20-Taha Suresi 94. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Ö NASUHİ BİLMEN MEALİ: |
Dedi ki: «Ey anamın oğlu! Ne sakalımı ve ne de başımı tutma. Ben muhakkak senin, ´İsrailoğullarının aralarını dağıttın ve benim sözümü gözetir olmadın´ diyeceğinden korktum.» |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİR MEALİ: |
Dedi ki: Ey anamın oğlu!. Ne sakalımı ve ne de başımı tutma. Ben muhakkak senin. İsrail oğullarının aralarını dağıttın ve benim sözümü gözetir olmadın, diyeceğinden korktum. |
Ö NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ: 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri' |
Harun Aleyhisselâm da (dedi ki: Ey anamın oğlu!) ey şefkatli kardeşim!, (ne sakalımı ve ne de başımı tutma) ben mazurum. Evet.. (Ben muhakkak senin) Tur'dan dönünce bana hitaben sen: (İsrail oğullarının arlarını dağıttın) onlar ile mücadelede bulundun, birbiriyle savaşa sebep olacak derecede sertlik gösterdin. (Ve benim sözümü gözetir olmadın) benim tavsiyeme riayet etmeyip aralarında anlaşmazlık çıkmasına sebebiyet verdin (diyeceğinden korktum.) Hz. Musa, Tür'a giderken Hz. Hamn'a demişti ki: Sen kavmim hakkında benim halifem ol ve ıslâhta bulun, bozguncuların yoluna tâbi olma. Şimdi Hz. Harun ileri gidip
de mücadelede, savaşta bulunmuş olsa idi, bu emre muhalefet etmiş olacaktı. Bir de Harun Aleyhisselâm'ın ana ve baba bir kardeşi olan Musa Aleyhisselâm'a: Ey anamın oğlu!, demesi, onun daha ziyade yumuşaklığını, şefkatini celb içindi. Çünkü, analar, babalardan daha ziyade evlâtlarına karşı şefkat ve merhamet beslemekte bulunurlar. Artık öyle şefkatli bir mahlukun evlâdına düşen vazife de onun gibi şefkatli, merhametli bulunmaktır.
|