26-Şuara Suresi 49. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
(Fir´avun) Dedi ki: «Ben size izin vermeden evvel siz ona imân ettiniz, şüphesiz ki, o size sihri öğretmiş olan büyüğünüzdür. Artık yakında bileceksiniz, elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kestireceğim ve muhakkak ki sizi toplu bir halde astıracağım.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
-Firavun" dediki: Ben size izin vermeden evvel siz ona iman ettiniz, şüphesiz ki, o size sihri öğretmiş olan büyüğünüzdür. Artık yakında bileceksiniz, elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlanmasına kestireceğim ve muhakkak ki, sizi toplu bir halde astıracağım. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de sihirbazların Hz. Musa'yı tasdik ederek îmana nail oduklarından endişeye düşen Firavun'un o zatları idam ile tehdit ettiğini bildiriyor. 0 zatların da bu tehdide kıymet vermeyip îmanları sayesinde Cenab-ı Hak'kın mağfiretine, manevî yakınlığına kavuşacaklarını söylemiş bulunduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Firavun, büyük bir topluluk meydana getiren sihirbazların îman ettiklerini görünce endişeye düştü, onlara bakarak kavminin Hz. Musa'ya tâbi olabileceklerini düşündü, artık şiddetli bir tehditte bulunarak (dedi ki:) Ey sihirbazlar!. (Ben size izin vermeden evvel) siz koşarak (ona) Musaya (îman ettiniz) diğer bir kıraate göre de ona îman mı ettiniz? Demek ki, sizin ona meyliniz onunla irtibatınız, ittifakınız var imiş. Evet.. (Şüphesiz ki, o size sihiri öğnetmiş olan büyüğünüzdür) aranızdaki bir ittifaktan dolayı mağlûp oldunuz, onu galip gösterdiniz. Firavun bu sözleriyle kavmini aldatmaya çalışmış ve sihirbazların bir ciddiyet, bir basiret dairesinde hareket etmemiş oldukları hissini kavmine aşılamak istemiştir. Firavun, şiddet vererek o îman eden sihirbazlara dedi ki: (Artık yakında bileceksinizdir) bu hareketinizin cezasını anlayacaksınız (elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kestireceğim,) her birinizi sağ eli ile sol ayağından mahrum bırakacağım. (Ve) bununla kalmayacak (muhakkak ki, sizi toplu bir halde astıracağım) sizi idama mahkum, öyle şiddetli bir cezaya maruz bırakacağım.
|