43-Zuhruf Suresi 48. Ayeti Kerime Mealleri |
A. GÖLPINARLI : |
Onlara hiçbir delil göstermedik ki biri, öbüründen büyük olmasın ve tuttukları yoldan dönsünler diye de azaplandırdık onları. |
ADEM UĞUR : |
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık. |
ALİ FIKRİ YAVUZ : |
Onlara (Firavun ve kavmine) gösterdiğimiz her mucize, muhakkak diğerinden daha büyüktü. (İnkârlarından) dönerler diye, tuttuk onları azaba da çektik. |
BEKİR SADAK : | Onlara gosterdigimiz her mucize digerinden daha buyuktu; dogru yola donmeleri icin onlari azaba ugrattik. |
CELAL YILDIRIM : |
Onlara hiçbir âyet (belge ve mu´cize) göstermedik ki, diğerinden daha büyük olmasın. Belki dönerler diye onları azâb ile yakalayıverdik. |
DİYANET : |
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize önceki benzerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye, onları azaba uğrattık. |
DİYANET VAKFI : |
Onlara gösterdiğimiz her bir âyet (mucize) diğerinden daha büyüktü. Doğru yola dönsünler diye onları azaba uğrattık. |
DİYANET İSLERİ : |
Onlara gösterdiğimiz her mucize diğerinden daha büyüktü; doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık. |
ELMALILI M. HAMDİ (ORJİNAL): |
Her ne âyet de gösteriyorsak onlara mutlak birbirinden büyüktü, tuttuk onları azâba da çektik ki rücu´ edeler |
ELMALILI M. HAMDİ SADE. : |
Onlara gösterdiğimiz her bir mucize diğerinden daha büyüktü. Belki vazgeçerler diye tuttuk onları azaba çektik |
GÜLTEKİN ONAN : |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye onları azabla yakalayıverdik. |
H. BASRİ ÇANTAY : |
Biz onlara her hangi bir âyeti göstermiyorduk ki bu, mutlakaa öbürlerinden daha büyükdü. Onları, belki (küfürden) dönenler diye, (bir zaman da) azâb ile tutduk. |
MUHAMMET ESED : |
halbuki kendilerine gösterdiğimiz her işaret, öncekinden daha etkileyici idi ve (her defasında) onları belki (Bize) dönerler diye azaba çarptırdık. |
Ö NASUHİ BİLMEN : |
Ve onlara âyetten bir şey gösterir olmadık ki, illâ o, diğerlerinden daha büyük idi. Ve onları azab ile yakaladık, belki onlar geri dönerler (diye). |
SUAT YILDIRIM : |
Onlara hep birbirinden büyük mûcizeler gösterdik. Belki dönüş yaparlar diye azaplarla sarstık. |
SÜLEYMAN ATEŞ : |
Onlara gösterdiğimiz her mu´cize, mutlaka kızkardeşinden (ötekinden) büyüktü. Belki dönerler diye onları (kıtlık, tûfân, çekirge gibi türlü) azâb(lar) ile cezâlandırdık. |
Y. NÜRİ ÖZTÜRK : |
Onlara gösterir olduğumuz her ayet/alâmet, kızkardeşi ayet/alâmetten mutlaka daha büyüktür. Belki dönerler diye onları azapla da yakalamışızdır. |
FİZİLAL : |
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için azaba uğrattık. |
İBNİ KESİR : |
Onlara biri diğerinden daha büyük olmayan hiç bir ayet göstermedik. Doğru yola dönmeleri için onları azaba uğrattık. |
TEFHİMÜL KURAN : |
Biz onlara biri ötekinden daha büyük olmayan hiçbir ayet göstermedik. Belki dönerler diye, biz onları azabla yakalayıverdik. |