46-Ahkaf Suresi 21. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Ve Âd´ın kardeşini yâd et. O vakit ki, Ahkâf´daki kavmini korkutmuştu ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından nice korkutucular da gelip geçmiştir. «Allah´tan başkasına ibadette bulunmayın, şüphe yok ki ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından korkarım» (demişti). |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Ve Adın kardeşini hatırla. O vakit ki, Ehkafdaki kavmini korkutmuştu ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından nice korkutucular da gelip geçmiştir. Allah'tan başkasına ibadette bulunmayıp, şüphe yok ki: Ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından korkarım -demişti.- |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Bu mübarek âyetler de küfrleri yüzünden helake uğramış olan kavimlerden bir ibret örneği olmak üzere Ad kavmini Hz. Hûda karşı almış oldukları inkarcı bir vaziyeti ve o Yüce Peygamber'in ihtarını dinlemediklerini ve başlarına gelmekte olan bir azabı, bir rahmet sanırlarken onunla mahv ve yok olduklarını beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve) Ey Son Peygamber!. Seni inkâr eden taifelere (Ad'ın kardeşini) Hz. Hûd'un kıssasını (yâd et.) onlar için bir uyanmak vesilesi olmak üzere o Ad kavminin korkunç hayat tarihini hatırlat. (O vakit ki:) Hûd Aleyhisselâm (ehkafdaki) o tarihi mevkideki (kavmini) Ad taifesini, tevhid dinine davet edip kendilerini ilâhi azap ile (korkutmuştu) onları küfrlerinden vaz geçirmeğe çalışmıştı (ve muhakkak ki, onun önünden ve ardından) Hz. Hûd'un peygamberliğinden evvel de sonra da (nice korkutucular da gelip geçmiştir.) kendi kavimlerini irşada çalışmış, onlara ilâhi azabı hatırlatmış olan birçok Peygamberler de insanlık muhitini ıslâha, aydınlatmaya gayret göstermişlerdir. Bu cihetle de insanlık hakkında ilâhi delil tamam olmuştur, artık hiçbir kimse kendi cehaletini bir mazeret makamında ileri süremez bulunmaktadır. İşte Hûd Aleyhisselâm da kavmine hitaben: (Allah'tan başkasına ibâdette bulunmayın) küfr ve şirke düşmeyin, tam bir ihlâs ile Allah Teâlâ'nın bir olan zâtına ibâdete devam edin (şüphe yok ki, ben sizin hakkınızda pek büyük bir günün azabından) kıyamette müthiş bir cezaya uğramanızdan (korkarım.) demişti.
|