KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

35-FATıR SURESI (45 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Fatır Suresi 9  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 35/9
35-FATıR SURESI - 9. AYET    Mekke
وَاللَّهُ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ فَتُثِيرُ سَحَابًا فَسُقْنَاهُ إِلَىٰ بَلَدٍ مَيِّتٍ فَأَحْيَيْنَا بِهِ الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا ۚ كَذَٰلِكَ النُّشُورُ -9
Vallahüllezı erseler riyaha fe tüsıru sehaben fe suknahü ila beledüm meyyitin fe ahyeyna bihil erda ba´de mevtiha kezaliken nüşur
35-Fatır Suresi 9. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve Allah, o (zât)tır ki, rüzgârları göndermiştir. Sonra (onlar) bulutu harekete getirir, derken onu bir ölmüş beldeye sevketmişizdir. Sonra onunla yeri öldükten sonra hayata kavuşturmuşuzdur. İşte ölüleri diriltmek de böyledir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve Allah 0 -zât-tır ki, rüzgârları göndermiştir. Sonra -onlar-bulutu harekete getirir, derken onu bir ölmüş beldeye sevketmişizdir. Sonra onunla yeri öldükten sonra hayata kavuşturmuşuzdur. İşte ölüleri diriltmek de böyledir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, Kâinatın Yaratıcısı Hazretlerinin bu âlemdeki pek güzel, ibret verici kudret eserlerine dikkatleri çekerek ahiret hayatının alacağına bir misal getirmekte bulunuyor. Hakiki izzet ve kudretin Cenab-ı Hak'ka mahsus olduğunu bildiriyor, dünyevî varlıkların ve kendilerine tapılan putların bir izzet ve şerefe sahip bulunmadıklarına işaret ederek insanları güzelce amellere sevk ve aykırı hareketlerden sakındırmaktadır. İnsanların yaradılışlarında ve yaşayışlarındaki hayret verici tarzı beyan ve bunların bir yüce kitapta kayıtlı olduğunu ihtar ile insanlığı mütefekirce bir hâlde bulunmaya davet buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve Allah 0) Yüce zat (dir ki: Rüzgârları göndermiştir) öyle havada hareketler meydana getiren yaratılış harikalarını yoktan vücude getirmiştir. Bunlar o Yüce Yaratıcının kudretine birer delildir, (sonra) o rüzgârlar (bulutu) o kadar ağır kitleleri (harekete getirir) onları muhtelif taraflara sevkeder, bu şekilde de pek muazzam birer kudret eseri gözler önünde parlamaya başlar (derken onu) o bulutu (bir ölmüş) bitirme gücünden, bitkilerden mahrum kalmış (bir beldeye sevketmişizdin) o bulutlar suları içermiş olarak ilâhi kudret ile takdir edilen bir yer sahasının üzerine görülmekte bulunuyor, (sonra onunla) 0 buluttan yağan yağmurlar ile (yer öldükten) öyle gelişme ve artımdan mahrum, hayattan nasipsiz bir halde kaldıktan (sonra hayata kavuşturmuşuzdur) Yağdırılan yağmurlar ile o sahalar yeniden hayata ermiş, çeşit çeşit bitkilerin meydana gelmesine bir cilvegah bulunmuştur. Bu gibi kudret eserleri daima görülmektedir. (İşte ölüleri diriltmek de böyledir.) Cenab-ı Hak, dilediği zaman candan mahrum kalmış olan ölüleri de feyz-i kudretiyle yeniden hayata nail buyurur. 0 ölmüş yeryüzü nasıl ki, bir hayat kabiliyetine sahip bulunuyor, insanların vücutları da toprak kesilip darmadağın olduktan sonra ilâhi Kudret ile yeniden toplanarak yeniden hayata nail olacaktır. Rüzgarlar vasıtasiyle, dağınık bulutlar, toplatılarak istenilen tarafa sevkedildiği gibi ruhları da ölmüş, dağılmış cesetlere sevkedilerek onların yeniden hayata kavuşmalarına birer sebep teşkil edecektir. İşte bütün bunlar, Hak Teâlâ'nın varlığına, kudretine, her dilediğini vücude getirebileceğine birer parlak delil teşkil etmektedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014