KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

62-CUM'A SURESI (11 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Cum'a Suresi 2  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 62/2
62-CUM'A SURESI - 2. AYET    Medine
هُوَ الَّذِي بَعَثَ فِي الْأُمِّيِّينَ رَسُولًا مِنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِنْ كَانُوا مِنْ قَبْلُ لَفِي ضَلَالٍ مُبِينٍ -2
Huvelleziy be´ase fiyl´ummiyyiyne resulen minhum yetlu ´aleyhim ayatihi ve yuzekkiyhim ve yu´allimuhumulkitabe velhıkmete ve inkanu min kablu lefiy dalalin mubiynin.
62-Cum'a Suresi 2. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: O, o (Mabûd-i Kerîm)dir ki, ümmîler arasında kendilerinden bir peygamber gönderdi, onlara karşı âyetlerini okur ve onları temizler ve onlara kitabı ve hikmeti öğretir. Halbuki onlar evvelce pek açık bir sapıklık içinde idiler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: O, O -Kerem Sahibi Mabut- dur ki: Ümmîler arasında kendilerinden bir Peygamber gönderdi, onlara karşı âyetlerini okur ve onları temizler ve onlara kitabı ve hikmeti öğretir. Halbuki: Onlar evvelce pek açık bir sapıklık içinde idiler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(O) Allah-ü Teâlâ (O) Kerem Sahibi Mabut (dür ki: Ümmîler arasında) vaktî ile ümmi ümmet olan, yazıp okuma bilmeyen arap kavmi arasında (kendilerinden) kendileri gibi vakti ile okuyup yazmakla meşgul bulunmamı; bulunan bir zatı, Hz. Muhammed Aleyhisselâm'ı (Peygamber gönderdi) onları İslâm dinine davete memur etti. Öyle ki: O Mübarek Peygamber, (onlara karsı âyetlerini okur) bir ilâhî kitap olan Kur'an-ı Kerim'deki âyetleri okuyarak o kavmi aydınlatmaya İslâm dini ile Şereflenmelerini temine çalışır. (Ve onları temizler.) O kavmi pek kötü inançlarından, fahiş hareketlerinden temizlemeye, arındırmaya, himmet eder (ve onlara) o cehalet içinde kalmış bir zümreye (kitabı ve hikmeti öğretir) onlara Kur'an-ı Kerim'i öğretir ve bir nice hikmetleri, fâideleri içeren mübarek hadislerini, sünnetlerini telkin buyurur. Onları Islâmî hükümlerin fâidelerinden, esrarından, yüce gayelerinden haberdar etmeğe çalışır. (Halbuki, onlar) O arap kavmi (evvelce) o Yüce Peygamberin kendilerini ilâhi dine davete başlamadan önce (pek açık bir sapıklık içinde idiler) onlar, eskiden İbrahim Aleyhisselâm'ın dînine tâbi' iken bilâhare o ilâhî dîni unutmuş, Allah'ın birliği inancından mahrum kalmış. Sirke düsmüs, hidâyet yolunu gayıp etmişlerdi. İste onlar böyle bir hâlde iken pek büyük bir ilâhî lütuf olan Son Peygamber Hazretleri, kendilerini Tevhîd dinine davete memur olmuş, onlara nice âyetleri, hikmetleri telkine çalışmış, nicesinde de pek büyük muvaffakiyetler elde eylemiştir. Halbuki: O Yüce Peygamber hikmet gereği evvelce birsey okuyup yazmamıştı, bilâhare böyle fevkalâde basanlara kavuşması, onun ilâhî vahye mazhar, yücelikleri öğreten olduğuna en parlak bir delîl teşkil etmektedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014