KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

33-AHZAB SURESI (73 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Ahzab Suresi 53  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 33/53
33-AHZAB SURESI - 53. AYET    Medine
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَدْخُلُوا بُيُوتَ النَّبِيِّ إِلَّا أَنْ يُؤْذَنَ لَكُمْ إِلَىٰ طَعَامٍ غَيْرَ نَاظِرِينَ إِنَاهُ وَلَٰكِنْ إِذَا دُعِيتُمْ فَادْخُلُوا فَإِذَا طَعِمْتُمْ فَانْتَشِرُوا وَلَا مُسْتَأْنِسِينَ لِحَدِيثٍ ۚ إِنَّ ذَٰلِكُمْ كَانَ يُؤْذِي النَّبِيَّ فَيَسْتَحْيِي مِنْكُمْ ۖ وَاللَّهُ لَا يَسْتَحْيِي مِنَ الْحَقِّ ۚ وَإِذَا سَأَلْتُمُوهُنَّ مَتَاعًا فَاسْأَلُوهُنَّ مِنْ وَرَاءِ حِجَابٍ ۚ ذَٰلِكُمْ أَطْهَرُ لِقُلُوبِكُمْ وَقُلُوبِهِنَّ ۚ وَمَا كَانَ لَكُمْ أَنْ تُؤْذُوا رَسُولَ اللَّهِ وَلَا أَنْ تَنْكِحُوا أَزْوَاجَهُ مِنْ بَعْدِهِ أَبَدًا ۚ إِنَّ ذَٰلِكُمْ كَانَ عِنْدَ اللَّهِ عَظِيمًا -53
Ya eyyühellezıne amenu la tedhulu büyuten nebiyyi illa ey yü´zene leküm ila taamin ğayra nazırıne inahü ve lakin iza düıytüm fedhulu fe iza taımtüm fenteşiru ve la müste´nisıne li hadıs inne zaliküm kane yü´zin nebiyye fe yestahyı minküm vallahü la yestahyı minel hakk ve iza seeltümuhünne metaan fes´eluhünne miv verai hıcab zaliküm atheru li kulubiküm ve kulubihinn ve ma kane leküm en tü´zu rasullellahi ve la en tenkihu ezvacehu mim ba´dihı ebeda inne zaliküm kane ındellahi azıyma
33-Ahzab Suresi 53. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ey imân etmiş olanlar! Peygamberin hanelerine bir yemeğe davet olunmadan girip yemek pişmesini beklemeyin. Meğer ki, size izin verilmiş olsun. Fakat (öyle) davet olunduğunuz vakit giriniz. Yemeği yedikten sonra lâfa dalmaksızın dağılınız. Çünkü o, şüphe yok ki peygambere eziyet verir, o da sizden utanır. Fakat Allah hakkı bildirmekten çekinmez. Ve onlardan bir lüzumlu şey soracağınız vakit de onlardan bir perde ardından (sorunuz). Bu sizin kalpleriniz için ve onların kalpleri için daha temizdir ve Allah´ın Resûlüne sizin eziyet vermeniz doğru değildir ve ondan sonra zevcelerini nikah etmeniz de ebedîyyen (caiz değildir). Şüphe yok ki o, Allah indinde çok büyük (bir günah) bulunmaktadır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ey imân etmiş olanlar!. Peygamberin hanelerine bir yemeğe davet olunmadan girip yemek pişmesini beklemeyin. Meğer ki, size izin verilmiş olsun. Fakat -öyle-dâvet olunduğunuz vakit giriniz. Yemeği yedikten sonra lâfa dalmaksızın dağ iliniz. Çünkü o, şüphe yok ki, Peygamber'e eziyet verir, o da sizden utanır. Fakat Allah hakkı -bildirmekten çekinmez. Ve onlardan bir lüzumlu şey soracağınız vakit de onlardan bir perde ardından -sorunuz- bu sizin kalpleriniz için ve onların kalpleri için daha temizdir ve Allah'ın Resulüne sizin eziyet vermeniz doğru değildir ve ondan sonra zevcelerini nikâh etmeniz de ebediyyen -caiz değildir- şüphe yok ki, o, Allah katında çok büyük -bir günâh- bulunmaktadır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Resûl-i Ekrem'in hanei saadetine ne gibi ahlak kurallarına riayet edilmek suretiyle girileceğini, ve temiz eşlerden birşeyin ne şekilde sorulabileceğini ve Yüce Peygamberden sonra muhterem eşleriyle başkalarının evlilikte bulunamayacaklarını bildiriyor, bu husustaki dinî terbiye ve içtimai hikmete işaret buyuruyor. Ve Hak Teâlâ Hazretlerinin herşeyi hakkiyle bilir olduğunu beyân ile insanları uyanmaya davet buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ey imân etmiş olanlar!.) Ey Resûlullah ile görüşmek şerefine sahip bulunan müslümanlarl. (Peygamber'in hanelerine) Muhterem ailelerinin ikamet ettikleri evlere (bir yemeğe davet olunmadan girip yemek pişmesini beklemeyin) böyle bir davet ve müsaade bulunmaksızın kendi kendinize öyle bir arzuda bulunmayın (meğer ki, size izin verilmiş olsun) saadet hanesine ginmek için bir müsaade bulunsun, o zaman girebilirsiniz, (fakat) öyle (davet olunduğunuz vakit) peygamberin evine (giriniz) o devete icabetten geri durmayınız. Şu kadar var ki, (yemeği yedikten sonra lâfa dalmaksızın) birbirinizle çokça sohbette bulunmaksızın (dağdınız) gideceğiniz yerlere gidiniz, hânei saadeti işgal edip durmayınız (çünkü 0) sizin öyle fazla lâkırdılara dalıp durmanız (şüphe yok ki, Peygamber'e eziyet verir) Resûl-i Ekrem'in kalp huzuruna, yüce mesaisine engel olabilir (o da sizden utanır) çıkıp gitmenizi emredemez, hilmi keremi buna mani olur. (Fakat Allah hakkı -bildirmek-den çekinmez.) Hak'kınızda uygun olanı, içtimai terbiyeniz icâbından bulunanı size ihtar buyurur. 0 bütün mahlûkatın Yaratıcısı ve rızık vericisi olan yüce mâbud hakkında öyle bir utanma tasavvur olunamaz. 0 bütün hakikatları kullarına açıkça beyân buyurur, O'nun ilâhi rahmeti, kulları hakkında bu şekilde de tecelli etmiş bulunur. Ve ey müminleri, (onlardan) Resûl-i Ekrem'in muhterem eşlerinden (bir lüzumlu şey) hane eşyasından çanak, çömlek, elbise gibi bir mal (soracağınız) isteyeceğiz (vakit de bemen bane içerisine girmeyiniz onlardan bir perde ardından) sorunuz, isteyiniz, onlar ile sizin aranızda, bir engel, bir perde bulunsun, (bu) Sizlere teklif edilen şey, izinsiz Hz. Peygamber'in evine girilmemesi, fazla lâkırdılarda bulunulmaması, perdesiz birşeyin istenilmemesi (sizin kalpleriniz için ve onların kalpleri için daha temizdir) böyle bir hareket, daha ziyâde, ahlâk temizliği icabıdır, böyle bir muamele kalpleri şeytanın vesveselerinden uzak bulundurmuş olur. (Ve Allah'ın Resulüne eziyet vermeniz doğru değildir,) Siz o Yüce Peygamber'e her bakımdan hürmette, saygı sunmakta bulunmakla mükellefsiniz, onun bütün ümmetin fertleri hakkındaki hayır isteyiciliğine karşı teşekkür etmelidir, onun mübarek kalbini hoş edecek şekilde harekette bulunmalıdır, bunun hilâfına hareketle onun mübarek kalbini incitmek nasıl muvafık olabilir?, (ve) 0 Yüce Peygambere karşı daha hayatta iken öyle hürmet ve tazimde bulunmak lâzım olduğu gibi (ondan sonra) ahirete irtihalini müteakip veya hangi bir eşini boşadıktan sonra (eşlerini nikâh etmeniz de ebediyyen) caiz değildir. Çünkü Resûl-i Ekrem'in muhterem eşleri, manen müminlerin anneleridir, onların şerefleri pek fazladır, onlar ile evlenmeye kalkışmak, Yüce Peygamber'e karşı hürmete, bağlılığa aykırıdır, ümmetin fertleri arasında ihtilâfı, dargınlığı gerektiricidir. Binaenaleyh, öyle bir muamele, hikmete, İslâmi terbiyeye uygun olamaz, (şüphe yok ki, o) Resûl-i Ekrem'e eziyet vermek, hürmetsizlikte bulunmak, kendisinden muhterem eşleriyle evlenmeye kalkışmak (Allah katında çok büyük) bir günah (bulunmaktadır) müslümanların vazifeleri ile, Resûl-i Ekrem, Sallallâhu Aleyhi Vesellem Efendimiz hakkında gerek hayatta iken ve gerek ahirete irtihâlinden sonra daima hünmette, saygıda bulunmaktır, buna muhalif hareketlerden kaçınmaktır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014