KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

28-KASAS SURESI (88 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kasas Suresi 56  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 28/56
28-KASAS SURESI - 56. AYET    Mekke
إِنَّكَ لَا تَهْدِي مَنْ أَحْبَبْتَ وَلَٰكِنَّ اللَّهَ يَهْدِي مَنْ يَشَاءُ ۚ وَهُوَ أَعْلَمُ بِالْمُهْتَدِينَ -56
İnneke la tehdı men ahbebte ve lakinnellahe yehdı mey yeşa´ ve hüve a´lemü bil mühtedın
28-Kasas Suresi 56. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Şüphe yok ki, sen sevdiğini hidâyete erdiremezsin. Ve Allah dilediğini hidâyete erdirir ve o, hidâyete erecekleri daha ziyâde bilendir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphe yok ki, sen sevdiğini hidayete erdiremezsin. Bilâkis Allah dilediğini hidayete erdirir ve o, hidayete erecekleri en iyi bilendir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Cenab-ı Hak'tan başkasının bir kimseyi hidayete erdiremiyeceğini bildiriyor. İslâm dinini kabul etmemeleri için varlıklarından mahrum kalacaklarını sebep göstermek isteyenlere de haklarındaki ilâhi nimetlerin bolluğunu beyan ile kendilerini susturmaktadır. Kavuştukları geniş bir yaşantının değerini bilmeyip bu yüzden azgınlıkta bulunmuş olanların da nasıl Allah'ın kahrına uğramış olduklarını nazarı dikkate sunuyor. Ve insanlık cemiyetinin başlıca bir merkezine ilâhi dinin hükümlerini tebliğ eden bir Peygamber gönderilmiş olmadıkça da onların helake uğratılmamış olduğunu, zalim ve inkarcı kimselerden başkalarının öyle ilâhi kahra uğramadıklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey Peygamberlerin efendisi!. (Şüphe yok ki, sen sevdiğini hidayete erdiremezsin) Bütün gayretini göstersen insanlara hidayet yolunu göstermektir, onları hidayete teşvik etmektir (Ancak Allah dilediğini hidayete erdirir) irade buyurduğu kulunu müslüman olma nimetine kavuşturur (ve o) Yüce Yaratıcı (Hidayete erecekleri en iyi bilendir.) hangi kulunun aslî yaratılışını muhafaza ettiğini, iradesini kötüye kullandığını, müslüman olmaya kabiliyetli olduğunu o Kerim mabûd, tamamen bilir, ona göre kulları hakkında ilâhi hidayeti tecelli eder. Alimlerin çoğunluğuna göre bu âyeti kerime, Ebu Talip hakkında nazil olmuştur. Ebu Tâlib, hastalanmış, son nefesini verme durumuna gelmişti. Resûl-i Ekrem Efendimiz, onun yanına gitmiş, "ey amcam!. Bir kere (La ilahe illallah) de de İslâmiyeti kabul et, şirkten kurtul, senin müslüman olduğuna Allah katında şehadette bulunabileyim" diye tavsiyede bulunmuş, o da demiş ki: "Ey kardeşimin oğlu. Vallahi ben bilirim ki sen elbette doğrusun, ancak "Ebu Tahip ölüm anında korktu da ondan dolayı kardeşinin oğluna îman etti" demelerini kötü görüyorum demiş, müslüman olma şerefine ulaşamamıştı. Resûl-i Ekrem ise bundan dolayı üzüldüğü için bu âyeti kerime nazil olmuştur. Rivayete göre Ebu Talip, Resûl-i Ekrem'in zamanında "ey Beni Haşim cemaati!. Muhammed'e —sallallahu aleyhi vesellem- itaat edin, onu tasdik eyleyin ki, kurtuluşa, selâmete erebilesiniz" diye tavsiyede bulunmuştur. Buna rağmen kendisi Resûl-i Ekrem'in teklifini kabul etmeyip kavminin dedikodusuna hedef olmamak üzere kendi dedelerinin dinî üzere ölmeği tercih eylemiştir. Bununla beraber Ebu Talib'in îman ettiğine dair bazı rivayetler de vardır. Gerçek bilgi Allah'ın katındadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014