KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

28-KASAS SURESI (88 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Kasas Suresi 38  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 28/38
28-KASAS SURESI - 38. AYET    Mekke
وَقَالَ فِرْعَوْنُ يَا أَيُّهَا الْمَلَأُ مَا عَلِمْتُ لَكُمْ مِنْ إِلَٰهٍ غَيْرِي فَأَوْقِدْ لِي يَا هَامَانُ عَلَى الطِّينِ فَاجْعَلْ لِي صَرْحًا لَعَلِّي أَطَّلِعُ إِلَىٰ إِلَٰهِ مُوسَىٰ وَإِنِّي لَأَظُنُّهُ مِنَ الْكَاذِبِينَ -38
Ve kale fir´avnü ya eyyühel meleü ma alemtü leküm min ilahin ğayrı Fe evkıd lı ya hamanü alet tıyni fec´al lı sarhal leallı ettaliu ila ilahi musa ve inni le ezunnühu minel kazibın
28-Kasas Suresi 38. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Fir´avun da dedi ki: «Ey Eşraf! Ben sizin için benden başka bir tanrı bilmiş değilim, haydi ey Haman! Benim için çamurun üzerine ateş yak (tuğla yap) hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Mûsa´nın ilâhına muttali olurum ve şüphe yok ki, ben O´nu (Musa´yı) yalancılardan sanıyorum.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenleri. Ben sizin için benden başka bir tanrı tanımıyorum, haydi ey Haman!. Benim için çamurun üzerine ateş yak -tuğla yap- hemen benim için bir köşk yapıver. Umulur ki, ben Musa'nın ilâhını görmüş olurum ve şüphe yok ki, ben onu -Musa'yı- yalancılardan sanıyorum.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Musa Aleyhisselâm'ın ilâhi dine davetini kabul etmeyen Firavun'un tanrılık sıfatını kendisine ait kılma cüretinde bulunduğunu ve yüksek bir kale yaptırarak gökte de bir tanrı bulunup bulunmadığını araştırmak istediğini bildiriyor. Böyle kibirli ve ahmakça hareket eden ve insanları ateşe göndermek için elebaşılıkta bulunan Firavun'un da, onu kendilerine rehber edinenlerin de nihayet denizde boğularak hepsinin de dünyada ve ahirette nasıl bir lanete, ne çirkin bir vaziyete ve ne kadar fecî bir âkibete mâruz kalmış olduklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: Musa Aleyhisselâm, Firavun'u îmana davet edip lâzım gelen teşvik ve korkutma vazifesini yerine getirip sihirbazları mağlup edince (Firavun da dedi ki: Ey ileri gelenler) ey yurdumun önde gelenleri!, (ben sizin için benden başka tanrı tanımıyorum) yani: Tanrı benden ibarettir, başka tanrı yoktur. Başka ilâhın varlığını iddia ediyorlar, bu nasıl olabilir?. Bu yalancı Firavun, etrafındakiler! Kandırmak, kendi iddiasının doğru olduğunu güya isbat etmek gibi bir gösteri maksadiyle vezirine hitaben dedi ki: (haydi ey Haman!. Benim için çamurun üzerine ateş yak) tuğla yap, çamurdan ateş ile kurutulmuş, tuğlalar, kiremitler vücude getir. Bunlar ile (hemen benim için bir yüksek köşk yapıver) pek yüksek bir kale veya rasathane inşa et. (umulur ki, ben Musa'nın ilâhını görmüş olurum) Bu mel'un Firavun, âdeta zannetmiş oluyordu ki eğer başka bir ilâh olsa o gökte mevcut bir cisimden ibaret bulunur ben onu gözetleme neticesinde görmüş oldum. Bu hilekâr hükümdar!. Bilindi ki: Faraza gökte bir ilâh bulunsa bile onun öyle yüksek bir rasathaneden bakmakla görmek mümkün olmaz. Ancak bu gibi bir hareketle halkı aldatmak, "işte lâzım gelen araştırmayı yaptım, gökte de benden başka bir tanrı bulunmadığı anlaşılmış oldu demek istemiştir. Kısacası ahalisinin cehaletinden istifade etmek arzusunda bulunmuştu. Bununla beraber kendi iddiasını kuvvetlendirmek için şöyle de bir saçmalıkta bulundu, (ve şüphe yok ki, ben onu) yani: Hz. Musa'yı (yalancılardan sanıyorum) onun peygamberlik iddiasını, kâinatın bir ilâhının varlığına dair ifadesini gerçeğe aykırı görüyorum. Mel'un Firavun, utanmadan, kendi aczini görmeden tanrılık iddiasında bulunduğundan dolayı kendisinin ne kadar yalancı olduğunu görmüyor da, bütün sözlerinin doğru olduğu, meydana koyduğu parlak mucizeler ile açık olan bir zatı yalancılıkla itham ediyor. İşte Firavun gibi fani, kibirli, dinden mahrum kimseler en sadık, en temiz ahlâklı zatları böyle suçlamadan geri durmazlar. Şöyle de deniliyor ki: Firavun'un yaptırdığı yüksek, bina, bir rasathane demekti, oraya çıkıp yıldızların vaziyetlerini gözetleyecekti, Hz. Musa'nın gönderilişine ve kendi devletinin yok olacağına dair bir alâmet, bir işaret bulunup bulunmadığını araştıracaktı. Ne boş bir hareket!.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014