KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

41-FUSSILET SURESI (54 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fussilet Suresi 12  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 41/12
41-FUSSILET SURESI - 12. AYET    Mekke
فَقَضَاهُنَّ سَبْعَ سَمَاوَاتٍ فِي يَوْمَيْنِ وَأَوْحَىٰ فِي كُلِّ سَمَاءٍ أَمْرَهَا ۚ وَزَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ وَحِفْظًا ۚ ذَٰلِكَ تَقْدِيرُ الْعَزِيزِ الْعَلِيمِ -12
Fe kadahünne seb´a semavatin fı yevmeyni ve evha fı külli semain emraha ve zeyyennes semaed dünya bi mesabıha ve hıfza zalike takdırul azızil alım
41-Fussilet Suresi 12. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Artık onları yedi gök olmak üzere iki günde tamamladı ve her gökte ona ait emri vahyeyledi ve dünya göğünü de kandillerle süsledik ve muhafaza kıldık. İşte bu, azîz, alîm (olan Allah)´ın takdiridir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Artık onları yedi gök olmak üzere iki günde tamamladı ve her göğe O'na ait emri vahy eyledi ve dünya göğünü de kandiller ile süsledik ve muhafaza ettik. İşte o, azîz, alîm -olan Allah'ın takdiridir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Artık) Kâinatın Yaratıcısı (onları) o gök âlemlerini (yedi gök) yedi muazzam tabaka (olmak üzere iki günde tamamladı) yer yüzünün yaradılışına mahsus olan dört günden başka iki günlük bir müddet içinde de bütün gökler vücuda getirilmiş, gökler ile yerin yaradılışı altı günlük bir müddet içinde tamam olmuş oldu (ve) Cenab-ı Hak (her gökte ona âid emri) onun müsâid, olduğu şeyleri, onda yaradılışı hikmetin gereği olan eserleri, melekleri, ay ve güneş gibi nûranî küreleri (vahy eyledi) yâni: İrâde buyurup varlık alanına getirdi, (ve) 0 Yüce Yaratıcı buyuruyor ki: (dünya göğünü de kandiller ile süsledik) o gökte parlayan ışık dolu yıldızlar ile birer misbaha, yâni: Birer aydınlatma vasıtası olan kandillere benzeyen o parlak cisimler ile süslü kıldık (ve) onları (muhafaza ettik) yürüyüşlerinde birbirine çarpmaktan, muntazam bir harekete muhalefet etmekten koruduk, kıyamete kadar onlara öyle bir intizam ve bir ihtişam nasip buyurduk (işte o) beyân olunan çeşitli, muhteşem yaratılış eserleri (azîz) her şeye kaadir, galip olan ve her şeyi hakkıyla (bilici) olan Allah(ın takdiridir.) bütün bu eserler, o Yüce Yaratıcı'nın kudretiyle, iradesiyle vücuda gelmiştir. Binaenaleyh bütün bu pek büyük eserler, o Kerem Sahibi Yaratıcı'nın birliğine, kudret ve büyüklüğüne pek parlak bir şekilde şahitlik ve işaret edip durmaktadırlar. Yüce Yaratıcı dilese idi gökleri de, yerleri de bir anda yaratâbîlirdi. Fakat öyle altı günde yaratması, bir hikmet gereğidir ve ihtimâl ki, bu, insanlık için bir teennî (yavaş hareket etme) dersi vermektedir ve sabrı tavsiye buyurmaktadır. Ibn,i Abbas Hazretlerinden rivayet olunduğu üzere yer yüzü göklerden evvel yaratılmıştır. Fakat yeryüzündeki dağların, denizlerin, ağaçların yaradılması, göklerin yaradılışından sonradır. Binaenaleyh bu hususa dâir olan âyetler arasında ihtilâf yoktur. "Eser-i hikmetidir yerle göğün bünyadı" "Dolu, boş cümle yed-i kudretinin icadi" "Izzet-ü sânını takdis kılar cümle melek" "Eğilir secde eder piş-i celâlinde felek" "Emr-i vech üzere yer eyler gece gündüz hareket" "Değişir tazelenir mevsim-i feyz-ü bereket" SİNASİ

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014