26-Şuara Suresi 227. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ancak imân edenler ve sâlih sâlih amellerde bulunanlar ve Allah´ı çokca zikredenler ve zulme uğradıklarından sonra öçlerini alanlar müstesna. Ve o kimseler ki, zulmettiler, nasıl bir inkılab mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakın da bileceklerdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ancak îmân edenler ve güzel amellerde bulunanlar ve Allah'ı çokça zikredenler ve zulme uğradıktan sonra öçlerini alanlar müstesna. Ve o kimseler ki, zulm ettiler, nasıl bir dönüş mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakında bileceklerdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Allah Teâlâ Hazretleri müslüman şairleri ise onlardan istisna o seçkin şairlerin vasıflarını beyan için buyuruyor ki: (Ancak îman edenler) Dini İslâmı kabul eyleyenler, (ve salih salih amellerde bulunanlar) dinî vazifelerini yerine getirmeğe çalışanlar (ve Allah'ı çokça zikreyeleyenler) Cenab-ı Hak'kın kudret azametini, ihsan ve keremini daima hatırlayıp duranlar (ve zulme uğradıklarından sonra öçlerini alanlar) bir takım zalimlerin hücumlarına, fena lakırdılarına uğradıkları için karşılıklı hücumda, kendilerini müdafaada bulunanlar (müstesna) dırlar. Bu gibi dine kavuşmuş, hakka hizmet eden, haklarını müdafaya mecbur olan şairler, öyle din ve fazilet düşmanları olan şairler gibi değildirler. Bu İslâm şairlerini İslâm nazarından seçkin bir mevkileri vardır. İşte Hassan Ibni Sabit, Keab Ibni Mâlik, Abdullah Ibni Revâhe gibi ashab-ı kiramdan olan şairler bu yüce topluluktan bulunmuşlardır. Bu gibi seçkin İslâm sarilerinin manzumeleri, Cenab-ı Hakkı birlemeye, Resûl-i Ekrem'i yüceltmeye aittir, hikmetli öğütleri içermektedir, halkı fazilete, ibadet ve itaate teşvik etmektedir. Ahlâksız hallerden sakınılmasını tavsiye eylemektedir, İslâm kuvvetini artırmaya, İslâm milietinin yücelmesini temine ait teşvikleri kapsamaktadır. İşte bu gibi muhterem şairler, pek güzel övgülere, feyizlere ulaşırlar, Evet.. Resûl-i Ekrem Efendimiz, Hz. Hassan'e hitaben buyururdu ki: "söyle Ruhulkudüs seninle beraberdir. Hassan Radiallahu anh için Peygamber mescidinde bir minber tâyin edilmişti. Orada oturur, Resûl-i Ekrem aleyhinde söz söyleyen kâfirleri hicveder. 0 kâfirler yerici mahiyetteki manzumelerini okurdu.
"Şair oldur ki anın kalbine Hassan gibi"
"Nefhai Ruhulen eyleye likayı Sunan"
Şiir, meşru konuları kapsayıcı olmak şartiyle mubahtır, övülmüştür. Nitekim bir hadis-i şerifte Şüphesiz şiirde hikmet vardır) buyurmuştur.
Diğer bir hadis-i şerif de şu mealdedir. Şiir, bir sözdür, güzel olanı da vardır, çirkin olanı da vardır. Artık sen güzelini al, çirkinini bırak. Bilginlerden Şa'bi Merhum demiştir ki: Hz. Ebubekir de, Hz. Ömer de Hz. Ali de şiir söylerler idi. Hz. Ali, bunların arasında en güçlü bir şair bulunuyordu. Radiyallahu Anhum. İşte bu mübarek zatlar gibi ediplikteki güçlerini, Islâmın güzelliklerini tasvire, insanın mükemmelliklerini yüceltmeye sarfetmeyerek, insanların ahlâkını bozmaya çalışanlar, haddizatında zalim, bozguncu kimselerden başka bir şey değildir. Artık onlar da o kötü hareketlerinin elbette cezasına kavuşacaklardır. Evet.. (Ve o kimseler ki, zulüm ettiler) Islâmiyete düşman kesildiler. Hz. Peygamberin aleyhinde söz söylemek alçaklığında bulundular, insanların haklarına tecavüzde bulunmak cinayetini işlediler, Kur'an-ı Kerim'in ayetlerini tefekkürde bulunmadılar, artık öyle kimseler de ileride (nasıl bir inkılâp mahalline yuvarlanıp gideceklerini yakında) ölür ölmez hemen (bileceklerdir.) Ahiret âleminde öyle hayal ettikleri gibi bir selâmete, kurtuluşa kavuşamayacaklardır. Bilakis büyük bir felâkete, ebedî azaba uğrayacaklardır. Ne büyük bir ilâhî tehdit!. Artık her insan için lâzımdır ki, daha dünyada iken hayatını tanzim, ruhunu dinin nuruyla aydınlatarak güzel güzel ameller ile istikbalini temin etmeye çalışsın. Ve başarı, Allah'tandır,
|