KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

39-ZÜMER SURESI (75 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Zümer Suresi 29  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 39/29
39-ZÜMER SURESI - 29. AYET    Mekke
ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا رَجُلًا فِيهِ شُرَكَاءُ مُتَشَاكِسُونَ وَرَجُلًا سَلَمًا لِرَجُلٍ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلًا ۚ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ -29
Darabellahü meseler racülen fıhi şürakaü müteşakisune ve racülen selemel li racül hel yesteviyani mesela elhamdü lillah bel ekseruhüm la ya´lemun
39-Zümer Suresi 29. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Allah bir mesel olarak irâd etmiştir, bir erkeği ki, onda mütehalif ortaklar vardır. Ve bir erkeği ki, hâlisen bir erkeğe aittir. Bunların ikisi (hali ve şan itibariyle) birbirine müsavî olabilirler mi? Hamd Allah´a mahsustur. Fakat onların çokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Allah bir misâl olarak vermiştir, bir erkeği ki, onda çekişip duran ortaklar vardır. Ve bir adam ki, yalnızca bir adama aittir. Bunların ikisi -hâl ve durum itibariyle-birbirine eşit olabilirler mi?. Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çokları bilmezler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Allah) Teâlâ, Allah'ın birliği inancıyla çok tanrıcılık inancı arasındaki farkı aydınlatmak, müşrikleri cehaletten kurtarmak için (bir misâl olatak zikretmiştir) şöyle farzediniz: (Bir erkeği ki,) Bir köleyi ki (onda çekişip duran) birbirlerine karşı tartışan ve başka başka arzularda bulunan (ortaklar vardır) herbiri o köleye başka türlü tekliflerde bulunup, duruyor, (ve) diğer (bir erkeği) bir köleyi de farzet (ki, yalnızca) tek olarak (bir erkeğe aittir.) onun sahibi efendisi bir zâttan ibarettir. Artık (bunların) bu iki kölerin (ikisi) hal ve durum itibariyle (birbirine eşit olabilirler mi?.) elbette ki, olamazlar. Bir efendinin kölesi, yalnız ona hizmet eder, onun sayesinde rahat yaşar, geçimini, hareketini tanzim etmiş olur. Birçok efendiye ait bir köle ise onların hangi birine hizmet edecektir. Birinin rızasını kazansa diğerlerinin gazabına, düşmanlığına uğrar, hayretler içinde kalır, vicdanen rahat yüzü göremez. İşte bir Yüce Yaratıcıya, kulluk bağlılığında bulunmayıp da bir takım âciz mahlûklara tapanların vaziyetleri de böyledir. Müşrikler, bir takım putlara tapıyorlar, onları bir takım yıldızların, feleki ruhların heykelleri sanıyorlar, o ruhlar arasında ise çekişmelerin, ihtilafların varlığına inanıyorlar. Artık böyle birbirinin muhalifi olan ve haddi zâtında birer mahlûk bulunan şeyler tanrılık vasfına sahip olabilirler mi ki, onlara tapılsın, onlardan menfaat beklenilsin!. Halbuki, (Hamd Allah'a mahsustur) bütün mükemmel vasıflara sahip ve yaratıcılıkla vasıflanmış olan, ancak Allah Teâlâ'dır. O'nun asla ortak ve benzeri yoktur, (fakat onlar) İnsanların (çokları bilmezler) bu hakikate vakıf değildirler. Öyle âciz mahlûklara da tapınarak onları Cenab-ı Hak'ka ortak koşarlar. Ne büyük bir cehaleti. § Müteşakisûn; Tabiatlarının kötülüğünden ve huylarındaki yaramazlıklarından dolayı muhalefette, çekişmede bulunan kimseler demektir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014