KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

76-İNSAN SURESI (31 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali İnsan Suresi 2  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 76/2
76-İNSAN SURESI - 2. AYET    Mekke
إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَبْتَلِيهِ فَجَعَلْنَاهُ سَمِيعًا بَصِيرًا -2
İnna halaknel´insane min nutfetin emşacin nebteliyhi fece´alnahu semiy´an basıyra.
76-İnsan Suresi 2. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: (1-3) Muhakkak insan üzerine gayri mahdut zamandan bir mahdut zaman gelmiştir ki, (o zaman da bilinip) yâdolunmuş bir şey olmamıştı. Şüphe yok ki, Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz. İmdi onu işitici, görücü kıldık. Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Şüphe yok ki: Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık, onu imtihan ediyoruz, imdi onu işitici, görücü kıldık.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
İşte Yüce Yaratıcı, Adem Aleyhisselâm'ın çocuk ve torunlarını da ne şekilde yaratmış olduğunu şöylece beyan buyuruyor: (Şüphe yok ki: Biz insanı karışık bir damla sudan yarattık.) Erkek ile kadının birbirine karışan sularından vücuda getirdik. Evet.. İnsanlar, bir müddet, nutfe, yâni: Duru, safi bir su hâlinde ve bir müddette "alâka" yâni: Uyuşmuş kan hâlinde ve bir müddette muzga, yâni: Küçük et parçası hâlinde bulunmuşturlar. Daha sonra da kemik kesilip et ile bürünmüş, hayat sahibi bir hâle gelmişlerdir. Bu yaradılışta ki gayeyi beyan için de Cenab-ı Hak buyuruyor ki: (Onu imtihan ediyoruz.) Yâni: Onun ileride mükellef bir hâle gelip de Yüce Yaratıcıyı bilip tasdik edeceğini veya inkârda bulunacağını açıklamak için kulluk vazifesini yerine getirip getirmeyeceğini meydana çıkarmak için kendisini bir imtihana tâbi tutmuş bulunuyoruz. Aslında onun bütün hâlleri ve işleri Hak T e âlâca malûm ise de onun o durum ve hareketlerini meydana çıkararak bir mazeret ileri sürmesine imkân kalmamak için hakkında böyle bir ilâhî imtihan cereyan etmiştir. (İmdi onu) o yaratılan insanı (i5itici, görücü kıldık.) onu böyle mükemmel özellik ve kuvvetlere sahip bulundurduk. Artık Allah'ın birliğine, ve yüceliğine şahitlik eden delilleri, âyetleri görüp işitecek bir kabiliyette bulunmuştur. Binaenaleyh onun denenmesi, imtihana tâbi tutulması, pek doğru ve pek uygun bulunmuş olmaz mı?. "Emşâc" karıştırılmış şeyler demektir. Tekili, "meşe" dir, bir çok lügatcilere göre de beyazdaki kırmızlığa ve kırmızılıkta ki bezaya "emşâc" denilmektedir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014