KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

16-NAHL SURESI (128 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 *24* 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nahl Suresi 97  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 16/97
16-NAHL SURESI - 97. AYET    Mekke
مَنْ عَمِلَ صَالِحًا مِنْ ذَكَرٍ أَوْ أُنْثَىٰ وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَلَنُحْيِيَنَّهُ حَيَاةً طَيِّبَةً ۖ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَجْرَهُمْ بِأَحْسَنِ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ -97
Men amile saliham min zekerin ev ünsa ve hüve mü´minün fe le nuhyiyennehu hayaten tayyibeh ve la necziyennehüm ecrahüm bi ahseni ma kanu ya´melun
16-Nahl Suresi 97. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Erkekten veya kadından her kim mü´min olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız ve onları yapar oldukları amellerin daha güzeliyle muhakkak ki, mükâfaata erdireceğiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Erkekten veya kadından her kim mümin olduğu halde bir salih amelde bulunursa elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız ve onları yapmakta oldukları amellerin daha güzeliyle muhakkak ki, mükâfata erdireceğiz.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Evet.. Hak Teâlâ'nın mümin kulları hakkında ilâhî lütufları pek fazladır. İşte buyuruyor ki: (Erkekten veya kadından herkim mümin olduğu halde bir salih amelde bulunursa) üzerine düşen herhangi bir kulluk vazifesini yerine getirirse (elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız) onu dünyada helâl bir rızka kavuştururuz. Bol bir rızka ulaşırsa şükrünü yerine getirerek uhrevî bir mükâfaata aday olur. Rızkını dar bulursa sabır eder, kanaat eder, kısmetine razı olur. 0 da bu yüzden uhrevî mükâfatlara aday bulunur.'(Ve onları) öyle güzel itikatlı, sabırlı kulları dünyada iken (yapmakta oldukları amellerin) ibadetlerin itaatların (daha güzeliyle) kat kat sevabiyle (muhakkak ki) ahirette (mükâfata erdireceğizdir.) onlar, Imanlan sayesinde ebedî saadetlere kavuşacaklardır. Kâfirler ise dünyada güzel görülen bir amelde, meselâ fakirlere yardımda bulunsalar bunun mükâfatını olsa olsa dünyada görürler, onlar için bu amelleri uhrevî mükâfata vesile olamaz. Çünkü uhrevî mükâfata kavuşmanın birinci şartı İslâmiyet'in gösterdiği şekilde imandan ibarettir. Bu imân bulunmadıkça uhrevî mükâfata, azaptan kurtulmaya bir çare yoktur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014