KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

16-NAHL SURESI (128 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 *24* 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nahl Suresi 48  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 16/48
16-NAHL SURESI - 48. AYET    Mekke
أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَىٰ مَا خَلَقَ اللَّهُ مِنْ شَيْءٍ يَتَفَيَّأُ ظِلَالُهُ عَنِ الْيَمِينِ وَالشَّمَائِلِ سُجَّدًا لِلَّهِ وَهُمْ دَاخِرُونَ -48
E ve lem yerav ila ma halekallahü min şey´iy yetefeyyeü zılalühu anil yemıni veş şemaili süccedel lillahi ve hüm dahırun
16-Nahl Suresi 48. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Allah´ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi ki, onun gölgesi Allah için mütevaziyane bir halde secde ederek sağa ve sol taraflara eğiliverir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Allah'ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi ki, onun gölgesi Allah için mütevazi bir halde secde ederek sağa ve sol taraflara eğiliverir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, bütün mahlûkatın gölgelerinin kendilerine mahsus birer mütevazi vaziyetiyle Cenab-ı Hak'ka itaat secdesinde bulunduklarını bildiriyor. Ve bütün meleklerin Cenab'ı Hak'tan korkup emrolundukları şeyleri yaptıklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Kâinatın yaratıcısının kudret eserlerini uyanık bir ruh ile seyretmek, Yüce Yaratıcının varlığını pek mükemmel bir şekilde isbata kifayet eder. Binaenaleyh o hikmet sahibi Yaratıcının varlığını, birliğini inkâr eden bir kısım beyinsiz insanlar (Allah'ın yarattığı) dağlar, ağaçlar, kuşlar gibi (herhangi bir şeyi görmediler mi ki) onlara birer nazarı ibretle bakmadılar mı ki o kadar cehalet, o kadar küfür ve şirk içinde yaşıyorlar. Halbuki (onun) öyle herbir şeyin (gölgesi) bile (Allah için mütevazi bir halde) her yönüyle Allah'ın iradesine tam boyun eğmekle (secde ederek) gündüzün başlangıcında (sağa ve) gündüzün nihayetlerinde de (sol taraflara eğiliverir) ilâhî irade, bütün bunların üzerinde hükümran bulunur. Bunlar bir düzen içinde o vaziyetleri gösterir, bir Yüce Yaratıcının kudretine tabi ve boyun eğer olduklarını lisanı hâl ile itirafta bulunmuş olur. § Fiyi; meyletmek, geri dönmek manasınadır. Güneşin bıraktığı gölgeye de bir taraftan bir tarafa döndüğü için "fiyi şems" denilmşitir. Bu kelime haraç, ganimet mânâsına da kullanılır. "Tefiü" de "temilü", yani meyleder demektir. "Dehrû, "Dühûr" da hakir, zelil manasınadır. Dahirun da zelil, hakir ve mütevazi olan kimselerdir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014