22-Hac Suresi 41. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Onlar ki, eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek (bir makamı iktidara getirirsek) namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler ve ma´ruf ile emrederler ve münkerden nehyeylerler ve bütün işlerin akibeti ise Allah Teâlâ´ya aittir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Onlar ki, eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek - bir iktidar makamına getirirsek- namazı dosdoğru kılarlar ve zekâtı verirler ve iyiliği emir ederler ve kötülükten mert eylerler ve bütün işlerin akibeti ise Allah Teâlâ'ya aittir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Onlar ki) o müslümanlar ki, o yurtlarından çıkarılmış muhacirler ile onlara yardım eden ensarı kiram ki, o pek muhterem seçkin sahabe ki (eğer onları yeryüzünde yerleştirirsek) onları bir iktidar makamına getirirsek, cihada izinli olduklarından dolayı İslâm varlığını müdafaaya başlarsa onlar dininin direği, kulluk arzının en büyük vesilesi olan (namazı dosdoğru kılarlar) dünya ile meşguliyetleri bu yüce ibadetlerine mâni olmaz. (Ve) o muhteren zatlar (zekâtı verirler) milletin fakirlerini himaye ederek onlara kendi servetlerinden bir hisse ayırırlar, sırf kendi menfaatlerini düşünmezler. (Ve iyilik ile emir ederler) bütün insanlığın hayrını, selâmetini arzu ettikleri için onları irşada çalışır, onlara güzel, hayırlı, faideli şeyleri tavsiyede bulunurlar (ve) o hayır ister zatlar insanları kötülükten, zararlı, çirkin, umumun selâmetine aykırı şeylerden (nehy ederler) bütün insanlığı fenalıklardan korumak ister, herkesin de bir fazilet, bir huzur, bir selâmet dairesinde yaşamasını isterler. Ne yüce insani olgunluklar!. Gerçekten de Cenab-ı Hak'kın vaktiyle beyan buyurmuş olduğu bu yüce vasıflar, bütün eshabı kiramda hakkiyle meydana gelmiş, o muhterem zatlar fetihlere nail olunca hem bizzat ibadet ve itaate fazlasıyla devam etmekte bulunmuşlar, hem de bütün insanlığın güzel bir toplum halinde yaşamasını temin için çalışmışlar, bütün insanlık dünyasını nasihatlariyle aydınlatma ve ıslaha çalışmışlardır. (Ve bütün işlerin âkibeti ise Allah Teâlâ'ya aittir) Evet.. Bütün kâinat olayları hikmet sahibi yaratıcının, takdirine racidir. Bütün kâinatta müstakilen hâkim, tasarrufa kadir olan ancak yüce yaratıcıdır, âhiret âleminde de yalnız onun hükmü tecelli edecektir, onun izni olmadıkça hiçbir kimse bir söz söylemeğe bile kadir olamayacaktır.
|