KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

59-HAŞR SURESI (24 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Haşr Suresi 14  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 59/14
59-HAŞR SURESI - 14. AYET    Medine
لَا يُقَاتِلُونَكُمْ جَمِيعًا إِلَّا فِي قُرًى مُحَصَّنَةٍ أَوْ مِنْ وَرَاءِ جُدُرٍ ۚ بَأْسُهُمْ بَيْنَهُمْ شَدِيدٌ ۚ تَحْسَبُهُمْ جَمِيعًا وَقُلُوبُهُمْ شَتَّىٰ ۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لَا يَعْقِلُونَ -14
La yukatilunekum cemiy´an illa iy kuran muhassenetin ev min verai cudurin be´suhum beynehum şediydun tahsebuhum cemiy´an ve kulubuhum şetta zalike biennehum kavmun la ya´kılune.
59-Haşr Suresi 14. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Sizinle toplanmış olarak savaşta bulunmazlar, ancak müstahkem kasabalarda veya duvarların arkasından (savaşta bulunabilirler). Kendi aralarında savaşları ise pek şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, halbuki onların kalbleri dağınıktır. Bunun sebebi ise şüphe yok ki onlar âkilâne düşünemez bir kavimdirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Sizinle toplanmış olarak savaşta bulunamazlar, ancak müs-tahkem kasabalarda veya duvarların arkasından -savaşta buluna-bilirler-. Kendi aralarındaki savaştan ise pek şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın, halbuki onların kalpleri dağınıktır. Bunun sebebi ise şüphe yok ki: Onlar aklını kullanmayan bir kavimdirler.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Bu mübarek âyetler, akıllıca düşünmez olan kâfirlerin ve münafıkların mü'minlere karşı ancak karalarına ve duvarların arkalarına sığınarak savaşa cür'et edebileceklerini, kendi aralarında ise şiddetli çarpışmalarda bulunduklarını ve toplu sanıldıkları hâlde kalplerinde büyük bir ayrılık bulunduğunu bildiriyor. Onların da kendilerinden biraz evvelki kâfir kavimler gibi kendi kötü hâllerinin cezasını göreceklerini ihtar ediyor. Onların hâllerini insana kâfir ol diyen, kâfir olunca da ben senden beriyim diyerek Allah'tan korktuğunu söyleyen şeytanın hâline benzetmektedir. Artık o kâfirlerin de, münafıkların da zulmlerinin bir cezası olmak üzere cehennem azabına ebediyyen mâruz kalacaklarını beyan buyurmaktadır. Şöyle ki: O Yahudiler ile münafıklar (sizinle toplanmış olarak savaşta bulunamazlar.) müslümanlara karşı birleşerek harp meydanına anlamazlar. (Ancak müstahkem kasabalarda) Surlar ile. Hendekler ile çevrilmiş köylerde (veya duvarların arkasından) savaşta bulunabilirler. Müslümanlara karşı böyle bir korku içinde yaşarlar, (kendi aralarındaki savaştan ise pek şiddetlidir.) Vakit vakit birbiri ile savaşta bulunurlar. Hadd-i zâtında orduları, kuvvetleri vardır. Fakat onların müslümanlara karşı saldıramamalarının sebebi evvelâ: Onların kalplerine Cenab-ı Hak'kın bir korku düşürmüş olmasıdır, ikinci olarak da onların birbirleriyle samimî surette müttefik olmayıp aralarındaki ihtilâf ve ayrılığın bulunmasıdır. Binaenaleyh bu âyet-i Kerîme de işaret vardır ki: Bir içtimai topluluk arasında ciddî, bir ittifak, bir iş birliği bulunmayınca arzularını yerine getirmeğe muvaffak olamazlar. Zayıf bir vaziyette bulunmuş olurlar. (Sen onları toplu sanırsın) Ey Yüce Resul!. Onlar görünüşe nazaran müttefik sanılır. (Halbuki onların kalpleri dağınıktır.) Onların aralarında bir kin, bir düşmanlık bir rekabet vardır. (Bunun) Böyle ayrı düşmelerinin (sebebi ise, şüphe yok ki, onlar akıllıca düşünemez bir kavimdirler) işte bu sebepten dolayıdır ki: Kendi fâidelerini düşünemiyorlar. Küfür içinde yaşıyorlar, birbirleri ile de kalben düşman vaziyetinde bulunuyorlar.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014