KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

31-LOKMAN SURESI (34 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Lokman Suresi 20  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 31/20
31-LOKMAN SURESI - 20. AYET    Mekke
أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً ۗ وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُنِيرٍ -20
E lem terav ennellahe sehhara leküm ma fis semavati ve ma fil erdı ve esbeğa aleyküm niamehu zahiratev ve batıneh ve minen nasi mey yücadilü fillahi bi ğayri ılmiv ve la hüdev ve la kitabim münır
31-Lokman Suresi 20. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Görmediniz mi ki Allah Teâlâ sizin için göklerdekini ve yerde olanı musahhar kılmıştır. Ve üzerinize zahiren ve batınen nîmetlerini pek geniş surette itmam buyurmuştur. Ve nâstan öylesi de vardır ki, ne bir ilme ve ne de bir rehbere ve ne de tenvir eden bir kitaba müstenit olmaksızın Allah hakkında mücadelede bulunur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Görmediniz mi ki: Allah Teâlâ sizin için göklerdekini ve yerde olanı musahhar kılmıştır. Ve üzerinize zahiren ve batınen nimetlerini pek geniş surette itmam buyurmuştur. Ve insanlardan öylesi de vardır ki, ne bir ilme, ve ne de bir rehbere ve ne de aydınlatan bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında mücadelede bulunur. 20.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Kerem Sahibi Yaratıcı Hazretlerinin insanlık hakkındaki birer Allah'ın birliğine delili olan çeşitli nimetlerini bildiriyor. Bir takım kimselerin ise bir delile dayanmaksızın sadece bir taklit sebebiyle cahilce harekette bulunarak küfre düşmüş, hidayetten mahrum kalmış olduklarını haber veriyor. Cenab-ı Hak'kın emrine boyun eğip dinine girenlerin ise kurtuluş haline işaretle güzel bir sona kavuşacaklarını müjdeliyor. Kafir olanların da dünyada süreli bir istifadeden sonra Allah'ın azabına sevkedileceklerini ve onların o inkarcı hâllerinden dolayı Resûl-i Ekrem'in üzülmemesini beyan ile o sânı Yüce Peygambere teselli vermiş olmaktadır. Şöyle ki: Ey insanlar!. Siz (Görmediniz mi?) göz ile görmüş gibi bilmiyormusunuz (ki Allah Teâlâ, sizin için göklerdekini ve yerde olanı musahhar kılmıştır) bütün onlardan istifade edip duruyorsunuz. Mesela: Göklerde bulunan güneşin, ayın ve yıldızların ışıklarından, bulutların yağdırdığı yağmurlardan yararlanıyorsunuz. Yeryüzündeki bağlardan, bahçelerden, denizlerden, ırmaklardan, madenlerden, çeşitli hayvanlardan da istifade edip duruyorsunuz. Bütün bu hilkat eserleri, insanların menfaatlerini temin ediyor, faidelerine hizmette bulunuyor, (ve) O Kerem Sahibi Yaratıcı ey insanlar!. Sizin (üzerinize zahiren ve bâtınen nimetlerini pek geniş surette itmam buyurmuştur.) bunları takdir etmek gerekmez mi?. Ibni Abbas Hazretlerinden nakledildiğine göre zahir nimetten maksat, Yüce Kur'an'dır, İslâm dinidir. Gizli nimetten maksat da, insanların günahlarından dolayı alelacele cezası verilmeyip o günahların örtülmesi töybe için süre verilmiş olmasıdır. Mücahidin beyanına göre de zahiri nimetler, Islâmiyetin ortaya çıkışı müslümanların düşmanlarına karşı zafer elde etmeleridir. Batıni nimetler de müslümalara melekler ile yardım edilmiş olmasıdır. Bir kavle göre de zahiri nimetler, göz, kulak, lisan ve diğer organlardır. Batıni nimetlerden maksat da kalp, akıl, fehim ve benzerlerinden ibarettir. Hülasa: Cenab-ı Hak insanlara maddî ve mânevi birçok nimetler ihsan buyurmuştur. Bunların kıymetini bilip şükrünü edâ etmek lâzımdır, (ve) hâlbuki (nâstan öylesi de vardır ki) nimete nankörlükte bulunur, (ne) delile dayanan (bir lime ve ne) de bir kurtuluş yolunu gösteren (bir rehbere ve ne de) kendisini (tenvir eden) ilâhi (bir kitaba dayanmaksızın) sadece cahilce bir taklit ve kuruntu tesiriyle (Allah hakkında mücadelede bulunur) O Kâinatın Yaratıcısının birliğini ve diğer yüce sıfatlarını inkâr eder, bir takım yaratıklara mâbudluk yaratıcı olma niteliği isnat ederek şirke düşer, gözleri önünde parlayan ilâhi birliğin delillerini görmez olur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014