KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

24-NUR SURESI (64 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nur Suresi 63  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 24/63
24-NUR SURESI - 63. AYET    Medine
لَا تَجْعَلُوا دُعَاءَ الرَّسُولِ بَيْنَكُمْ كَدُعَاءِ بَعْضِكُمْ بَعْضًا ۚ قَدْ يَعْلَمُ اللَّهُ الَّذِينَ يَتَسَلَّلُونَ مِنْكُمْ لِوَاذًا ۚ فَلْيَحْذَرِ الَّذِينَ يُخَالِفُونَ عَنْ أَمْرِهِ أَنْ تُصِيبَهُمْ فِتْنَةٌ أَوْ يُصِيبَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ -63
La tec´alu düaer rasuli beyneküm ke düai ba´dıküm ba´da kad ya´lemüllahüllezıne yetesellelune minküm livaza fel yahzerillezıne yühalifune an emrihı en tüsıybehüm fitnetün ev yüsıybehüm azabün elım
24-Nur Suresi 63. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Aranızda Peygambere ait olan çağırmayı, bâzınızın bâzınıza olan çağırması gibi kılmayınız. Muhakkak ki Allah, sizden saklanarak azar azar savuşup gidenleri bilir. Artık O´nun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitne ermesinden veya kendilerine elîm bir azabın çarpmasından hazar etsinler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Aranızda Peygambere ait olan çağırmayı, bazınızın bazınıza olan çağırması gibi kılmayınız. Muhakkak ki: Allah, sizden saklanarak azar azar savuşup gidenleri bilir. Artık onun emrine muhalefet edenler, kendilerine bir fitne ermesinden veya kendilerine elem verici bir azabın çarpmasından sakınsınlar.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Resûl-i Ekrem'e karşı saygılı bir şekilde hitaplarda bulunulmasını emrediyor, o yüce Peygamberin huzurundan ayrılan, emirlerine muhalefette bulunan münafıkların dünyevî ve uhrevî felâketlere uğrayacaklarını bildiriyor. Bütün kâinatın yüce yaratıcısına karşı kullarının yapar oldukları şeylerin gizli kalamıyacağını ve herkesin kendi ameline göre muamele yapılacağını ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: Ey müminler!, (aranızda Peygambere ait olan çağırmayı) yani: 0 yüce peygamberin hangi bir husus hakkında sizi huzuruna davet etmesini diğer bir yoruma göre de o yüce Peygamberin aleyhinizdeki duasını ve başka bir yoruma göre de Resûl-i Ekrem'e hitab etmeyi, onu hatırlamayı (bazınızın bazımıza olan çağırması gibi kılmayınız) Hazreti Peygamberin dâvetine hemen icabet ediniz, saadet huzuruna koşup gidiniz. Çünkü onun emrine koşuvermek bir görevdir. İkinci yoruma göre de: 0 yüce resulün aleyhinizdeki bed duasına sebebiyet vermeyiniz, zira onun duası, ümmetin fertlerinin duaları gibi değildir, o yüce peygamberin duaları kabul olunur. Üçüncü yoruma göre de buyrulmuş oluyor ki: 0 kadri yüce peygambere karşı tam bir hürmet ve saygı ile nidada bulunun, meselâ: Ona yalnız mübarek ismiyle veya künyesiyle hitabederek: "Ya Muhammedi ." yahut "ya ebelkasım" diye hitapta bulunmayın, belki: "Ey Allah'ın Resulü!.", "Ey Allah'ın nebisi!." gibi saygılı bir şekilde hitab ediniz. 0 yüce Resulü daima saygı ile anınız, (muhakkak ki, Allah sizden) Ey cemaati müslimin!. (saklanarak azar azar savuşup gidenlerin) bir takım münafık güruhunu (bilir) 0 bilen yaratıcıya karşı hiçbir şey gizli kalmaz, (artık onun) Cenab-ı Hak'kın veya Resûl-i Ekrem'in veyahut Hak Teâlâ ile yüce Peygamberden her birinin (emrine muhalefet edenler) Hz. Peygamberin huzurundan izin istemeksizin çıkıp savuşanlar, Resûl-i Ekrem'e karşı hürmetkârane vaziyet almaktan, şu muhterem Peygambere karşı tam bir saygı ile hitabetmekten kaçınanlar (kendilerine) dünyada (bir fitne) bir hastalık, bir musibet, bir mağlûbiyet (ermesinden veya kendilerine) ahirette (elem verici azabın çarpmasından) kendilerine cehennem ateşinin isabet etmesinden sakınsınlar) çünkü onların o kötü hareketleri böyle bir cezadan boş olamaz. Bununla birlikte haklarında hem dünyevî, hem de uhrevî felâket ve azabın birlikte olması da düşünülebilir. "Rivayete göre münafıklar, Cuma günleri peygamber mescidinde durmadan ve özellikle Hz. Peygamberin hutbesini dinlemekden sıkılarak mescid-i şeriften gizlice çıkmaya cür'et ederlerdi. İşte bu âyeti kerime, onların bu fena hallerini bildirmektedir. "Tecellül" cemaat arasından azar azar çıkarak savuşmak demektir. "Livaz" da biribiri ardında gizlenerek hareketini gizlemeye çalışmaktır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014