KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

40-MÜMIN SURESI (85 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Mümin Suresi 56  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 40/56
40-MÜMIN SURESI - 56. AYET    Mekke
إِنَّ الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ ۙ إِنْ فِي صُدُورِهِمْ إِلَّا كِبْرٌ مَا هُمْ بِبَالِغِيهِ ۚ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ ۖ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْبَصِيرُ -56
İnnellezıne yücadilune fı ayatillahi bi ğayri sültanin etahüm in fı sudurihim illa kibrum ma hüm bi baligıyh festeız billah innehu hüves semıul besıyr
40-Mümin Suresi 56. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Şüphe yok o kimseler ki, kendilerine gelmiş bir kat´i bürhan olmaksızın Allah´ın âyetlerinde mücadelede bulunurlar, onların sinelerinde kendilerinin yetişemeyecekleri bir böbürlenmeden başka bir şey yoktur. Sen hemen Allah´a sığın, şüphe yok ki bihakkın işitici, görücü olan O´dur O.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphe yok: O kimseler ki, kendilerine gelmiş kesin bir delîl olmaksızın Allah'ın âyetlerinde mücadelede bulunurlar, onların kalplerinde kendilerinin yetişemeyecekler bir böbürlenmeden başka bir şey yoktur. Sen hemen Allah'a sığın, şüphe yok ki, hakkıyla işitici, görücü olan O'dur O.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ve Ey Yüce Peygamber!. (Şüphe yok o kimseler ki) Sana karşı düşmanca bir tavır alırlar (kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın) bir delile dayanmaksızın sırf kendi boş düşüncelerinden dolayı (Allah'ın âyetlerinde mücadelede bulunurlar) Kur'an-ı Kerîm'i inkâra, Peygamberin mucizelerini yalanlamaya cür'et gösterirler (onların gönüllerinde kendilerinin yetişemeyecekleri bir böbürlenmeden başka bir şey yoktur) onlar, sırf kibirlerinden dolayı Hz. Muhammed'in peygamberliğini inkâr ederler, bu hususta mücadelede bulunurlar. Onlar, o böbürlenmeleriyle Hz. Muhammed'in nübüvvet ve risâletini bertaraf etmek arzusundadırlar. Fakat onlar bu arzularına asla nail olamayacaklardır. Allah Teâlâ, onları zelîl kılmıştır, (sen) Ey Son Peygamber!, (hemen Allah'a sığın) seni o koruyacaktır. Senin hakkındaki ilâhî lütuf, pek büyüktür, «şüphe yok ki, hakkıyla işitici) Bütün halkın sözlerini tamamen işitip bilen zât ve onların bütün yaptıklarını (görücü olan) zât, ancak (O'dur) 0 Yüce Yaratıcı'dır. Evet.. (0) dür. O'na karşı hiçbir şey gizli kalamaz. Deniliyor ki: Resûl-i Ekrem'e karşı mücadelede bulunanlar. Yahudî gurubu idi. Diyorlardı ki: Tevrat'ta zikredilen sâhibiniiz sen değilsin. Belki, bizim sâhibiniiz, Mesih Ibn-i Dâvûd'tur. Yâni: Deccal'dır ki, âhır zamanda meydana çıkacak, onun saltanatı deniz ve karaya ulaşacak, onunla beraber nehirler akacak, O, Allah'ın mucizelerinden bir mucizedir. Artık mülk, bize dönecektir. Cenab-ı Hak ise onların bu temennilerine "Kibr" ismi vermiş ve onların bu temennilerine eremeyeceklerini bu âyet-i celîlesiyle beyân buyurmuştur. Tefsir-i Ebûsuûd.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014