldıklarına kaani olmuşlardı. Rasûlü Ekrem de İslâm mücahitlerinin bu esirleri elde etmelerine evvelce bilgi sahibi bulunmamıştı. Artık bunlar harp sahasından çıkarılmış oldukalrı için herhalde öldürülmeleri icab etmiyordu, bu öldürme savaş haline mahsustur. Bir de sadece dünyevî ve şahsî bir menfaat için fidye alınması uygun değildir, yoksa İslâm ordusunun, İslâm yurdunun takviyesi için fidye alınması fâideden hâli görülmeyebilir. İşte bu gibi düşünceler sebebiyledir ki, eshabı kiramın bir kısmı fidye alınması görüşünde bulunmuşlardı. Böyle içtihada dayanan bir hata ise af edilmiştir. Binaenaleyh Cenâb-ı Hak bu görüşte bulunmuş olanları cezalandırmamıştır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014