KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

39-ZÜMER SURESI (75 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Zümer Suresi 41  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 39/41
39-ZÜMER SURESI - 41. AYET    Mekke
إِنَّا أَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ لِلنَّاسِ بِالْحَقِّ ۖ فَمَنِ اهْتَدَىٰ فَلِنَفْسِهِ ۖ وَمَنْ ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا ۖ وَمَا أَنْتَ عَلَيْهِمْ بِوَكِيلٍ -41
İnna enzelna aleykel kitabe lin nasi bil hakk fe menihteda fe li nefsih ve men dalle fe innema yedıllü aleyha ve ma ente aleyhim bi vekıl
39-Zümer Suresi 41. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Şüphe yok ki, Biz senin üzerine insanlar için kitabı hak ile indirdik. Artık kim hidâyete ererse kendi nefsi içindir ve kim dalâlete düşerse artık şüphesiz ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve sen onların üzerine bir vekil değilsin.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphe yok ki, biz, senin üzerine insanlar için kitabı hak ile indirdik. Artık kim hidayete ererse kendi nefsi içindir ve kini sapıklığa düşerse artık şüphesiz ki, kendi nefsi aleyhine dalâlete düşmüş olur. Ve sen onların üzerine bir vekil değilsin.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Kur'an-ı Kerim'in Resûl-i Ekrem'e indirilmiş bir ilâhi kitab olduğunu, artık onu kabul edip hidayete erenlerin kendi nefisleri lehine ve bilâkis kabul etmeyip sapıklığa düşenlerinde kendi nefisleri aleyhine hareket etmiş olacaklarını bildiriyor. Cenab-ı Hak'kın ruhları kat'iyyen veya uyku halinde geçici olarak tutmakta olduğunu bunda ise düşünen kimseler için alâmetler bulunduğunu ihtar buyuruyor. Putlardan şefaat umanları utandırıp Allah'ın izni olmadıkça kimsenin şefaat edemiyeceğini ve bütün insanların kâinlata sahip olan Allah Teâlâ'nın huzuruna kıyamet gününde çıkarılacağını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Peygamberlerin en şereflisi (şüphe yok ki, biz senin üzerine insanlar için) Onlara dünyevî ve uhrevî vazifelerini bildirmek faydasından dolayı (kitabı) Hikmet beyan eden Kur'an'ı (hak ile) bir hakikatlerin mucizesi beyan olmak üzere (indirdik) kendilerini böyle bir kurtuluş rehberine, bir hidayet vesilesine nail kıldık (artık kim) o kutsî kitabın beyanatı doğrultusunda amel ederek (hidayete ererse kendi nefsi içindir) kendisinin ebedî menfaatine hizmet etmiş olur (ve) bilâkis (kim) o ilâhi kitabın gereği ile amelde bulunmazda (sapıklığa düşerse artık şüphe yok ki, kendi nefsi aleyhine sapıklığa düşmüş olur.) bütün mes'uliyet kendisine ait bulunur, (ve sen) Ey Yüce Peygamberi, (onların üzerine bir vekil değilsin) Onların bütün hareketlerini gözetmekle, kendilerini hidayete zorla sevk etmekle emrolunmuş değilsin. Senin vazifen dinî hükümleri tebliğden ibarettir. Bunu kabul etmeyenlerin artık başlarına gelecek felâketi, ilâhi azabı kendileri düşünsünler!.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014