42-Şura Suresi 22. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Zalimleri göreceksin ki, kazanmış oldukları şeylerden dolayı korkuculardır. Ve o (korktukları şey) onlara vaki olacaktır ve imân edenler ve sâlih sâlih amellerde bulunanlar ise cennetlerin bahçelerindedir. Onlar için Rablerinin indinde diledikleri şeyler vardır. İşte budur o en büyük inâyet. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Zâlimleri göreceksin ki: Kazanmış oldukları şeylerden dolayı korkarlar. Ve O, -korktukları şey- onların başlarına gelecektir O îman edenler ve sâlih amellerde bulunanlar ise cennetlerin bahçelerindedir. Onlar için Rab'lerinin katında diledikleri şeyler vardır. İşte budur, O en büyük lütuf. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Evet.. O dinsiz zâlimlerin uhrevî azapları muhakkaktır. Ey mümin kul!. (Zâlimleri) Âhirette (göreceksin ki,) dünyada iken (kazanmış oldukları şeyden) dinsizlikten, günâhtan, gayrı meşru şeyleri işlemiş olmalarından (dolayı korkarlar) dünyada iken inkâr edip hiç düşünmedikleri azabların meydana geldiğini görünce tir tir titreyeceklerdir. (ve o) Korkacakları şey, kötü amellerinin cezası (onların başına gelecektir) onlar korksunlar, korkmasınlar herhalde o kötü amellerinin cezasına kavuşacaklardır. İşte küfrün akıbeti!, (ve îman edenler, ve sâlih amellerde bulunanlar ise) dünyada iken tevhid dinine sarılarak onun kutsal hükümlerine riâyette bulunmuş olanlara gelince onlar (cennetlerin b ah çele Tindedirler) en şerefli, en temiz, en zevk verici mevkilerinde, bahçelerinde bulunacaklardır, (onlar için) O sâlih mübarek kullar için (Rab'lerinin katında) o Kerem Sahibi Yaratıcının manevî huzurunda, onun mü'min kulları için yaratmış, hazırlamış olduğu o ebedî cennetlerde (diledikleri şeyler vardır) hatır ve hayâle gelmez nimetler, maddî ve manevî zevkler, en gönül açan manzaralar hazır bulunmaktadır. (İşte budur) Müminlerin erişecekleri bu pek büyük nimettir, bu ebedî cennet hayatıdır (o en büyük lütuf.) en kıymetli bir hayır ve ilâhî lütuf ki, bunun yanında dünya nimetleri, varlıkların hiç mesabesinde bulunmuş olur. İşte bu da îmanın ebedî mükâfatı!.
|