KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 120  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/120
9-TEVBE SURESI - 120. AYET    Medine
مَا كَانَ لِأَهْلِ الْمَدِينَةِ وَمَنْ حَوْلَهُمْ مِنَ الْأَعْرَابِ أَنْ يَتَخَلَّفُوا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ وَلَا يَرْغَبُوا بِأَنْفُسِهِمْ عَنْ نَفْسِهِ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ لَا يُصِيبُهُمْ ظَمَأٌ وَلَا نَصَبٌ وَلَا مَخْمَصَةٌ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَلَا يَطَئُونَ مَوْطِئًا يَغِيظُ الْكُفَّارَ وَلَا يَنَالُونَ مِنْ عَدُوٍّ نَيْلًا إِلَّا كُتِبَ لَهُمْ بِهِ عَمَلٌ صَالِحٌ ۚ إِنَّ اللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ -120
Ma kane li ehlil medıneti ve men havlehüm minel a´rabi ey yetehallefu ar rasulillahi ve la yerğabu bi enfüsihim an nefsih zalike bi ennehüm la yüsıybühüm zameüv ve la nesabü v ve la mahmesatün fı sebılillahi ve la yetaune mevtıey yeğıyzul küffara ve la yenalune min adüvvin neylen illa kütibe lehüm bihı amelün salıh innellahe la yüdıy´u ecral muhsinın
9-Tevbe Suresi 120. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ne Medîne ahalisi için ve ne de onların civarında bulunan bedeviler için sahih olmaz ki, Allah Teâlâ´nın Resûlünden geri kalsınlar ve onun kendi nefsinde ne yaptığına bakmayıp da kendi nefislerine rağbet göstersinler. Çünkü onlara Allah yolunda ne bir susuzluk ve ne bir yorgunluk ve ne de bir açlık isabet etmez ki ve ne de kâfirleri kızdıracak bir mevkie ayak basmazlar ki ve ne de bir düşmana karşı bir muvaffakiyete nâil olmuş olmazlar ki, illâ onun mukabilinde kendileri için bir sâlih amel yazılmış olur. Şüphe yok ki Allah Teâlâ muhsin olanların mükâfaatını zâyi etmez.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ne Medine halkı için ve ne de onların civarında bulunan Bedeviler için doğru olmaz ki. Allah Teâlâ'nın Resulünden geri kalsınlar ve onun kendi nefsinde ne yaptığına bakmayıp da kendi nefislerine rağbet göstersinler. Çünki onlara Allah yolunda ne bir susuzluk ve ne bir yorgunluk ve ne de bir açlık isabet etmez ki ve ne de kâfirleri kızdıracak bir mevkie ayak basmazlar ki ve ne de bir düşmana kaşı bir muvaffakiyete nail olmuş olmazlar ki, ancak onun karşılığında kendileri için bir salih amel yazılmış olur. Şüphe yok ki. Allah Teâlâ, iyilik yapanların mükâfatını zâyetmez.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ne) Bir hicret yurdu olan mübarek (Medine ahalisi için ve ne de onların civarında) Medine'i Münevvere'nin bütün nahiyelerinde (bulunan bedeviler için) Müzeyne, Cüheyne, Eşe a ve Gıfar gibi kabileler için (sahih) doğru (olmaz ki. Allah Teâlâ'nın resulünden geri kalsınlar) onun emrine muhalefet etsinler, onunla beraber cihada çıkmaktan kaçınsınlar. (Ve onun) O Yüce Peygamber'in (kendi nefsinde ne yaptığına) nasıl cihadı seçmiş, olduğuna (bakmayıp da kendi nefislerine rağbet göstersinler) kendi şahıslarını korumak için o Yüce Peygamber'in izinden ayrılsınlar, onun tercih buyurmuş olduğu cihadı kendileri tercih etmesinler. Bu nasıl doğru olabilir?. (Çünki onlara Allah yolunda ne) az (bir susuzluk ve ne de bir yorgunluk ve ne de bir açlık isabet etmez ki) mutlaka onun mükafatını görürler. (Ve ne de kâfirleri kızdıracak bir mevkie ayak basmazlar ki) öyle bir yeri piyade ve süvari olarak işğâl etmiş olmazlar ki (ve ne de bir düşmana karşı bir muvaffakiyete) onları öldürmek, esir almak, yerlerini feth eylemek gibi bir galibiyete (nail olmazlar ki, illâ onun) bu beyân olunan muamelelerden, başarılardan herbirinin (karşılığında kendileri için bir salih amel yazılmış olur.) Onların bu yüzden sevaplara, mükâfatlara kavuşmuş olmaları. Kerem ve merhamet sahibi olan Yüce Mabudumuzun ilâhî bir va'di gereğidir, mutlaka gerçekleşecektir, (şüphe yok ki. Allah Teâlâ iyilik edenlerin) Hak yolunda beden ve mal yönünden fedakârlıkta bulunanların (mükâfatını zâyetmez) onları herhalde nice sevaplara, nimetlere kavuşturacaktır. İşte hak yolunda cihada iştirak de bir ihsandır. Bunun da pek çok mükâfatı vardır. Artık bu hususta mazeretsiz Rasülullah'tan ayrılmak nasıl uygun olabilir?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014