KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

17-İSRA SURESI (111 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali İsra Suresi 44  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 17/44
17-İSRA SURESI - 44. AYET    Mekke
تُسَبِّحُ لَهُ السَّمَاوَاتُ السَّبْعُ وَالْأَرْضُ وَمَنْ فِيهِنَّ ۚ وَإِنْ مِنْ شَيْءٍ إِلَّا يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ وَلَٰكِنْ لَا تَفْقَهُونَ تَسْبِيحَهُمْ ۗ إِنَّهُ كَانَ حَلِيمًا غَفُورًا -44
Tüsebbihu lehüs semavatüs seb´u vel erdu ve men fıhinn ve im min şey´in illa yüsebbihu bi hamdihı ve lakil la tefkahune tesbıhahüm innehu kane halimen ğafura
17-İsra Suresi 44. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: O´na yedi gök ve yer ve onlarda olanlar tesbihte bulunurlar ve hiçbir şey yoktur ki, illâ O´na hamd ile tesbihte bulunur. Fakat siz onların tesbihlerini anlayamazsınız. Şüphe yok ki, O halîmdir, gafûrdur.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Onu yedi gök ve yer, ve onlarda bulunanlar teşbih ederler ve hiç bir şey yoktur ki, illâ onu hamd ile teşbihle bulunur. Fakat siz onların teşbihlerini anlayamazsınız. Şüphe yok ki, o halimdir, bağışlayıcıdır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, bütün kâinatın Cenab-ı Hak'ki hamd ve teşbihle bulunduklarını bildiriyor. Kur'an'ı Kerim'e ve Yüce Peygamber'e karşı inkarcıların iddialarını, düşmanca tavırlarını beyan ediyor ve onların nasıl bir sapıklık içinde yaşadıklarını gözler önüne seriyor. Şöyle ki: (Ona) o Yüce Yaratıcıyı (yedi gök ve yer, ve onlarda olanlar) bütün akıl ve irfan sahipleri (teşbihte bulunurlar) onun yüceliğini kabul eder, eş ve ortaktan uzak olduğunu itiraf ederler (ve hiçbir şey yoktur ki) gerek hayat sahiplerinden ve gerek bitki ve cansız varlıklardan (illâ onu) o Kerem sahibi Mabudu (hamd ile teşbihle bulunurlar) onun lütuf ve ihsanına hamd ve şükr eder, onun yüce zatını lâyık olmayan şeylerden tenzihte bulunur dururlar, (fakat siz) Ey Müşrikleri. Ey Gafilleri, (onların teşbihlerini anlayamazsınız) onlar kendilerine mahsus bir lisan ile, bir doğal kabiliyette, bir kulluk vaziyetiyle o teşbihe devam ederler, (şüphe yok ki, o) Yüce Mabud (halimdir, gafurdur) bunun içindir ki, müşrikleri, inkarcıları derhal cezaya uğratmıyor, onlara mühlet veriyor ve onlardan tövbe edecek olanları da affedecek ve bağışlayacaktır. Ne büyük bir izin ve keremi. § Bilinmektedir ki, mahlûkatın en çoğunu teşkil eden melekler ve mümin olan insanlar ile cinler: "Subhanallahü ve bihamdihi" demek suretiyle Allah Teâlâ'yı hamd ve teşbihte bulunurlar. Diğer hayat sahibi mahlûkat ile ağaçlar, bitkiler, cansız varlıklar dahi bizim bilmediğimiz bir kabiliyete, yeteneğe sahip olup onlar da Hak Teâlâ Hazretlerini kendilerine mahsus bir şekilde tevhit ve teşbihle ve ona hamd ve senada bulunurlar. Bununla beraber bütün bu mahlûkatın varlıkları, kendilerinde görülen çeşitli, eşsiz kabiliyetler, özellikler, vaziyetler de birer lisanı hâl ile Kâinatın Yaratıcısının varlığına, birliğine şahitlik ederek hamd ve teşbihte bulunmaktadırlar. Binaenaleyh müşriklerin, inkarcıların varlığı da, hayata kavuşmaları da kendilerini yaratan, besleyen bir Yüce Yaratıcının varlığına, birliğine, eş ve ortaktan münezzeh olduğuna lisanı hâl ile şahitlik eder. Fakat o cahiller, gaflet ve sapıklık içinde yaşadıkları için bu şahitliği idrâk edemezler. Birliği açık olan o Yüce Yaratıcıya bir takım mahlûkatı ortak kabul etmek veya onun o kutsî varlığını tamamen inkâr eylemek cehaletinde, alçaklığında bulunurlar. Bütün bu varlıklar, kendilerini yalanlar da onların bundan haberleri olamaz.Evet.. Dağlar, denizler, ağaçlar bütün teşbih ile meşguldurlar. Fakat bu sırlan öyle her işiten kimseler anlayamazlar. Bunun farkına varamazlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014