KÜNYE   KAYNAKÇA   İLETİŞİM      

  SAYFANIN MOBİL VERSİYONU: kuranmeali.name.tr   

ARAPÇA METNİ     SURELER     MEAL     TEFSİR     KELİMELER-KAVRAMLAR    
TEFSİR  

23-MÜ'MINUN SURESI (118 Ayet)
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26
27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78
79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104
105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118
Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri ve Meali Mü'minun Suresi 14  Ayeti Kerime Tefsiri ve Mealleri - 23/14
23-MÜ'MINUN SURESI - 14. AYET    Mekke
ثُمَّ خَلَقْنَا النُّطْفَةَ عَلَقَةً فَخَلَقْنَا الْعَلَقَةَ مُضْغَةً فَخَلَقْنَا الْمُضْغَةَ عِظَامًا فَكَسَوْنَا الْعِظَامَ لَحْمًا ثُمَّ أَنْشَأْنَاهُ خَلْقًا آخَرَ ۚ فَتَبَارَكَ اللَّهُ أَحْسَنُ الْخَالِقِينَ -14
Sümme halaknen nutfete alekaten fe halaknel alekate mudğaten fe halaknel mudğate ızamen fe kesevnel ızame lahmen sümme enşe´nahü halkan ahar fe tebarakellahü ahsenül halikıyn
23-Mü'minun Suresi 14. Ayeti Kerime Mealleri ve Tefsiri
Ö. NASUHİ BİLMEN MEALLERİ VE TEFSİRİ : 'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
Ö NASUHİ BİLMEN  MEALİ: Sonra o nutfeyi bir donmuş kan yarattık, müteakiben o donmuş kanı da bir parça et kıldık, sonra o et parçasını da kemikler kıldık, kemiklere de bir et giydirdik. Sonra da onu başka bir halk olarak inşa etmiş olduk. İmdi musavvir, mukaddir olanların en güzeli olan Allah Teâlâ, pek mübarektir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİR MEALİ: Sonra o nutfeyi bir donmuş kan yarattık, ardından o donmuş kanı da bir bir parça et kıldık, sonra o et parçasını da kemikler kıldık, kemiklere de bir et giydirdik. Sonra da onu başka bir yaratılışla inşa etmiş olduk. İmdi şekil verici takdir edici olanların en güzeli olan Allah Teâlâ, pek mübarektir.
Ö NASUHİ BİLMEN  TEFSİRİ:
'Kur'anı Kerimin Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri'
(Sonra O nutfeyi bir donmuş kan yarattık) o meniyi "aleka" denilen kırmızı, uyuşmuş bir kan haline getirdik. Bu da üçüncü bir yaratılış mertebesidir. (Ardından) da (o donmuş kanı da bir parça et kıldık) yani: O uyuşmuş kanı da muazzam kudret ve kuvvetimle bir parça et halinde yaratmış oldum. Bu da insanlığın yaratılışının dürdüncü mertebesidir. (Sonra o et parçasını da kemikler kıldık) o et parçasının büyük bir kısmını da başlar, ayaklar ve bunların aralarındaki diğer kemikler gibi. § İzam; denilen kemikler halinde yaratmış olduk. Bu da beşinci yaratılış mertebesidir. (Kemiklere de bir et giydirdik) tekrar o kemikleri gerektiği gibi et ile donattık. Bu da insanlığın yaratılışının altıncı mertebesidir. (sonra da onu) öyle mertebe mertebe teşekkül eden mahlûku (başka bir halk olarak inşa etmiş olduk) o bir damla su gide gide hayat sahibi bir mahlûk halinde dünyaya gelmiş oldu. Görmekten, işitmekten söylemekten, düşünmekten yoksun olan o mahlûk, daha sonra ruh sahibi mahlûk olarak dünyaya geliyor, birçok şeyleri düşünebiliyor, simasında fevkalâde eşsiz güzel bir manzara tecelli ediyor. İşte bu da insanlığın yedinci yaratılış mertebesidir. (imdi musavvir olanların) şekil verme ve takdire kadir olanların (en güzeli olan) bütün kemâl sıfatlarına sahip bulunan (Allah Teâlâ, pek mübarektir.) bütün noksanlık lekelerinden yücedir, bütün kâinatın yaratıcısıdır, her bakımdan ortak ve benzerden yücedir.. § Bu âyeti kerimede yaratıcılardan maksat, şekil veren, takdir edenlerdir. Cenab-ı Hak'kın yaratmış olduğu şeylerden birer manzara, birer şekil ve sünneti tertib ve tanzim edebilen kimselerdir. Yoksa yoktan var eden, yaratan mânasına olan yaratıcılık, ancak Allah Teâlâ'ya mahsustur. Nitekim diğer bir âyeti kerimede: Evet Allah Teâlâ'dan başka halk edici, yaratıcı yoktur. Buna inanmışızdır.

KUR'AN-I KERİM MEALİ, TEFSİRİ; AÇIKLAMASI, YORUMU VE MANAYI İZHARI;

Copyright © kuranikerim.name.tr, 2014