KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

24-NUR SURESI (64 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Nur Suresi 3  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 24/3
24-NUR SURESI - 3. AYET    Medine
الزَّانِي لَا يَنْكِحُ إِلَّا زَانِيَةً أَوْ مُشْرِكَةً وَالزَّانِيَةُ لَا يَنْكِحُهَا إِلَّا زَانٍ أَوْ مُشْرِكٌ ۚ وَحُرِّمَ ذَٰلِكَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ -3
Ezzanı la yenkihu illa zaniyeten ev müşriketev vezzaniyetü la yenkilhuha illa zanin ev müşrik ve hurrime zalike alel mü´minın
24-Nur Suresi 3. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Zina eden erkek, zina eden kadından veya müşrikeden başkasıyla evlenmez. Zina eden kadın da zina eden erkekten veya müşrikten başkasıyla izdivaçta bulunmaz. Ve bu (evlenme) mü´minlere haram kılınmıştır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Zina eden erkek, zina eden kadından veya müşrik kadından başkasıyla evlenmez. Zina eden kadın da zina eden erkekten veya müşrikten başkasıyla izdivaçta bulunmaz. Ve bu -evlenme- müminlere haram kılınmıştır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Zina eden erkek, zina eden kadından veya müşrik kadından başkasiyle evlenmez) yani: Onların âdi tabiatları ekseri böyle bayağı kimselere meyyal bulunur. (Zina eden kadın da zina eden erkekten veya müşrikten başkasiyle izdivaçta bulunamaz) çünkü zinaya düşkün olan kadınlar da iffetli, salih kimseler ile evlenmek eyiliminde bulunmazlar. Kendilerinin o rezaletlerine karşı öyle temiz, iffetli erkeklerin müsamahada bulunmayacaklarını bilirler. Huylar, hareketler arasında bir birlik, bir benzeyiş bulunmayan kimseler arasında kaynaşma ve muhabbet görülemez, bilakis o hal, nefret ve ayrılığa sebebiyet vermiş olur. (Ve bu) evlenme, zina eden erkek ve zina eden kadın ile evlenmek (müminlere haram kılınmıştır.) Çünkü böyle bir nikâh, birçok fenalıklara sebebiyet verebilir, böyle bir evlilik, kötü şöhrete sebep olur, soy hakkında kötü zanna sebebiyet verir, güzelce yaşamak vaziyetini ihlâl eder. Binaenaleyh böyle bir nikâhtan kaçınmak, bir temizlik görevidir. Binaenaleyh bu evlilikten aşırı derecede kaçınılması için temiz tutmak maksadiyle olan engellemeye haram kılma denilmiştir. Gerçek şu ki: Her selim tabiat, temiz kalp, iffetten mahrum olan kimselerden nefret eder, kaçınır bununla beraber zina etmiş bir kadının veya erkeğin zina etmemiş bir kimse ile nikâhları da sahih olabilir. Elverir ki, bir daha zina rezaletini işlemesinler. Bu görüşe göre de bu haram kılınma, bu âyeti kerimenin inmesine sebebiyet vermiş olan belirli kimselere mahsustur veyahut bu hüküm, (Aranızdaki bekârları evlendirin. Nur sûresi, 32) âyeti kerimesiyle nesh edilmiştir. Çünkü "Eyama" kocaları olmayan kadınlar demektir ki, bu tabir zina eden kadınları da içine alır. Binaenaleyh bir müslüman, vaktiyle zina etmiş olan bir müslüman kadın ile veya zimmiyye ile evlenebilir. Elverir ki, bir daha iffete aykırı harekette bulunmasın. Öteden beri iffetle vasıflanmış kadınlar ile evlenmek ise elbette ki: Daha iyidir. Bu üçüncü âyet de bu suredeki ikinci hükmü içermektedir. 1. "Zina" bir şer'i akde dayanmış olmaksızın irade ile yapılan bir cinsel ilişkidir: Bunu yapan erkeğe "Zani" kadına da "Zaniye" denir. Bu haram ilişkiyi kendi iradesiyle değil, cebren yapmış olan erkeğe "mezniyyün bin", kadına "mezniyye" ve "mezniyyün bina" denilir. Zina, en büyük günahlardan olan bir edepsizliktir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de ş onun hakkında büyük bir ceza tayin kılınmıştır. 'e adam öldürme ile birlikte yasak edilmiştir. 