KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

47-MUHAMMED SURESI (38 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Muhammed Suresi 30  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 47/30
47-MUHAMMED SURESI - 30. AYET    Medine
وَلَوْ نَشَاءُ لَأَرَيْنَاكَهُمْ فَلَعَرَفْتَهُمْ بِسِيمَاهُمْ ۚ وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ فِي لَحْنِ الْقَوْلِ ۚ وَاللَّهُ يَعْلَمُ أَعْمَالَكُمْ -30
Ve lev neşaü le eraynakehüm fe learaftehüm bisımahüm ve le ta´rifennehüm fı lahnil kavl vallahü ya´lemü a´maleküm
47-Muhammed Suresi 30. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve eğer dilesek elbette onları sana gösteriveririz de onları herhalde simâlarıyla bilirsin. Andolsun ki, onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin. Ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve eğer dilesek elbette onları sana gösteriveririz de onları herhalde simâlariyle bilirsin. And olsun ki: Onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin. Ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, münafıkların hangi şahıslardan ibaret olduğunu Cenab-ı Hak dilemiş olsa idi Peygamberine tamamen göstereceğini, bununla beraber Yüce Peygamber'in de o münafıkları ifâde tarzlarından tanımakta bulunduğunu, Yüce Yaratıcının ise bütün kullarının amellerini bildiğini beyân buyuruyor. Hikmet sahibi Yaratıcının kullarından sabırlı ve mücahit olan ile olmayanların belli olması, hâllerinin ortaya çıkması için onları cihâd gibi vazifeler ile imtihana tâbi tutacağını haber veriyor. Pek açık, parlak olan İslâmiyet'e, hidâyete rağmen küfre düşen. Peygambere muhalefetde bulunan, başkalarını da hidâyetten mahrum bırakmaya çalışan bir kısım cemaatlerin ilâhî dine bir zarar veremeyip kendi amellerinin yok olmuş olacağını ihtar buyurmaktadır. Şöyle ki: (Ve eğer dilesek elbette onları) O münafıkları Ey Yüce Re sû M, (sana gösteriveririz) Onların hangi şahıslar olduğunu sana bildiririz (de onları herhalde simâlariyle bilirsin) münafık olduklarını gösteren alâmetleri apaçık bir hâle getirmiş oluruz. Fakat münafıkların bir kısmı böyle apaçık bir şekilde hikmet gereği bildirilmemiştir, onların hâlleri dünyada örtülmüştür. Onların bir kısmı samimi müslüman olan akrabalarının o yüzden müteessir olup mahcup olmalarına sebebiyet verilmemiştir. Bununla beraber deniliyor ki: Bu âyet-i kerîmenin inmesinden sonra bütün münafıklar, Resûl-i Ekrem'ce malûm olmuştur, onları yüzlerinden tanımakta bulunmuştur. İşte Cenab-ı Hak da buyuruyor ki: Ey Resulüm!, (and olsun ki,) Muhakkak ki: Sen (onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin) onların sözleri, samimî değildir, kinayeli ve târizli lâkırdılardan ibarettir, söyledikleri şeylerin tersini yaparlar, görünüşte güzel sözler söylerler ki, o sözler haddizatında çirkin şeylerdir, (ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.) Samimi kullarının güzel işleri, münafıkların da çirkin işleri Allah katında malûmdur. Herkesi ameline göre mükâfat ve cezaya erdirecektir. Bu ilâhî beyân, müminler hakkında bir müjdeyi kapsamaktadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014