KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

45-CASIYE SURESI (37 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Casiye Suresi 24  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 45/24
45-CASIYE SURESI - 24. AYET    Mekke
وَقَالُوا مَا هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا يُهْلِكُنَا إِلَّا الدَّهْرُ ۚ وَمَا لَهُمْ بِذَٰلِكَ مِنْ عِلْمٍ ۖ إِنْ هُمْ إِلَّا يَظُنُّونَ -24
Ve kalu ma hiye illa hayatüned dünya nemutü ve nahya ve ma yühliküna illed dehr ve ma lehüm bi zalike min ılm in hüm illa yezunun
45-Casiye Suresi 24. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve dediler ki: «Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz ve bizi dehrden başkası helâk etmez.» Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve dediler ki: Bu, bizim dünya hayatımızdan başka değildir, ölürüz ve diriliriz bizi zamandan başkası helak etmez. Halbuki, onlar için buna dâir bir bilgi yoktur. Onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de tabiata tapınan dinsizlerin haşr ve neşri inkârları hakkındaki diğer bir ahmakça kanaatlerini gözler önüne seriyor. Onların açık, kat'î delillere karşı müdafaada bulunamayıp pek boş bir teklifte bulunur olduklarını bildiriyor ve öyle inkarcıların öldürüldükten sonra tekrar diriltilerek mahşere sevk edileceklerini, bu hakikati ise birçok kimselerin bilmediklerini beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: O vasıfları bildiren inkarcılar, kendi cehaletlerini, sapıklıklarını açığa vurdular (Ve dediler ki: Bu) hayat (bizim dünya hayatımızdan başka değildir) bundan sonra başka bir hayat yoktur, bizler (ölürüz ve diriliriz) yâni: Bizlere hayat ve ölüm ancak bu dünyada isabet eder, biz bu dünyada bir müddet yaşar, sonra ölürüz, bizden sonra da evlâdımız bir müddet yaşar, onlar da ölürler. Artık bunun ötesinde başka bir hayat, bir kıyamet yoktur (ve bizi zamandan başkası helak etmez) bizim ölümümüz, uzun zamanların gelip geçmesi iledir, yoksa ölüm meleği vesaire ile değildir, insanları öldüren yalnızca hayat müddetlerinin uzaması ve kuvvetlerinin zayıflığa uğramış olmasıdır, (halbuki, onlar için) Öyle hayat ve ölümü dehre, yâni zamana nisbet eyleyen inkarcılar için (buna dâir) kendilerince (bir bilgi yoktur) onlar bu hususta akla ve nakle dayanan bir bilgi sahibi değildirler, (onlar başka değil, ancak zanneder dururlar.) onların bu iddiaları bir zan ve tahminden, bir takım dinsizleri taklitten başka bir delile dayanamamaktadır. Evet.. Kat'iyyen sabit bir hakikattir ki, zamanı da, onun tesirini de yaratan ancak Allah Teâlâ'dır. Hak Teâlâ'nın irâdesi, takdiri olmadıkça zaman vesaire hiçbir şey üzerinde tesirli olamaz. Bir hadis-i şerifte beyân buyurulduğu üzere dehre = zamana söylemek caiz değildir. Meselâ: Kahr olsun zaman, filân kimseyi öldürdü, felâkete uğrattı denilmesi uygun olmaz. Çünkü zamanı da, onun tesiriyle her hangi bir şahıs da hikmet gereği yaratan yaşatan, öldüren, mahveden ancak Allah Teâlâ'dır. § Dehr; den asıl maksat âlemin başlangıcı olan günden itibaren nihayet bulacağı güne kadar olan müddettir. Bununla uzun bir zamanın gelip geçmesi kastedilmektedir. Ölümü dehre nisbet edenler, ölümün Allah tarafından takdir edilmiş olduğuna inanmış bulunmamaktadırlar. Ve öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr etmektedirler. Bu gibi yanlış kanaatlarda bulunan bir kısım inkarcılara "dehriyûn" adı verilmiştir, onlar her hâdiseyi zamana nisbet ederler, Allah'ı inkâr eden pek câhil, isyankâr kimselerden ibarettirler.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014