0 öyle pek çirkin bir hareket olduğundan Bir hadis-i şerifte beyan olduğu üzere zinanın altı kötü hasleti vardır ki: üçü dünyada, üçü de ahirette ortaya çıkar. Dünyada insanın şeref ve sânını giderir, kendisine fakirliği getirir, ömrünü kısaltıverir, ahirette Hak Teâlâ'nın gazabına uğrar fena bir hesaba tâbi tutulur, ateş azabına uğrar. Evet.. Şüphe yok ki, zina rezaleti, soyları zayi eder, aileler arasına hiyanet ve alçaklık düşürür, cemiyet hayatını bozar, insanlar arasına düşmanlık ve husumet bırakır, ince temiz aileleri mahcubiyet içinde yaşatır, zinadan meydana çıkan çocukların yüzlerinde bir talihsizlik vardır, onlar kendi vatanlarına ciddi şekilde bağlı olamazlar, binaenaleyh cemiyet arasında böyle bir cinayetin meydana gelmemesi veyahut azalması için etkili bir cezanın tatbikine lüzum vardır. İşte hikmet dolu olan İslâm dinî bu etkili cezayı tâyin buyurmuştur ki, hikmet ve faydanın kendisidir. Bununla beraber bu gibi cinayetlerden töbe ederek bir daha böyle bir rezaleti işlemeyecek kimseler bulunabilir ve cemiyet fertleri arasında bir düşmanlığa veya bir şüpheye binaen birbirine böyle bir cinayeti isnat edenlerde eksik olmaz. İşte bu bakımdan da zina cezasını tatbik hususu, en ağır şartlara bağlanmıştır. Meselâ Bir öldürme hâdisesi, bir ikrar ile veya iki şahit ile sabit olacağı halde zina hâdisesi için ayrı ayrı dört defa ikrara veya dört şahidin şahitliğine lüzum gösterilmiştir. Nitekim bir hadis-i şerifte de: Hadleri şüpheler ile terk ediniz, buyurulmuştur. Gerçekten bu şartlarda zina cezası nadiren tatbik edilebilse de bunun tesiri pek ziyadedir, cemiyetin ahlâkını, temizliğini temin için pek büyük bir çaredir. 2. "Celd" lügatte deri üzerine vurmaktır. Her bir vuruşa "celde" denir. Fıkh ıstılahınca celde muhsan ve muhsana (yani evvelce evlenmiş) olamayan zina eden erkek ve zina eden kadının belirli azalarına hususi bir şekilde değnek veya kamçı ile vurmaktır ki, bu ceza suçlunun cildi, yani derisi üzerine yapıldığı için kendisine böyle celde denilmiştir. Bu cezanın tatbikinde uyulması lâzım gelen hususlar vardır. Şöyle ki: Değnek orta halde ve acıtacak bir surette olmalıdır, cezalandırılacak şahsın vücut azalarından bir kısmına vurulmalıdır. Onun başına, yüzüne, karnına, husyelerine, tenasül organına vurulmaz, bunlar müstesnadır. Yüklü bir kadın hakkında da çocuğunu doğurmadıkça bu ceza tatbik edilmez. Çünkü çocuğa zarar verir. 3. "Pecm" lügatte öldürmek, sövmek, terk etmek, lanetlemek, iftira etmek, atılan taş gibi mânaları ifade eder. Çoğulu "Rücum" dur. Istılahta recm, evvelce evlenmiş olup da zina eden erkek ile yine evlenmiş olup zina eden kadını özel bir şekilde taşlayarak öldürmektir. 4. "Hudud" lügatte menetmek mânasına olan haddin çoğuludur. Cenab-ı Hak'kın haram kıldığı şeylere ve bütün ilâhi hükümlere "hududullah"=Allah'ın hududu denir. Çünkü bunların üzerine tecavüz etmek, dinen yasaklanmıştır. Şeriat ıstılahında ise had, Allah'ın hakkı olmak üzere uygulanması gereken, belirli miktarda bulunan cezadır, azaptır. İşte zina cinayetini işleyenler hakkındaki, cezaya da "zina haddi" denilmektedir. Zina cinayeti, selâhiyetli olan bir hâkimin huzurunda usulen sabit olmadıkça bu husustaki ceza, tatbik edilemez. Binaenaleyh zina haddinin icra edilebilmesi için bir kısım şartlar vardır. Şöyle ki: 1. Zina cinayetini işleyen, akıllı, buluğ çağına ermiş olmalı ve zorla yaptırılmış olmamalıdır. 2. Zina hadisesi, mülk şüphesinden, ve karışıklığa mahal olan yerde karışıklık şüphesinden uzak bulunmalıdır. Binaenaleyh bir kimse, kendi oğlunun cariyesine yaklaşsa veya bir kör kendisinin karışıdır diye kendisine teslim edilen kadına yaklaşıp da daha sonra kendi karısı olmadığı anlaşılırsa haklarında zina haddi uygulanamaz. 3. Bu cinsel birleşme, nikâh akdi şüphesinden uzak bulunmalıdır. Bir akde bağlı olursa İmamı Azam'a göre zina haddi icra edilmez. Fakat bunun haram olduğunu bildikleri takdirde haklarında tazir şeklinde bir ceza lâzım gelir. Imameyne göre ise bile böyle bir nikâh ile cinsel ilişkide bulunanlar hakkında zina haddi lâzım gelir. Bilmemiş oldukları takdirde yalnız tâzin olunurlar. Yani haklarında münasip görülecek bir terbiye cezası verilir. 