26-Şuara Suresi 111. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Dediler: «Sana imân eder miyiz? Halbuki, sana en bayağı kimseler tebaiyyet edivermişlerdir.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Dediler ki: Sana îmân eder miyiz?. Halbuki, sana en bayağı kimseler tâbi oluvermişlerdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Hz. Nuh'un büyük bir iyilik severlik eseri olarak tekrar tekrar kavmini takvaya, itaate davt etmesine rağmen o kendini beğenmiş, cahil, kavim (dediler ki) Ey Nuh!. Biz (Sana îman eder miyiz?. Senin bu tavsiyelerine riayette bulunur muyuz?. (Halbuki, sana en bayağı) olan içtimai bir mevkii bulunmayan fakir, zelil (kimseler tâbi oluvermişlerdir.) Artık biz onlar ile beraber aynı dîne tâbi olur muyuz?. O cahil kavim, kendilerinin maddî, fâni servetlerine, mevkilerine mağrur olarak bir kısım fakir, âdi san'atlar ile meşgul müminlere bir hakaret gözüyle bakmışlar, onlar ile aynı inancı paylaşmak istememişlerdi. Nitekim Peygamberimizin zamanındaki Kureyş müşrikleri de sahabe-i kiram arasındaki fakir zatlara bakarak onlar ile beraber olmamak için İslâmiyeti kabulden kaçınmışlardı. Halbuki, insanın şerefi, insanlığın saadeti, öyle maddî, geçici şeyler ile ayakta durmaz, bunların Allah katında bir sinek kanadı kadar bile kıymeti yoktur. Hakiki şeref ve saadet, güzel bir itikat ile ahlâki üstünlük ile mümkündür.
|