KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

63-MÜNAFIKUN SURESI (11 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Münafikun Suresi 4  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 63/4
63-MÜNAFIKUN SURESI - 4. AYET    Medine
وَإِذَا رَأَيْتَهُمْ تُعْجِبُكَ أَجْسَامُهُمْ ۖ وَإِنْ يَقُولُوا تَسْمَعْ لِقَوْلِهِمْ ۖ كَأَنَّهُمْ خُشُبٌ مُسَنَّدَةٌ ۖ يَحْسَبُونَ كُلَّ صَيْحَةٍ عَلَيْهِمْ ۚ هُمُ الْعَدُوُّ فَاحْذَرْهُمْ ۚ قَاتَلَهُمُ اللَّهُ ۖ أَنَّىٰ يُؤْفَكُونَ -4
Ve iza reeytehum tu´cibuke ecsamuhum ve in yekulu tesma´ likavlihim keennehum huşubun musennedetun yahsebune kulle sayhatin ´aleyhim humul´aduvvu fahzerhum katelehumullahu enna yu´fekune.
63-Münafikun Suresi 4. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onları gördüğün vakit onların cisimleri seni taaccübe düşürür ve söyleyecek olurlarsa onların lâkırdılarını dinlersin, onlar sanki dayatılmış odunlardır. Onlar her gürültüyü kendi aleyhlerinde zannederler. Düşman olan onlardır, artık onlardan sakın. Allah, onları helâk etsin, nasıl oluyor da (Hak´tan) çevriliyorlar?
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onları gördüğün vakit onların bedenleri seni hayrete düşürür ve söyleyecek olurlarsa onların lakırdılarını dinlersin, onlar sanki, dayat ilmi; odunlardır. Onlar her gürültüyü kendi aleyhlerinde zannederler. Düşman olan onlardır, artık onlardan sakın. Allah, onları helak etsin, nasıl oluyor da -Hak'tan- çevriliyorlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Ve) Ey Yüce Peygamber!. Veya herhangi bir müslüman zât!, (onları gördüğün vakit onların cisimleri seni hayrete düşürür) onlar öyle büyük gövdeli, güzelce çehreli bir hâlde bulunmaktadırlar, kendilerine nazar-i dikkati çekerler, görünüşleri hoşa gider, (ve söyleyecek olurlarsa onların lâkırdılarını dinlersin) sözlerinde bir açıklık, bir tatlılık bulunur. (Onlar sanki dayatılmış odunlardır.) Her ne kadar görünüşte bir güzellik ve zarafete, bir güzel konuşmaya sahip iseler de, hadd-i zâtında ruhsuz ağaç parçaları gibi kimselerdir. Yaşayışları şekillerine benzemez, bir Yüce Peygamberin zamanında, huzurunda bulundukları hâlde ondan müstefit olamazlar. Öyle bir cehalet ve dalâlet içinde kalmışlardır. Pek çirkin, hayırdan uzak bir kötü hâl içinde yaşar dururlar. Ne kadar hayrete şayan bir vaziyet… Bununla beraber (Onlar) pek korkak kimselerdir, (her gürültüyü kendi aleyhlerinde zannederler) Hangi bir seslenişi duysalar bir korku ve endişe içinde kalırlar, kendi başlarına bir belânın geleceğini zannederler, münafıkça balerinin teşhîr edileceğini düşünerek tir tir titrerler. (Düşman olan onlardır.) Onların İslâmiyet aleyhindeki düşmanlıkları son derece bulunmaktadır. (Artık onlardan sakın) Onlara karşı ihtiyatlı bulun, onların görünüşlerine iltifat etme, onları emîn görme, asıl en büyük düşman onlardır. (Allah onları helak etsin) Hak Teâlâ Hazretleri onlara lanet etmiş onları rahmetinden uzak düşürmüştür, artık onların hâlleri ne kadar rezilcedir (nasıl oluyor da) o lânetli münafıklar, Hak'tan (çevriliyorlar) hakkı bırakıp bâtılı işliyorlar, yücelikleri koruyan bir Peygamberin mübarek sözlerinden, nasihatlerinden istifâde edemiyorlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014