KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

47-MUHAMMED SURESI (38 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Muhammed Suresi 19  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 47/19
47-MUHAMMED SURESI - 19. AYET    Medine
فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنْبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ۗ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ -19
Fa´lem ennehu la ilahe illellahü vestağfir li zembike ve lil mü´minıne vel mü´minat vallahü ya´lemü mütekallebeküm ve mesvaküm
47-Muhammed Suresi 19. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İmdi şunu bil ki, «Şüphe yok, Allah´tan başka ilâh yoktur». Ve günâhın için ve imânlı erkekler ile imânlı kadınlar için mağfiret dile. Ve Allah, dolaştığınız yeri de, durduğunuz yeri de bilir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İmdi şunu bil ki: Şüphe yok, Allah'tan başka ilâh yoktur ve günâhın için ve îmânlı erkekler ile imanlı kadınlar için mağfiret dile ve Allah, dolaştığınız yeri de, durduğunuz yeri de bilir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(İmdi) Ey Yüce Peygamber!, (şunu bil ki: Şüphe yok Allah'tan başka ilâh yoktur) yâni: Sen ki: Müminlerin saadete nail, kâfirlerin de bedbahtlığa mâruz bulunduklarını bilmiş bulunuyorsun. Binaenaleyh Allah'ın birliğine âid sahip olduğun bilginde sabit ol, bu husustaki bilgin kat kat artmış bulunsun. Bu gibi ilâhî hitaplar, Resûl-i Ekrem vasıtasiyle onun ümmetine de yöneliktir. Buyurulmuş oluyor ki: Her mümin, imânında sebat etmeli, onun imânı ilmülyakin derecesinden aynülyakin derecesine yükselmelidir. Çünkü bütün deliller, kanıtlar, mucizeler bunu icap etmektedir, (ve) Ey Yüce Resul!. Kendi (günâhın için) yâni: İnsanlık hâli meydana gelen ve daha iyiyi yapmama kabilinden bulunan hangi bir hareketinden dolayı (ve imanlı erkekler ile imanlı kadınlar için mağfiret dile) onlardan da meydana gelmiş olan günâhların af ve örtülmesini, yüce mabuttan niyaz eyle. Hz. Peygamber, masum olduğu hâlde, yine istiğfar ile mükellef olması onun için bir tevazu vazifesidir, lütfa olan ihtiyacı göstermektedir bir şükür yerinde bulunmaktadır. Hattâ o Yüce Peygamber Efendimiz: Her gün yüz defa istiğfarda bulunduğunu Ashâb-ı kirâmına haber vermiştir, (ve) Ey insanlar!. (Allah dolaştığınız yeri de) Bilir, gündüzleri dünyadaki hareketlerinizi, nerelerde gezip durduğunuzu bilmektedir. Ve sizlerin (durduğunuz yeri de bilir.) geceleyin nerelerde kaldığınızı veya âhirette ne gibi birer mevkide bulunacağınızı da bilicidir. Onun muazzam ilminden hiçbir Sev hariç bulunamaz. Artık dâima muntazam bir vaziyette bulunmak, o Yüce Yaratıcının lütfuna iltica etmek, ondan mağfiretler taleb eylemek her kul için en mühim bir kulluk vazifesi bulunmaktadır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014