KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

19-MERYEM SURESI (98 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Meryem Suresi 34  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 19/34
19-MERYEM SURESI - 34. AYET    Mekke
ذَٰلِكَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ ۚ قَوْلَ الْحَقِّ الَّذِي فِيهِ يَمْتَرُونَ -34
Zalike ıysebnü meryem kavlel hakkıllezı fıhi yemterun
19-Meryem Suresi 34. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: (34-35) İşte hak olan kavle göre bu, kendisinde ihtilâfta bulundukları Meryem´in oğlu İsâ´dır. Allah için asla tasavvur olunamaz ki, kendisi için bir çocuk edinmiş olsun. O münezzehtir, hangi bir şeyi (vücûda getirmek) dileyince ona ancak «Ol!» der, o da hemen oluverir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İşte hak olan söze göre bu, kendisinde ihtilâfta bulundukları Meryem'in oğlu İsa'dır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de Hz. İsa'nın Kur'an'ı Kerim'de evsafı zikredilen zâttan ibaret olduğunu, gösteriyor ve Cenab'ı Hak'kın kendisine evlât edinmekten yüce olup dilediğini hemen var etmeğe kadir olduğunu bildiriyor. Hz. İsa'nın da Allah'ın Rab olduğunu itiraf ile ancak O'na ibadet edilmesini tavsiye eylemiş olduğunu beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: (İşte hak olan söze göre) hakikate uygun, şüpheden uzak olan beyana göre (bu) harikulade yaradılışı, yüksek vasıfları, yüceltilmeye lâyık menkibeleri anlatılan zat, (kendisinde) Yahudi ve Hıristiyan taifelerinin (ihtilâfta bulundukları) şek ve şüpheye, inkâra düşmüş oldukları (Meryem'in oğlu İsa'dır) Aleyhisselâm. İşte müslümanlar o muhterem Peygamberi böyle Kur'an'ı Kerim'in haber verdiği Yüce evsafiyle tanır, tasdik ederler. Yahudiler ise o kadri pek yüksek zata sihirbaz derler, onun peygamberliğini inkar ederler. Hıristiyan grupları da o muhterem insan oğlunu hâşâ ilahlık mertebesine yükseltmek isterler. Evet… Nesturiye taifesi "Isa Allah'ın oğludur" derler. Yakubiye taifesi de "Isa Allah'tır, yer yüzüne inmiş, sonra göğe yükselmiştir" demeye cür'et gösterirler, öyle bir kudret hârikasının kadrini yükseltmek isterken Kâinatın Yüce Yaratıcısının Hanlığına birliğini, isanî hallerden münezzeh olduğunu inkâr etmiş olurlar da bundan haberleri bile olmaz. Bu kavimler, taifeler, böyle ifrat ve tefritten kurtulamıyorlar. Halbuki, Kur'an-ı Kerim, o büyük Peygamberin kadrini akla uygun birşekilde bildiriyor. Hem Allah'ın şanını ortak ve benzerden, evlada ihtiyaçtan yüce tutuyor, hemde bir yaratılış hârikasının Allah katındaki yüksek kulluk derecesini gösteriyor. Bu esas kabul edildiği takdirde bütün insanlık ruhu, ifrat ve tefrit karanlığından kurtulmuş olacaktır, aradaki ihtilâf kalkacak, İlim ve hikmete uygun, tek bir inanç vücude gelmiş olacaktır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014