22-Hac Suresi 19. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Şu ikisi, iki düşmandır. Rableri hakkında muhasemede bulunmuşlardır. Artık o kimseler ki, kâfir olmuşlardır,onlar için ateşten esvab biçilmiştir. Başlarının üzerine de kaynar su dökülür. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Şu ikisi, iki düşmandır. Rableri hakkında çekişmede bulunmuşlardır. Artık o kimseler ki, kâfîr olmuşlardır, onlar için ateşten elbiseler biçilmiştir. Başlarının üzerine de kaynar su dökülür. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
İşte (Şu ikisi) mümin olan zümre ile kâfir olan taife (iki düşmandır) birbirlerine hasım olan iki fırkadır. Onlar (Rableri hakkında) o yüce yaratıcının dinî, zat ve sıfatı hususunda birbirleriyle münakaşada (çekişmede bulunmuşlardır) müminlerden meydana gelen zümre, hakikat caddesini takibeder, Allah'ın birliğine inanır, bütün Peygamberleri, semavi kitapları tasdik eder ve yüceltir. Diğer zümre fertleri ise bâtıl itikatlarda bulunurlar, bunların bir takımı bir kısım Peygamberleri, mukaddesatı inkâr ederler, bir takımı da gök cisimlerine ve diğer mahlûkata ilâhlık isnâd ederek putlara taparlar, (artık o kimseler ki, kâfir olmuşlardır) tevhit dininden ayrılmış bulunmaktadırlar (onlar için ateşten esvap biçilmiştir.) kendileri için vücutlarını her bakımdan kuşatacak olan cehennem ateşi, öyle müthiş bir felâket takdir edilmiştir, (başlarının üzerine de) o cehenneme atıldıkları zaman (kaynar su dökülür) Ibni Abbas Radiallahu anh demiştir ki: Eğer o sudan bir damla dünya dağları üzerine damlayacak olsa elbette ki, onları eritiverir.
§ Bu âyeti kerimenin iniş sebebi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre Bedir savaşında ashab-ı kiram ile müşrikler arasında vuku bulan mübareze hakkında nazil olmuştur. Şöyle ki: Müşriklerden Utbe, Şeybe ve Velid Ibni Utbe, harp meydanına atılmışlar, kendilerine karşı ensar-ı kiramdan bazı zatlar mübarezeye çıkmak isteyince müşrikler böbürlenerek demişler ki: Bunlar bizim eşimiz değildirler, bize karşı Kureyş'ten emsalimiz olan kimseler savaşa atılmalıdırlar. Bunun üzerine Hazreti Ali, Hazreti Hamza ve Hazreti Ubeyde meydana atılmışlar, Hz. Ali, Şeybe'yi, Hazreti Hamza da Utbe'yi öldürmüş, Hazreti Ubeyde Velid ile harb ederken Hazreti Ali gelip onu öldürmüştür. Diğer bir rivayete göre de bu âyeti kerime, müslümanlar ile ehli kitap denilen inkarcılar arasındaki bir münakaşa üzerine nazil olmuştur. Şöyle ki: Ehli kitaptan olanlar, demişler ki: Ey müslümanlar!. Bizim Peygamberimiz sizin Peygamberinizden öncedir, bizim kitabımız da sizin kitabınızdan öncedir. Binaenaleyh biz sizden Allah katında üstünüz. Müslümanlar da demişler ki: Hayır.. Biz Allah katında üstünüz. Çünkü bizim kitabımız, bütün kitaplar üzerine hâkimdir, bizim Peygamberimiz de son peygamberdir. Bunun yanında biz bütün semavi kitaplara ve sizin Peygamberinize de îman etmiş bulunuyoruz, siz ise bizim Peygamberimizi de, bizim kitabımızı da bildiğiniz halde onları bir kıskançlık sebebiyle inkâr ediyorsunuz. Gerçekten insaflıca düşünen bir insan, müslümanların ne kadar haklı, İslâm dininin ne kadar yüce, ne kadar evrensel ve tab'ı selime ne kadar uygun olduğunu itiraf eder
|