KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

9-TEVBE SURESI (129 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Tevbe Suresi 116  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 9/116
9-TEVBE SURESI - 116. AYET    Medine
إِنَّ اللَّهَ لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۖ يُحْيِي وَيُمِيتُ ۚ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَصِيرٍ -116
İnnellahe lehu mülküs semavati vel ard yuhyı ve yümıt ve ma leküm min dunillahi miv veliyyiv ve la nasıyr
9-Tevbe Suresi 116. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Muhakkak ki Allah Teâlâ, bütün göklerin ve yerin mülkü O´nundur. Diriltir de, öldürür de. Ve sizin için O´ndan başka ne bir yar vardır, ne de bir yardımcı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Muhakkak ki; Allah T e âlâ, bütün göklerin ve yerin mülkü onundur. Diriltir de, öldürür de. Ve sizin için ondan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Muhakkak ki. Allah Teâlâ) Öyle bir kâinatın Yaratıcısıdır ki, (bütün göklerin ve yerin mülkü) bir ortak ve benzeri olmaksızın tamamen (onundur) o Yüce Mabudundur. Bütün varlıklar onun mülkü, hâkimiyeti altında bulunmaktadır. O Ezelî Yaratıcı (diriltir de öldürür de) dilediği kulunu imân ile yaşatır, imân ile öldürür ve dilediği diğer bir kulunu da küfr üzere yaşatır, küfr üzere öldürür. Onun ilâhî fiillerine kimsenin itiraza selahiyeti yoktur, (ve) Ey insanlar!, (sizin için ondan başka ne) Hakikî, daimî (bir dost) bir dost, bir koruyucu (vardır) ki, sizi koruyabilsin, (ne de) ondan başka hakikî bir halde (bir yardımcı) bir muavin vardır ki, sizi ilâhî azaptan kurtarabilsin. Artık bir kısım müşriklerin yardımlarından vesaireden mahrum kalacağınızı düşünmenize mahal yoktur. § Rivayete göre bu af talebinde bulunmanın yasaklanması hakkındaki âyet nazil olunca bir kısım mü'minler vaktiyle yapmış oldukları af talebinden mes'ul olacaklarını düşünerek korkmuşlardı. Bazı mü'minler de müşrik olan yakınlarından alâkalarını büsbütün kesince onların yardımlarından mahrum kalacaklarını düşünmeğe başlamışlardı. Bunun üzerine bu iki âyeti celîle nazil olmuş, onlara teselli vermiştir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014