16-Nahl Suresi 103. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve muhakkak biliyoruz, onlar derler ki, «O´nu şüphe yok bir beşer öğretiyor.» Kendisine nisbet ettikleri şahsın lisanı Acemidir, bu ise pek açık bildiren bir lisan-ı Arabîdir. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve muhakkak biliyoruz, onlar derler ki, onu şüphe yok bir insan öğretiyor. Kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır, bu ise apaçık bir Arapçadır. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
(Ve) Resulüm!, (muhakkak biliyoruz, onlar) o kâfirler (derler ki, onu) o Kur'an'ı (şüphe yok bir insan öğretîyor) öyle Cebrili Emin vasıtasiyle inen, yüceliği gün gibi açık bulunan bir büyük mucizeyi takdir edemiyerek böyle bâtıl bir iddiaya cür'et gösterirler. Halbuki, bu Kur'an'ı (kendisine nisbet ettikleri şahsın dili yabancıdır) o şahıs, böyle Arap dilini bilen ve belagatına sahip olan birisi değildir, bu kadar haki katları, hikmetleri bilip telkin edecek kabiliyetten mahrumdur. O şahıstan maksat, kimdir?. Onu açıklamıyorlar. Çünkü haddizatında öyle bir şahıs yoktur. Onun Selman-ı Farisî veya Belam adında bir Hıristiyan veya Rumca konuşur olan Ibni Meysere gibi bir kimse olduğu sanılmaktadır. (Bu ise) bu mucize Kur'an ise (apaçık bir Arapçadır) artık bunu yabancı kimseler nasıl meydana getirebilirler?. O inkarcılar, bu hakikati görmüyorlar mı?. Öyle bir iddiaya nasıl cür'et gösteriyorlar?. Bunun bir sûresine bile en fasih, edip Araplar bile bir nazire meydana getirmekten âciz bulunmuşlardır.
|