4. Bu cinsel birleşme, bir ücret karşılığında olmamalıdır. Bir bedel karşılığı olursa bundan dolayı yalnız tazir cezası lâzım gelir. Bu İmamı Azam'a göredir. Imameyne göre bundan dolayı da zina haddi lâzım gelir. 5. Bu birleşmede bulunan şahıs, dilsiz olmamalıdır. Dilsizlik bir şüphe doğurur, dilsiz kendisini müdafaa edemez. Bu sebeple hakkında zina haddi icare edilemez, had cezasını mümkün olduğu kadar az tatbik etmek Islâmiyette gerekli görülmüştür. Mebsut ve Bedayi kitaplarında yazılı olduğu üzere Hz. Ömer Radiallahu Teâlâ anh buyurmuştur ki: "hadlan muktedir olduğunuz derecede düşürmeye çalışınız" yani: Haddi uygulayarak hâkimin affetmede hatâ etmesi, ceza vermekte hata etmesinden hayırlıdır, bir müslüman hakkında bir çıkış yolu bulduğunuz zaman ondan haddi hemen düşürünüz. 6. Bu gayrı meşru birleşme, adalet yurdunda İslâm yurdunda meydana gelmelidir ki, haddi icabetsin binaenaleyh darı harbte yaptığı böyle bir cinsel ilişkiden dolayı bir müslüman veya bir zimmi hakkında daha sonra İslâm yurduna gelince zina haddi tatbik edilemez. Çünkü bu hâdise, İslâm hâkimiyetinin dışında meydana gelmiştir. 7. Bu birleşme, İslâm yurdunda bulunan bir gayrı müslim tarafından yapılmış olunca o, İslâm yurdunda bulunan gayrı müslimlerden bir erkek veya bir kadın İslâm yurdunda bulunsa hakkında zina haddi uygulanmaz. Çünkü onlar İslâm hükümlerini kabul etmiş değildirler. Bu mes'ele, İmamı Azam ile İmamı Muhammed'e göredir. İmamı Yusuf'un içtihadına göre bunların hakkında da zina haddi lâzım gelir. Zina bunlar İslâm yurdunda bulundukça zimmi hükmünde bulunmuş olurlar. 8. Bu cinsel birleşimi yapan, bunun haram olduğunu bilebilecek bir durumda bulunmalıdır. Binaenaleyh zinanın haram olduğunu bilmeyen bir millet arasında yaşamış olup da Islamiyeti henüz kabul eden bir şahıs, bu husustaki seri hükmü daha öğrenmeden zinada bulunsa hakkında zina haddi tatbik edilmez. 9. Bu cinsel ilişki, hayatta bulunan bir insan ile gerçekleşmiş olmalıdır. Bir ölü ile gerçekleşmiş bulunursa, tazir cezasını icabederse de zina haddini gerektirmez. Çünkü bundan insan tabiatı zaten nefret eder. Nitekim hayvanattan hangi birine bir yaklaşma da esasen tiksinilecek bir rezalet olduğundan bunu yapan hakkında ağır bir tazir cezası verilir, had yönüne gidilmez. Fakat bazı fakihlere ve İmamı Şafii'den rivayet olunan üçüncü bir görüşe göre böyle bir şahsın evlenmiş olsun olmasın kılıç ile öldürülmesi icabeder. 0 hayvana gelince o da kesilip yakılır, bu hayvandan artık istifade etmek, mekruhtur. Bedayi ve hedaye kitaplarında yazılı olduğu üzere o hayvanın böyle aradan yok edilmesi, o çirkin ilişki hâdisesinin kapatılmasına yardım eder. 0 hayvan başkasına ait ise ondan kıymetiyle satın alınıp kesilmesi menduptur. Bu hayvan yiyilmesi helal olan hayvanlar kısmından ise İmamı Azam'a göre bunun kesilip etinin yiyilmesi caizdir. Imameyne göre ise mutlaka ya kılmalıdır. 10. Bu cinsel ilişki, tenasül organı yoluyla vuku bulmuş olmalıdır. Ters bir yol ile vuku bulunsa ağır bir cezayı gerektirir. Fakat zina haddini gerektirmez. Şu kadar var ki, yönetici, yönetim açısından lüzum görürse bunu işleyeni öldürebilir. Bu İmamı Azama göredir. Imameyne göre bu çirkin iş bir ecnebi hakkında işlenilmiş olunca zina haddini gerektirir. 11. Bir gayrı meşru ilişki usulen sabit olunca artık bunu işleyen şahsın cezası, yalnız tövbe etmesiyle düşmez. Cumhuri fukaha bu görüştedir. 12. Hak'kında zina haddi tatbikedilen ve ehli îmandan bulunan bir erkek veya bir kadın ölünce yıkanır, kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve İslâm mezarlığına defnedilir. Çünkü zinayı işleyen bir müslüman, büyük bir günaha girmiş olursa da kâfir olmuş olmaz. Ancak zinayı helal görür olması ayrı..

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014