KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

16-NAHL SURESI (128 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 *24* 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nahl Suresi 75  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 16/75
16-NAHL SURESI - 75. AYET    Mekke
ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا عَبْدًا مَمْلُوكًا لَا يَقْدِرُ عَلَىٰ شَيْءٍ وَمَنْ رَزَقْنَاهُ مِنَّا رِزْقًا حَسَنًا فَهُوَ يُنْفِقُ مِنْهُ سِرًّا وَجَهْرًا ۖ هَلْ يَسْتَوُونَ ۚ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ -75
Darabellahü meselen abdem memlukel la yakdiru ala şey´iv ve mer razaknahü minna zirkan hasenen fe hüve yünfiku minhü sirrav ve cehra hel yestevun elhamdü lillah bel ekseruhüm la ya´lemun
16-Nahl Suresi 75. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Allah Teâlâ bir mesel irad etti: «Bir memluk kul ki, hiçbir şey üzerinde kâdir değil ve bir kimse ki, onu tarafımızdan güzel bir rızk ile merzûk etmişizdir de o ondan gizli ve aleni olarak infak etmektedir. Ya hiç bunlar müsavî olurlar mı?» Hamd Allah´a mahsustur fakat onların çokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Allah Teâlâ bir misâl verdi: Başkasının malı olmuş bir köle ki, hiç bir şeye gücü yetmez ve bir kimse ki, ona tarafımızdan güzel bir rızık vermişizdir de o ondan gizli ve açık olarak infak etmektedir. Ya hiç bunlar eşit olurlar mı?. Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bakınız (Allah Teâlâ) yüce zatına hiçbir şeyin ortak ve benzer olmadığını size anlatmak için (bir misâl getirdi) tâki, bu hakikati güzelce anlayabilesiniz. Şöyle ki: (Başkasının malı olmuş bir kul) bir köle düşününüz ki, o (hiçbir şeye gücü yetmez) hiçbir kudreti, serveti yok, sırf acizlik içinde yaşıyor (ve) diğer (bir kimse) yi de düşününüz (ki, onu) o kimseyi (tarafımızdan) bir lütuf olarak (güzel bir rızık vermişizdir,) o kimse ilâhî bir lütuf olan meşm, güzel, temiz bir servete, bir nimete kavuşmuş bulunmaktadır. Bunun bir şükür ifadesi olmak üzere (de o) kimse (ondan) o kavuştuğu nimetlerden (gizli ve açık olarak) daima bağış kasdıyla (infak etmektedir) kavuştuğu maddî ve manevî nimetlerden başkalarını da sürekli yararlandırmaya çalışmaktadır. Artık biraz düşünmeli (ya hiç bunlar denk olurlar mı?) elbetteki, olmazlar. Madem ki: Böyle iki mahlûk arasında bile bir eşitlik bulunamıyor, artık kâinatın Yaratıcısıyla onun âciz mahlûkatı, öyle madde kabilinden şeyler arasında bir benzerlik ve eşitlik düşünelebilir mi? Bu böyle iken ne cehalet ki bir takım putlara, mahlukata da mabûtluğu isnat edenler bulunuyor?. (Hamd Allah'a mahsustur) bütün hamd ve övgüye lâyık olan ancak Allah Teâlâ'dır, bütün insanlığı meydana getirmiş, onları tevhid dairesine davet buyurmuş, kendilerine bir akıl ve şuur ihsan etmiştir. Artık her yönüyle hamd ve şükre lâyık olan ancak o'dur, (fakat onların) o insanların bir (çoklarını bilmezler) ibadete, itaate lâyık olan ve kendilerini yaratıp nimet veren zatın Cenab'ı Hak'tan başka olmadığını anlamazlar da öyle putlara vesaireye taparlar, onlardan bir fâide beklerler. Bir kısmı da bütün bütün Allah'ı inkâr eder.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014