KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

27-NEML SURESI (93 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Neml Suresi 20  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 27/20
27-NEML SURESI - 20. AYET    Mekke
وَتَفَقَّدَ الطَّيْرَ فَقَالَ مَا لِيَ لَا أَرَى الْهُدْهُدَ أَمْ كَانَ مِنَ الْغَائِبِينَ -20
Ve tefekkadet tayra fe kale maliye le eral hüdhüde em kane minel ğaibın
27-Neml Suresi 20. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve kuşları teftiş etti de dedi ki: «Bana ne oldu? Hüdhüd´ü göremiyorum, yoksa gaiblerden mi oldu?»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve kuşları gözden geçirdi de dediki: Bana ne oldu? Hüdhüd'ü göremiyorum, yoksa kayıplara mı karıştı?
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Süleyman Aleyhisselâm'ın saltanat işlerinde Hüdhüd kuşunun kullanıldığını gösteriyor. Bir müddet kaybolan Hüdhüd'ün gelip de mazeretine dair bir delil getirmediği takdirde şiddetli bir azaba uğrayacağını bildiriyor. Hüdhüd'ün ise bilâhara gelip Seba melikesine ve halkına dair bilgi verdiği, onların şeytana uyup güneşe taptıklarını birliğine sahip, kâinatın bütün sırlarını bilen, büyük arşın Rabbi olan Kerem sahibi yaratıcıya secde etmemek istediklerini beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Rivayete göre Süleyman Aleyhisselâm muhterem pederi Davut Aleyhiselâm'ın vefatı üzerine henüz oniki yaşinda iken onun yerine geçti, o da Peygamberlikle hükümdarlığı kendisinde topladı, dört sene sonra pederinin vasiyeti üzerine Beytülmukaddesi, yâni: Mescid-i Aksayı yaptırdı, sonra da kudsi şerifte büyük bir hükümet sarayı yaptırmış oldu. Sonra doğuda ve batıda bulunan hükümdarlar, kendisine hürmet ve itaat gösterdiler. Bir aralık Mekke-i Mükerreme'ye, oradan da Yemen'e gitmişti. Beraberinde insanlardan, cinlerden, kuşlardan meydana gelen bir ordu bulunuyordu. Bu kuşlar arasında Hüdhüd, büyük bir kabiliyete sahip idi, yerlerin altındaki suları görür, haber verirdi. Yolculuk esnasında susuz bir yere gelinmiş, suya ihtiyaç görülmüş idi. Nerelerde su bulunduğunu haber vermesi için Hüdhüd'ün gelmesi istenilmişti. Binaenaleyh Hz. Süleyman bakıp Hüdhüd'ü göremedi (Ve kuşları teftiş etti) onların hallerini, vaziyetlerini anlamak istedi (dedi ki: Bana ne oldu?.. Hüdhüd'ü göremiyorum) o da kuşlar arasında hazır bulunmuyor mu?. Onu görmeye bir şey mi engel oluyor. Sonra onun kaybolduğunu anlayınca buyurdu ki: (yoksa) Hudhüd, (kayıplara mı karıştı?..) öyle görülüyor, siz ne dersiniz?.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014