KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

45-CASIYE SURESI (37 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Casiye Suresi 17  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 45/17
45-CASIYE SURESI - 17. AYET    Mekke
وَآتَيْنَاهُمْ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْأَمْرِ ۖ فَمَا اخْتَلَفُوا إِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ -17
Ve ateynahüm beyyinatim minel emr femahtelefu illa mim ba´di ma caehümül ılmü bağyem beynehüm inne rabbeke yakdıy beynehüm yevmel kıyameti fıma kanu fıhi yahtelifun
45-Casiye Suresi 17. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Ve onlara o emirden açık emirler vermiştik, artık ihtilafta bulunmadılar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra bir azgınlık olarak (ihtilâfa, düştüler). Şüphe yok ki, senin Rabbin Kıyamet günü onların aralarında kendisinde ihtilaf eder oldukları şeyler hakkında hüküm verecektir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Ve onlara o emrden açık deliller vermiştik, artık ihtilâfta bulunmadılar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra bir azgınlık olarak -ihtilâfa düştüler- şüphe yok ki, senin Rab'bin kıyamet günü onların aralarında kendisinde ihtilâf ettikleri şeyler hakkında hüküm verecektir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Cenab-ı Hak buyuruyor ki: (ve onlara) O Isrâiloğullan'na o kadar nimetler ile beraber (o emrden) dinî husustan dolayı (açık deliller vermiştik) yâni onların Peygamberlerine vahyedilmiş olan din emrine dâir nice açık deliller, parlak mucizeler verilmişti. O Isrâiloğulları da bu sayede nice öğütlere ve Yüce Peygamberlerin durumlarına, vasıtalarına dâir nice malûmata nail olmuşlardı, (artık) O Isrâiloğulları (ihtilâfta bulunmadılar) bir zaman peygamberlerine tâbi olarak dinlerini, birliklerini muhafaza ettiler (ancak kendilerine bilgi geldikten sonra) o dinî emirlerin, haberlerin birer hakikat olduğuna dâir delillere, kanıtlara nail oldukları müteakip (bir azgınlık olarak) haset gibi, başkanlık sevgisi gibi bir sebeple (ihtilâfa düştüler) fırkalara ayrıldılar, birbirlerini yalanlar ve câhil gösterir oldular. (Şüphe yok ki:) Ey Peygamber!. (Senin Rab'bin kıyamet günü onların aralarında kendisinde ihtilâf ettikleri şeyler hakkında hükm verecektir.) Onlara öyle bilgi, kesin bilgi meydana geldiği hâlde mücerret nefsanî arzulara tâbi olarak öyle ihtilâfa düşmüş oldukları için haklarında birer ilâhî hüküm sâdır olacak, lâyık oldukları cezalara kavuşacaklardır. Ibn-i Abbas Radiyallâhü Teâlâ Anh'tan rivayet olunduğuna göre, o Isrâiloğullan'na gelen bilgiden maksat. Peygamber Efendimizin bütün insanlığa Peygamber gönderileceğine dâir olan bilgidir. Kendi kitaplarında buna dâir bilgi verilmişti, o Yüce Peygamber'in Tehameden Yesrib'e, yâni: Mekke-i Mükerreme'den Medine-i Münevvere'ye hicret edeceğini, Yesrib ahâlisinin ona yardım edip onun yardımcıları olacaklarını biliyorlardı. Vakta ki, vasıflarını bildikleri o Yüce Peygamber meydana geldi, kendilerini tevhid dinine davet buyurdu, hemen inkâra kalkışarak İslâmiyet'e karşı muhalif bir cephe almış oldular. Fakat o inkarcılar, elbette ki, bu hareketlerinin cezasını âhirette göreceklerdir.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014