5-Maide Suresi 119. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Allah Teâlâ buyurdu ki: «Bu, sâdıklara sadâkatlarının faide vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır ki, onlar bunlarda ebedî olarak kalıcılardır. Allah Teâlâ onlardan razı olmuş, onlar da Allah Teâlâ´dan razı olmuşlardır. İşte bu, en büyük bir kurtuluştur.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Allah Teâlâ buyurdu ki; bu, doğrulara doğruluklarının fâide vereceği bir gündür. Onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır ki, onlar bunlarda ebedî olarak kalıcılardır. Allah Teâlâ onlardan razı olmuş, onlar da Allah Teâlâ'dan razı olmuşlardır. İşte bu, en büyük bir kurtuluştur. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de Cenab'ı Hak'kın Peygamberlerini toplayacağı kıyamet gününde mü'minlerin sahip oldukları doğruluk sıfatından dolayı büyük nimetlere nail olacaklarını müjdelemektedir. Ve bütün kâinata sahip olan Yüce Yaratıcının her irâde buyurduğunu yapmaya kadir olduğunu şöylece beyan buyurmaktadır. (Allah Teâlâ) Hazretleri kıyamet günü Isa Aleyhisselâm'ın cevâbının ardından (buyurdu ki) yani: Buyuracağı muhakkaktır ki (bu) kıyamet günü, mahşer âlemi (doğrulara) dünyada iken doğru imâna kavuşmuş, dinî hükümlere riâyet eden, dinî vazifelerini yerine getirmeyi başarmış olan zatlara bu (doğruluklarının) öyle dinî, dünyevî işlerde ciddiyet ve samimiyetle bulunmuş olmalarının (fâide vereceği bir gündür) evet o gün (onlar için) o doğruluk sahiplerine mahsus olmak üzere (altlarından ırmaklar akan cennetler vardır) onlar için bütün güzellikleri, nîmetleri içeren, hüzün ve kedere sebep olacak bütün hâdiselerden, sıkıntılardan uzak bahçeler, ikametgâhlar hazırlanmıştır. Bir halde (ki onlar) o cennetlere kavuşacak mesut zâtlar (bunlarda) bu feyiz ve güzellik merkezi olan cennetlerde (ebedî olarak) devamlı şekilde (kalıcılardır) onlar için öyle daimî nimetler, ebedî sevaplar takdir edilmiştir. Bununla beraber bütün bu nimetlerin üstünde olmak üzere (Allah Teâlâ onlardan razı olmuş) onları ilâhî rızâsına, yüceliği her türlü tasavvurların, kıymetlerin üstünde olan öyle bir ilâhî lütfuna kavuşturmuş olacaktır, (onlar da) o mesut, sadık kullar da (Allah Teâlâ'dan razı olmuşlardı) haklarında tecelli eden böyle bir lütuf ve ihsandan dolayı fevkalâde hoşlanmış olarak kalben ferahlamışlar, lisânen şükür arzetmeye koşmuşlardır, (işte bu) Böyle ilâhî hoşnutluğa veya bütün bu uhrevî nimetlere kavuşmak (en büyük bir kurtuluştur) en büyük bir zafer ve kurtuluştur. Bunun üstünde bir selâmet ve saadet tasavvur edilmiş değildir.
|