16-Nahl Suresi 42. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Onlar ki sabretmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Onlar ki sabr etmişlerdir ve Rablerine de tevekkülde bulunurlar. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Onlar ki,) o hicret edenler, o muhterem zatlardır ki (sabır etmişlerdir) İslâm dini uğrunda sabır ve sebat göstermişlerdir, vatanlarından ayrılmaya, birçok şiddetlere karşı tahammülde bulunmaya razı olmuşlardı, (ve) o zatlar (Rablerine de tevekkülde bulunurlar) bütün işlerini Cenab-ı Hak'ka havale ederler, Hak Teâlâ'ya kalben yönelirler başarıyı ondan beklerler.
§ Bu seçkin vasıflara sahip olan zatlar, bilhassa Resûl-i Ekrem ile onun ashab-ı kiramıdır. O mübarek zatlara Mekke halkı zulüm etmişlerdi. Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere'ye hicret buyurmuştu. Ashab-ı Ki ramının bir kısmı da evvelâ Ha beş e'ye sonra Medine-i Münevvereye hicret etmişlerdi, bir kısmı da yalnız Medine-i Münevvere'ye hicret etmiş, bir kısmı da Mekke'i Mükerreme'den hicret edemeyip müşriklerin eziyetleriyle karşı karşıya kalmışlardı. Bilâli Habeşî, Suheyb, Ammâr gibi zatlar bu cümledendir. İşte bütün bu mübarek zatlar, bu sabırlarının, hakka tevekküllerinin dünyevî ve uhrevî mükafatlarına kavuşmuşlardı. Mekke-i Mükerreme'yi
fethederek bütün düşmanlarına karşı galip ve hâkim bulunmuşlardı. Onların adları dünyada daima takdir ile, saygı ile hatırlanmaktadır. Uhrevî mükâfatları ise her türlü düşüncelerimizin üstündedir. İşte Allah'ın dinine hizmetin, bağlılığın büyük mükâfatı!.
|