KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

63-MÜNAFIKUN SURESI (11 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Münafikun Suresi 8  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 63/8
63-MÜNAFIKUN SURESI - 8. AYET    Medine
يَقُولُونَ لَئِنْ رَجَعْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ لَيُخْرِجَنَّ الْأَعَزُّ مِنْهَا الْأَذَلَّ ۚ وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ -8
Yekulune lein reca´na ilelmediyneti leyuhricennel´e´azzu minhel´ezelle ve lillahil´ızzetu ve liresulihi ve lilmu´miniyne ve lakinnelmunafikıyne la ya´lemune.
63-Münafikun Suresi 8. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Derler ki: «Eğer Medine´ye döner gider isek elbette azîz olanlar, zelil olanları oradan çıkaracaklardır.» Halbuki izzet Allah´a mahsustur ve Peygamberi ile mü´minlere mahsustur. Fakat o münafıklar bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Derler ki: Eğer Medine'ye döner gider isek elbette azîz olan-lar, zelîl olanları oradan çıkaracaklardır. Halbuki: İzzet, Allah'a mahsustur ve Peygamberi ile mü'minlere mahsustur. Fakat o mü-nafıklar bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
O münafıklar (derler ki: Eğer Medine'ye döner gidersek) yâni: Peygamber Efendimizle beraber Hüzeyl kabilesinden bir şube olan Ben-ı Mustalık savaşında bulunan münafıklar demişlerdi ki: Bu savaştan dönüp Medine'ye gidince (elbette azîz olanlar) yâni: O münafıklar gibi kuvvetli, şiddetli, zengin kimseler (zelîl olanları) zaif, biçare, fakir durumda bulunan mü'minleri (oradan) Medine-i Münevvere'den (çıkaracaklardır.) İşte o münafıklar, böyle bir süikastte bulunmak istemişlerdi (halbuki, izzet Allah'a mahsustur ve Peygamber ile mü'minlere mahsustur.) Hakikî, izzet, kuvvet, zafer, servet Cenab-ı Hak ile O'nun muhterem Peygamberine ve mü'min kullarına aittir, (fakat o münafıklar bilmezler) Bu hakikatten habersizdirler. Yüce Yaratıcı Hazretlerinin dilediği kullarını nîmetlere, muvaffakiyetlere nail buyuracağını hiç düşünmezler, elbette ki: Güzel âkibet, mü'min, takva sahibi kulları için vâ'd olunmuştur. Yüce Yaratıcı, elbette ki, bu vâ'dini yerine getirecektir, nitekim de getirmiştir. O münafıklar, mahv ve yok olmuş, ehl-i îman ise selâmet ve saadet sahasına kavuşmuştur. "Bu mübarek sürenin iniş sebebi hakkında çeşitli rivayetler vardır. Kısaca deniliyor ki: Ben-i Mustalik Savaşı sırasında münafıkların başkanı Abdullah Ibn-i Übey demiş ki: Resûlallâh'ın yanındakilere nafaka vermeyin, tâ ki, dağılıp gitsinler, Medine'ye döndüğümüz zaman da azîz, kuvvetli olanlar, zelîl, âciz olanları her hâlde oradan çıkaracaktır. Bununla değerli muhacirler ile diğer bâzı zayıf sahabileri kasdetmiş bulunuyorlar. Ashab-ı Güzin'den "Zeyit Ibn-i Erkam Radiyallâh'ü Anh, bu münafıkça sözleri işitmiş, sonra bunu amcasına nakil etmiş, amucası da gitmiş. Peygamber Efendimize söylemiş, Resül-i Ekrem Sallâlâhü Aleyhi Vesellem de, Zeyit Ibn-i Erkam'ı huzuruna çağırmış, o da bunu olduğu gibi Resül-i Ekrem'e arzetmişti. Bunun üzerine, Abdullah İbn-i Übey ile arkadaşları Hz. Peygamber'in huzuruna getirilmiş, onlar ise böyle bir şey söylememiş olduklarına dair yemîn etmişlerdi. Resûl-ü Ekrem de bu yemîne binaen Zeyit Ibn-i Erkam'ı tekzîp buyurmuştu. Zeyt Hazretleri bundan pek çok üzülmüş, amcası da: Neden kendini tekzîb ettirecek derecede ileri gittin" diye Zeyidi azarlamıştı. Derken bu mübarek âyetler nazil olmuş, münafıkların yalan yere yemîn ettikleri bildirilmiş oldu. Resül-i Ekrem Efendimiz de Zeyid Radiyallâhü Anhi huzuruna çağırmış, Allah-ü Teâlâ seni tasdik etti diye buyurmuş, Zeyit Hazretleri de üzüntü ve kederden kurtularak büyük müjdeye mazhar olmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014