KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

5-MAIDE SURESI (120 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Maide Suresi 3  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 5/3
5-MAIDE SURESI - 3. AYET    Mekke
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْزِيرِ وَمَا أُهِلَّ لِغَيْرِ اللَّهِ بِهِ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّطِيحَةُ وَمَا أَكَلَ السَّبُعُ إِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَأَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْأَزْلَامِ ۚ ذَٰلِكُمْ فِسْقٌ ۗ الْيَوْمَ يَئِسَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ دِينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِ ۚ الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الْإِسْلَامَ دِينًا ۚ فَمَنِ اضْطُرَّ فِي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِإِثْمٍ ۙ فَإِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ -3
Hurrimet aleykümül meytetü ved demü ve lahmül hınzıri ve ma ühille li ğayrillahi bihı vel münhanikatü vel mevkuzetü vel müteraddiyetü ven netıyhatü ve ma ekeles sebüu illa ma zekkeytüm ve ma zübiha alen nüsubi ve en testaksimu bil ezlam zaliküm fisk elyevme yeissellezıne keferu min dıniküm fe la tahşevhüm vahşevn elyevme ekmeltü leküm dıneküm ve etmentü aleyküm nı´metı ve radıytü lekümül islame dına fe menidturra fı mahmesatin ğayra mütecanifil li ismin fe innellahe ğafurur rahıym
5-Maide Suresi 3. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Sizlere ölü, kan, domuz eti, Allah Teâlâ´dan başkasının namına boğazlanan hayvan, bozulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, süsülmüş, veya canavar yemiş, daha ölmeden boğazladığınız müstesna ve dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar ve zarlar ile kısmet istemeniz haram kılınmıştır. Bunlar birer fısktır. Bugün kâfirler sizin dininizden yeise düşmüşlerdir. Artık onlardan korkmayınız, Benden korkunuz, bugün sizin üzerinize nîmetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet´e razı oldum. İmdi her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa günaha mütemayil olmaksızın (o memnu´ etlerden hayatını kurtaracak miktar yiyebilir). Şüphe yok ki, Allah Teâlâ gafurdur, rahîmdir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Sizlere ölü, kan, domuz eti, Allah Teâlâ'dan başkasının adına boğazlanan hayvan, boğulmuş, vurulmuş, yuvarlanmış, susulmuş, veya canavar yemiş, daha ölmeden boğazladığınız müstesna, ve dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar ve zarlar ile kısmet istemeniz haram kılınmıştır. Bunlar birer fısıktır. Bugün kâfirler sizin dininizden ümitsizliğe düşmüşlerdir. Artık onlardan korkmayınız, benden korkunuz, bugün sizin için dininizi ikmâl ettim, ve sizin üzerinize nîmetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâmiyet'e razı oldum. İmdi her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa günaha meyilli olmaksızın -o yasak etlerden hayatını kurtaracak miktar yiyebilir şüphe yok ki, Allah Teâlâ çok bağışlayandır, pek esirgeyendir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu âyeti kerime haram olan on şeyi bildiriyor, İslâm dininin Allah'ın rızâsına uygun, en mükemmel bir din olduğunu müjdeliyor. Çaresiz olan müslümanlar hakkındaki şer'î müsâadeyi beyan buyuruyor. Şöyle ki: Ey İslâm milleti! (Sizlere ölü) yani: kesilmeksizin ruhu kendisinden ayrılmış, İaşe adını almış olan hayvan haramdır, bunun etinden yiyemezsiniz, (kanı) hayat sahibi bir mahlûktan akan kan da haramdır, (domuz eti) de haramdır. Domuz hayvanların en harisi, en kıskanmayanıdır. Yasaklara en ziyade düşkünüdür, kendi dişi arkadaşı üzerine diğer erkek domuzların saldırdıklarını gördüğü halde hiç aldırmaz. Gıdanın ise ahlâk ve evsaf üzerinde pek ziyade tesiri vardır. Bunun içindir ki, domuz eti haram bulunmuştur. (Allah Teâlâ'dan başkasının namına boğazlanan hayvan) meselâ: Bismillah denilmeyip de bismillah denilerek kesilen veya Cenâb-ı Hak'kın rızası için değil de hangi bir şahsın şerefi adına besmelesiz kesilmiş hayvanın eti de haramdır, (boğulmuş) gerek bir insan tarafından ve gerek başka bir mahlûk tarafından boğazı sıkılarak öldürülmüş hayvan da haramdır, (vurulmuş) meselâ: Üzerine tesadüfen isabet eden bir kurşunla veya kendisine birşeyin çarpmasıyla ölmüş hayvan eti de haramdır, (yuvarlanmış) meselâ yüksek bir yerden düşerek veya kuyu içine atılarak ölmüş bir hayvanın eti de