KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

27-NEML SURESI (93 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Neml Suresi 26  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 27/26
27-NEML SURESI - 26. AYET    Mekke
اللَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ ۩ -26
Allahü la ilahe illa hüve rabbül arşil azıym
27-Neml Suresi 26. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Allah, O azîm Arş´ın Rabbidir ki, O´ndan başka ilâh yoktur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Allah, o büyük arşın Rabbidir ki, ondan başka ilâh yoktur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Evet.. (Allah) 0 kâinatın yaratıcısı (o büyük arşın) bütün gök cisimlerini başı ve büyüğü bulunan o yüce âlemin (Rabbidir ki, ondan başka ilâh yoktur,) bu apaçık bir hakikat iken maalesef öyle bir takım kavimler, güneşe aya, o gibi mahlûkata tapmak cehaletinde, alçaklığında bulunmuşlardı, hâlâ da bulunanları vardır. 'Bu (25, 26) ncı âyetlerdeki beyanat, Hüdhüd'e ait olduğuna göre o mübarek kuş, bu husustaki ilim ve bilgiyi Hz. Süleyman'dan aldığını göstermiştir ve temiz bir itikat sahibi olduğunu Hz. Süleyman'a karşı göstererek onun sevgisini kazanmak istemiş ve mazaretinin kabul edilmesini temennide bulunmuş olmalıdır. "Deniliyor ki: Bir Hüdhüd bu hakikatları nasıl bile bilir? Çünkü Cenab-ı Hak herhangi bir mahlûkuna böyle bir kabiliyet verebilir, Hüdhüd'ün böyle bir kabiliyete erişmesi, Hz. Süleyman için bir mucize demektir. Evet Hak Teâlâ Hazretleri: Dilediğini ilm ve marifeti dilediği bir mahlûkuna ilham buyurabilir. Bir demir parçası bile insanların vesairenin bütün konuşmalarını, nağmelerini zaptederek sürekli olarak nakledip duruyor, nice uzaklardaki manzaraları zaptederek halka gösteriyor. Bu da bir yaratılış harikası değil mi? Halbuki, böyle bir hârika keşfedilmeden evvel söylenilse idi birçok kimseler bunu mümkün görmezlerdi. İşte Cenab-ı Hak, vakit vakit böyle hârikaları meydana getiriyor, artık Allah'ın kudreti ile daha bunların üstünde de nice harikaların da meydana gelebileceğini hangi akıl sahibi ve düşünen bir insan inkâr edebilir?.. "Şu da denilemez ki: Hz. Süleyman, o kadar büyük bir saltanata sahip iken neden Sebâ melikesi hakkında bilgileri Hüdhüd'den almıştır?. Çünkü Kur'an-ı Kerim, Hz. Süleyman'ın bunlara dair hiç haberi yok idi diye buyurmuyor. Ayeti kerimede tam kavrayış yoluyla olan bilginin bulunmadığı zikredilmiştir. Tam bir kavrayışın olmaması ise şüphe yok ki, tamamen bilgisizliği gerektirmez. Caizdir ki, o sözkonusu Peygamber o vakite kadar zikredilen hükümetin büyüklüğünden ve saltanatının derecesinde ve idaresine bir kadının bulunduğundan haberdar olmamıştı. Sonra bir hârika suretiyle onu öğrenmiştir. Zaten ilk zamanlarda muhabere vasıtaları bilinmiyordu, kavimler arasında siyasî, iktisadî münasebetler sınırlı idi, hemen hemen de yoktu. Süleyman Aleyhisselâm'ın bu gibi hususları vaktiyle manevî vasıtalar ile vesaire ile tamamen bilmesi ise zaruri bir iş değildir. 0 Peygamberini takdir edilen bir zamanda onlardan haberdar buyurmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014