KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

39-ZÜMER SURESI (75 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Zümer Suresi 22  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 39/22
39-ZÜMER SURESI - 22. AYET    Mekke
أَفَمَنْ شَرَحَ اللَّهُ صَدْرَهُ لِلْإِسْلَامِ فَهُوَ عَلَىٰ نُورٍ مِنْ رَبِّهِ ۚ فَوَيْلٌ لِلْقَاسِيَةِ قُلُوبُهُمْ مِنْ ذِكْرِ اللَّهِ ۚ أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ -22
E fe men şerahallahü sadrahu lil islami fe hüve ala murim mir rabbih fe veylül lil kasıyeti kulubühüm min zikrillah ülaike fı dalalim mübın
39-Zümer Suresi 22. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: O kimse ki, Allah onun göğsünü islâmiyet için genişletmiş de o, Rabbinden bir nûr üzere bulunmaktadır. (O, hiç kalbleri kararmış kimseler gibi midir?) Artık Allah´ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine! İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: O kimse ki, Allah onun göğsünü İslâmiyet için genişletmiş te o Rab'binden bir nur üzere bulunmaktadır. -O, hiç kal bleri kararmış kimseler gibi midir?.- Artık Allah'ın zikrinden kal bleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine!. İşte onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler de îman nuru ile kalbi açılmış ve nurlanmış olan bir zâtın gaflet ve cehalet içinde kalmış bir şahıs gibi olmadığını ve katı kalp sahiplerinin pek KorKunç durumlarını Dilemiyor. Kuran-ı Kerim in runiar üzerinde ne güzel Dır tesir DiraKmaKta olduğunu tasvir Duyuruyor. Kendisini Allanın azaDindan ellen ile korumaya çalışan bir kimse ile o azaptan emin bulunacak bir zatın eşit olamayacaklarını ihtar ediyor. Vaktiyle Peygamberlerini yalanlamış olan kavimlerin de ansızın ne müthiş azaplara uğramış olduklarını ve ahiretteki azaplarının ise daha şiddetli olacağını, sonrakiler için bir uyanma vesilesi olmak üzere beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: İnsanların Allah katındaki kıymetleri, dinî terbiyeleri, kalplerinin nurluluğu itibariyledir. Evet.. (0 kimse ki, Allah onun göğsünü İslâmiyet için genişletmiş) İslâmiyet'i kabul için onu mükemmel bir kabiliyete sahip kılmış, (da) bu cihetle (o Rab'binden bir nûr üzere bulunmaktadır) pek parlak bir kalbe sahiptir, Cenab-ı Hak'kın âyetlerini, kudretinin eserlerini seyrettikçe kalbinde ilâhi feyizler tecelli edip durmaktadır. Artık (o) zât (hiç kalbleri kararmış) kendi temiz yaratılışlarını kaybetmiş, iradelerini kötüye kullanmış (kimseler gibi midir?.) elbette ki, değildir. (Artık Allah'ın zikrinden kalbleri kaskatı kesilmiş olanların vay hallerine!.) Onların kalbleri açılmaz onları, hayvani bir hayatın eseri olarak her türlü mânevi zevkten mahrum bir halde yaşarlar. Onlar, Hikmet Sahibi Yaratıcının yarattığı eşsiz varlıkları kudret eserlerini bir ibret gözüyle seyredemezler, (işte onları) öyle kalbleri karanlıklar, katılıklar içinde kalmış olanlar (apaçık bir sapıklık içindedirler.) Onlar hidayet yolunu tâkibetmezler, selâmet ve saadete eremezler, daima hak ve hakikattan uzak bulunurlar. Deniliyor ki: Bu âyeti kerime, Resûl-i Ekrem ile Ebu Cehl veya Hz. Ebu Bekr ile Übey Ibni Half veya Hz. Ali ve Hz. Hamza ile Ebu Lehb ve oğlu hakkında nazil olmuştur.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014