KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

21-ENBIYA SURESI (112 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Enbiya Suresi 87  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 21/87
21-ENBIYA SURESI - 87. AYET    Mekke
وَذَا النُّونِ إِذْ ذَهَبَ مُغَاضِبًا فَظَنَّ أَنْ لَنْ نَقْدِرَ عَلَيْهِ فَنَادَىٰ فِي الظُّلُمَاتِ أَنْ لَا إِلَٰهَ إِلَّا أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِينَ -87
Ve zen nuni iz zehebe müğadıben fe zanne el len nakdira aleyhi fe nada fiz zulümati el la ilahe illa ente sübhaneke innı küntü minez zalimın
21-Enbiya Suresi 87. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Zünnûn´u da (yâd et) o vakit ki, gazebnâk olarak gitmişti. Bizim kendisini muaheze etmiyeceğimizi zannetmişti. Derken zulmetler içinde (kalıp) niyazda bulundu ki: «(Yarabbi!) Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim, şüphe yok ki ben zalimlerden oldum.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve Zünnun'ü da -an- o vakit ki: Öfkeli olarak gitmişti. Bizim kendisini sorumlu tutmayacağımızı zannetmişti. Derken karanlıklar içinde -kalıp- niyazda bulundu ki: -Yarabbi!.- senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim şüphe yok ki, ben zalimlerden oldum.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de sekizinci kıssa olmak üzere Zünnun denilen Yunus Aleyhisselâm'ın kavminden uzaklaştığnı, sonra .büyük bir tehlikeden kurtulup necata erdiğini ve hakikî müminlerin de böyle kurtuluşa ereceklerini beyan buyurmaktadır. Şöle ki: (ve) Yüce Resulüm!. Sen (Zünnun'ü da) balık musahibi olan, yani: Balık tarafından geçici olarak yutulmuş bulunan Yunus Aleyhisselâm'ı da an, onun garip hayat hadisesini de zikreyle (o vakit ki,) Niynuva ahalisi olan kavminin küfürlerinde devam edip durduklarından, kendi öğütlerini kabul etmemelerinden üzülmüş ve (öfkeli olarak) onların aralarından, çıkıp (gitmişti) Dicle kenarına varıp bir dolmuş gemiye bindi, (bizim kendisini sorumlu tutmayacağımızı) yani: Hakkında bir ceza takdir edilmiş olmadığını veyahut kendisini bir sıkıntıya düşürmeyeceğimizi (zannetmişti) yani: Bir ilâhî müsaade olmaksızın peygamberlik dairesini terk ettiğinden dolayı bir cezaya uğramıyacağı kanaatinde bulunmuştu. Fakat iş öyle zannettiği gibi olmadı, bir hikmet gereği bir nevi ilâhî azarlamaya uğradı, o binmiş olduğu gemi yürümez oldu. Gemi reisi dedi ki: İçimizde bir suçlu kimse olmalı, Kur'a atalım, kime isabet ederse onu denize atalım, Kur'a atıldı, Hz. Yunus'a isabet etti, o da: Suçlu benim ki, daha Allah'ın izni olmadan vazifemin başından ayrıldım diyerek, kendisini denize atıverdi, kendisini hemen büyük bir balık yuttu. (Derken karanlıklar içinde) balığın karalık karnında kalıp yaptığından pişman oldu, hemen tövbe ve istiğfar ederek (niyazda bulundu ki:) Yarabbi!. (Senden başka ilâh yoktur, seni tenzih ederim) yani: Sana -inandım ki- hiçbir şey âciz bırakamaz, sen kimseye haksız yere ceza vermezsin, benim başıma gelen bu felakette benim tarafımdan verilmiş bir sebepten dolayıdır. (Şüphe yok ki, ben) daha ilâhî müsaade olmadan böyle bir hicrete kalkışmamdan dolayı kendimi bu tehlikeye düşürdüm. (Zalimlerden oldum) nefislerine zulmeden kimselerden bulundum.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014