KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

42-ŞURA SURESI (53 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Şura Suresi 15  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 42/15
42-ŞURA SURESI - 15. AYET    Mekke
فَلِذَٰلِكَ فَادْعُ ۖ وَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ ۖ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءَهُمْ ۖ وَقُلْ آمَنْتُ بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ مِنْ كِتَابٍ ۖ وَأُمِرْتُ لِأَعْدِلَ بَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ ۖ لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ ۖ لَا حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ ۖ اللَّهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا ۖ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ -15
Fe li zalike fed´u vestekım kema ümirt ve la tettebı´ ehvaehüm ve kul amentü bima enzelellahü min kitab ve ümirtü li a´dile beyneküm allahü rabbüna ve rabbüküm lena a´malüna ve leküm a´malüküm la huccete beynena ve beyneküm allahü yecmeu beynena ve ileyhil mesıyr
42-Şura Suresi 15. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: İşte bundan dolayı sen dâvet et ve emrolunduğun gibi istikamette bulun ve onların hevâlarına tâbi olma ve de ki: «Allah´ın kitaptan indirmiş olduğuna imân ettim ve aranızda adâlet yapmakla memur oldum. Allah bizim de Rabbimizdir, sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bizedir, sizin amelleriniz de size aittir. Bizim aramızla sizin aranızda bir husûmet yoktur. Allah aramızı toplayacaktır ve dönüş ancak O´nadır.»
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: İşte bundan dolayı sen davet et ve emr olunduğun gibi dosdoğru ol ve onların heveslerine tâbi olma ve de ki: Allah'ın kitaptan indirilmiş olduğuna îman ettim ve aranızda adalet yapmakla emrolundum, Allah bizim de Rab'bimizdir, sizin de Rab'binizdir. Bizim amellerimiz bizedir, sizin amelleriniz de size aittir. Bizim aramızla sizin aranızda bir düşmanlık yoktur. Allah aramızı toplayacaktır ve dönüş ancak O'nadır.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Cenab-ıHakdaSon Peygamber Hz. Muhammed'e emr ediyor ki: Ey Resulüm!. (İşte bundan dolayı) Milletlerin öyle ayrılığa düşmüş, şek ve şüphe içinde yaşar bir hâlde bulunmuş olduklarından dolayı veya kendilerine Kur'an-ı Kerim gibi ilâhî bir kitap ihsan buyurularak kendilerini îmana, birlik ve dayanışmaya davet buyurduğu cihetle (sen) bütün insanları hakka, İslâm dinine (davet et) güzel bir inanç ile birlik ve beraberlik dairesinde yaşasınlar (ve emr olduğun gibi istikâmette bulun) tam bir sağlamlık ve doğrulukla halkı hak dine davet et, irşada çalış (ve onların heveslerine tâbi olma) onların bâtıl arzularına iltifat etme, Allah'a sığınarak aydınlatmaya devam et, onların pek yanlış kanaatlerini teşhire gayret göster, (ve) Onlara hitaben (deki:) ben (Allah'ın kitaptan indirmiş olduğuna îman ettim) ben bütün Peygamberlere inen kitapları, sahifeleri tasdik ediyorum, hiçbirini yalanlamıyorum, sizin gibi ihtilâflara sebebiyet vermiş olmuyorum (ve) ben sizin (aranızda adalet yapmakla emrolundum) kendi keyfime göre değil, Allah'ın bana vahy ettiği yüce hükümlere göre hakkınızda hükm vermekle yükümlü bulunuyorum, hepiniz aynı hükümlere eşitlik üzere tâbi bulunmuş olacaksınızdır. Keyfi bir hükm bulunmayacaktır. Cemiyet arasında böyle bir adalet cereyan edecektir. Mevki sahibi olanlar ile olmayanların araları bu hükümler itibariyle ayrılmayacaktır. Ne güzel, ne insaflı bir eşitlik!. (Allah bizim de Rab'bimizdir, sizin de Rab'binizdir) Hepimizin de Yaratıcısı işlerimizin idarecisi, yüce mâbut'tan başka değildir. Bütün insanlık arasında bir birlik vardır. Artık hepimiz de yalnız o Kerim Yaratıcıya ibâdet ve itaatte bulunmalı değil miyiz?. Neden birtakım âciz, fâni şeyler mâbud edinilerek insanlığın sosyal birliği parça parça edilmiş olsun. Bunu hiç düşünmüyor musunuz?. (Bizim amelleriniz bizedir, sizin ameliniz de size âidtir) hiçbirimiz, diğerlerinin amelinden dolayı mükâfat veya ceza görecek değildir. Sırf ilâhî emre uymak, insaniyete hizmet, insanlık merhametini göstermek içindir ki, ey inkarcılar!. Sizi Allah'ın dinine davet ediyoruz. (Bizim aramızda sizin aranızda bir düşmanlık yoktur) bir delile ihtiyaç kalmamıştır, hak ortaya çıkmıştır. Size karşı bizde nefsanî bir düşmanlık yoktur ki, ondan dolayı sizi kınamış ve teşhir etmiş olalım. Biz sırf Allah'ımızın emrine riâyet, insaniyete hizmet içindir ki, sizi İslâm dinine davet ediyoruz, aramızda bir din kardeşliğinin doğmasını temin etmeye çalışıyoruz. (Allah aramızı toplayacaktır.) Kıyamet gününde bizi bir araya toplayarak aramızdaki ihtilâfları çözecektir. O zaman kimin haklı, kimin haksız bulunmuş olduğu tamamen anlaşılacaktır (ve dönü; ancak O'nadır) Evet.. Şüphe yok ki, hepimizin de öldükten sonra gideceğimiz makam, Cenab-ı Hak'kın manevî huzurudur, O'nun yüce mahkemesidir, orada hepimizin hakkında lâyık olan hükm verilecektir, kimlerin haklı, kimlerin haksız olduğu tam anlamıyla ortaya çıkacaktır. İşte o zamanı bir dikkate almalıdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014