KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

39-ZÜMER SURESI (75 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Zümer Suresi 49  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 39/49
39-ZÜMER SURESI - 49. AYET    Mekke
فَإِذَا مَسَّ الْإِنْسَانَ ضُرٌّ دَعَانَا ثُمَّ إِذَا خَوَّلْنَاهُ نِعْمَةً مِنَّا قَالَ إِنَّمَا أُوتِيتُهُ عَلَىٰ عِلْمٍ ۚ بَلْ هِيَ فِتْنَةٌ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ -49
Fe iza messel insane durrun deana sümme iza havvelnahü nı´metem minna kale innema utıtühu ala ılm bel hiye fitnetüv ve lakinne ekserahüm la ya´lemun
39-Zümer Suresi 49. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Fakat insana bir zarar dokunduğu vakit Bize dua eder. Sonra ona tarafımızdan bir nîmet verdiğimiz vakit de: «Bana o, şüphe yok ki bir bilgi üzerine verilmiştir» der. Belki o, bir imtihandır. Fakat onların birçokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Fakat insana bir zarar dokunduğu vakit bize dua eder. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimiz vakit de: Bana o, şüphe yok ki, bir bilgi üzerine verilmiştir, der. Belki o, bir imtihandır. Fakat onların birçokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de müşriklerin diğer bir bozuk iddialarını teşhir ediyor. Onların kendilerine yanlış yere güvenir olmalarının fenalığına uğrayacaklarını, elde ettikleri şeylerin bir imtihan vesilesi olup kendilerini ihtiyaçtan kurtaramıyacağını ihtar ediyor. Bir takım kimselerin zengin veya fakir olmalarının bir ilâhi takdir, eseri olduğunu, bu halin müminler için bir ibret teşkil ettiğini beyân buyurmaktadır. Şöyle ki: Allah Teâlâ şirk ve gaflet içinde yaşayan insanların hâllerini kınıyor, onların Allah'ı zikrinden kaçındıkları hâlde putları anıldıkça sevindiklerini bildiriyor ve buyuruyor ki: (fakat) öyle bir (insana bir zarar dokunduğu) meselâ: Fakir veya hasta olduğu (vakit) putlarını unutur, onlardan bir fâide göremeyeceğini anlar, yalnız (bize dua eder) o arızanın bertaraf edilmesi için yalnız Allah Tealâ'ya duada, niyazda bulunmaya başlar. (Sonra ona) 0 insana (tarafımızdan) ihsan olarak (bir nimet verdiğimiz vakit de) onu o arızadan kurtadığımız, o korkunç hâlini değiştirdiğimiz zamanda yaptığı duayı unutur, kendisini o belâdan kurtaran Kerem Sahibi Yaratıcısına teşekkürde bulunmaz. Bilâkis (bana o) nimet (şüphe yok ki, bir bilgi üzerine verilmiştir, der) kendisinin bilgisine ve bir takım âdi sebeplere, ilâçlara teşebbüsünden dolayı o nimete nail olduğunu iddiaya başlar, o nimete bir ilâhi lütuf olarak kavuştuğunu düşünmez. Bu hususta teşebbüs ettiği şeylerin de birer ilâhi ihsan olduğunu hesaba katmaz. Zavallı bilmez ki, (belki o,) kendisine verilen nimet, sıhhat ve servet gibi bir varlık (bir imtihandır) bir denemedir. 0 nimeti kendisine veren Kerem Sahibi Yaratıcı kullukta, şükürde bulunup bulunmamasının meydana çıkması için bir vesiledir, (fakat onların) 0 insanların (birçokları bilmezler.) bunun bir imtihan ve yavaş yavaş azaba yaklaştırmak için olduğunu takdir edemezler, yanlış kanaatler içinde ya ş a r I a r.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014