haramdır. Fakat havada bulunan bir kuş, kendisine avlamak maksadıyle atılan bir kurşunla ölüpte yere düşecek olsa bunun eti helâldir. Çünkü bu halde onun yere düşmesi zaruridir, (susulmuş) yani: Başka bir hayvanın boynuzu ile vurulup öldürülmüş bir hayvan da haramdır, (veya canavar yemiş) yani bir canavar tarafından öldürülerek kısmen eti yenilmiş olan hayvan da haramdır, kalan eti yiyilemez, (daha ölmeden boğazladığınız) hayvanlar (müstesna) dır. Böyle kazaya uğrayan hayvanlardan hangi birisi daha ölmeden usulü dairesinde boğazlanırsa onun esasen yasaklanmış olmayan etini yemek helâldir, (ve dikili taşlar üzerine boğazlanan hayvanlar) da haramdır. Câhiliyet zamanında Kâbe'i Muazzama'nın etrafına konulmuş taşlar vardı, bu taşlara taparcasına riâyet eder bunlara saygı için kurban keserlerdi. İşte böyle putlar adına kesilen hayvanların etleri de haramdır, yiyilemez, (ve zarlar ile kısmet istemeniz) de (haranı kılınmıştır) câhiliyet zamanında mühim bir işte bulunup bulunmamak için "ezlam" denilen oklar ile kur'a çekerlerdi. Şöyle ki: Bunlar üç ok idi, birinin üzerine "Rabbim bana emretti" diğerinin üzerine de "Rabbim beni nehy etti" üçüncünün üzerine "gaflet etti" diye yazılı bulunurdu. Bunları bir torba içine korlar, bu oklardan rastgele birini seçip çıkarırlardı. Eğer "Rabbim bana emretti" yazılı ok çıkarsa o işe başlanır, meselâ ticaret için bir yere gidilirdi, "Rabbim beni nehy etti" yazılı ok çıkarsa o işten vazgeçilirdi, "gaflet etti" diye yazılı ok çıkarsa tekrar bir kur'a çekilirdi. İşte böyle bir muamele ile hattı hareketi tayine kalkışmak da haramdır, (bunlar birer fısıktır) bütün bu haram şeyleri yapmak, hak'ka itaatden çıkmak, haramı işlemek veya böyle oklar ile kısmet istemek fısıktır, ilâhî emre muhalefettir. Bir kere yiyilmeleri haram olan şeylerin bu haram oluşları bir takım hikmetlere dayanmaktadır. Bunlar sağlığın korunması bakımından da zararlı şeylerdir. Zarlar ile uğraşanlar ise bununla gayb ilminden haberdar olma iddiasında bulunmuş olurlar. Halbuki, gaybı Cenâb-ı Hak'tan başkası bilemez. Binaenaleyh bu gibi zararlı, şer'an yasaklanmış şeylerden kaçınmalı, son derece yüce, eşsiz İslâm dininin kutsal, manâlı hükümlerine riayetkar olmalıdır, işte Yüce Allah dinimizin yüceliğini şöylece beyan buyuruyor: Ey müslümanlar!. (bugün) bu kavuştuğunuz mutlu zaman veya bu âyeti kerimenin nüzul ettiği vakit artık (kâfirler sizin dininizden) dininize galip geleceklerinden, sizi dininizden çevireceklerinden ümitlerini keserek (ümitsizliğe düşmüşlerdir) isteklerine kavuşamamışlar ve ziyanda kalmışlardır, (artık) ey müslümanlar! (onlardan) o dininizin düşmanlarından (korkmayınız) onların İslâm dininin meydana çıkma ve yayılmasına mâni olacaklarından endişeye düşmeyiniz, Allah Teâlâ İslâm dinini meydana çıkarmış ve yüceltmiştir. (benden korkunuz) yalnız benim bir olan yüce zatımdan tam bir ihlâs ile korkun ve bana saygılı bulunun. Çünki (bugün sizin için dininizi ikmâl ettim) sizi zafere kavuşturdum, İslâm dinini bütün dinler üzerine galip kıldım, dininizin imân esaslarını şeriat esaslarını tamamen bildirdim, bütün kulluk vezâif elerinizi size tebliğ büyürdüm, (ve sizin üzerinize nimetimi tamamladım) Mekke'i Mükerreme'nin fethini, onun içine tam bir emniyetle girmeyi, câhiliyet kalıntılarının yıkılması ve yok edilmesini size nasib kıldım, (ve sizin için dîn olarak İslâmiyet'e razı oldum) sizin için İslâm dinini seçtim. Bütün dinî hükümetine boyun eğip teslimiyetle bulunarak hidâyet ve saadete nail olmaya çalışınız ve haram kılınan şeylerden kaçınınız, (İmdi her kim son derece açlık halinde çaresiz kalırsa) hayatını kurtaracak başka bir yiyecek bulamazsa (günaha meyilli olmaksızın) bir zevk almak için veya mhsat miktarından fazla veya kendisi gibi bir çaresizin elinden kapıp kaçırmak suretiyle olmaksızın (o yasaklanmış etlerden hayatını kurtaracak nektar yiyebilir) bu bir çaresizlik ve zaruret halidir, (şüphe yok ki. Allah Teâlâ çok bağışlayandır) o yiyeceğinizi affeder ve (pek esirgeyendir.) onu bir rahmet eseri olarak size mubah kılmıştır. Ondan dolayı sizi cezalandırmaz. § Rivayete göre bir Yahudi, Hz. Ömer'e hitaben: Ey Müminlerin Emirü, "sizin kitabınızda bir âyet var ki, onu okumaktasınız, eğer o bir Yahudi cemaatine nazil olmuş olsaydı, o günü bayram edinirdik" demiş, Hz. Ömer de "o hangi âyettir" diye sormuş, Yahudi "o

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014